16

1K 99 117
                                    


"Jessica Jones."

Marcel gülümsedi. Sonrasında elini çekti. Jessica hala somurtarak bakıyordu. Marcel geriye çekildi. Kadın kollarını birbirine bağladı.

"Ne istiyorsun?"

Marcel ellerini cebine koydu.

"Dışarıda konuşalım istiyorsan. İçki ister misin?"

Kadın kollarını çözdü. Silah olan elini yatağa doğru uzatarak silahı yatağa attı.

"Evet."

Kadın ceketini ve atkısını aldı. Silahı bir yere saklayıp adamla beraber daireden çıktı. Marcel kadını Rousseau's'a götürdü. Marcel Josh'dan iki tane bardak ve bir viski şişesi aldı. Cam kenarında olan masaya oturdu. Kadın adama soru sorar gibi bakıyordu.

Marcel bardaklara çok az viski koydu. Bir bardağı kadına uzattı. Sonrasında söze girdi.

"Senin Ava'nın fotoğraflarını çekerken gördüğümde sinirlendim çünkü Ava benim kızım gibi ve senin onun yerini ruslara söyleyeceğini zannettim."

Jessica bardağı kafasına dikti. Sonra bardağının tamamını doldurdu. Marcel kaşlarını kaldırarak baktı kadına.

"Stark bir ay önce kızı bulmam için bana geldi. Nedenini söylemedi. Ama şimdi kızın yanındaki kadını görünce anladım."

Marcel bardağını bitirip yine az koymuştu. Kadına devam etmesini söyler gibi baktı.

"Natasha Romanoff. Stark'ın takım arkadaşlarından biri -ki bunu biliyorsundur diye düşünüyorum. Kadın hakkında neredeyse hiçbir bilgi yok. Stark'ın bana gelmesi de cidden merak ettiği veya önemli bir konu için geldiği anlamına geliyor."

Jessica lafını bitirirken bardağını da bitirmişti. Yeniden sonuna kadar doldurdu. Marcel kadının bu kadar içmesine şaşırmıştı. Dikkatini kadından çekip yeniden konuya yöneldi.

"Sana göre Stark, Romanoff'un sırlarını öğrenmek istiyor öyle mi?"

Kadın kafasını onaylar biçimde salladı.

"Bunun için de Ava'ya ulaşmaya çalışıyor çünkü kadınla ilgili bulabildiği ilk sır o?"

Kadın yine kafasını salladı. Bardağını çoktan yarılamıştı. Marcel'de kendi bardağını bitirince kendisine yeniden koydu. Marcel içkisini içerken içeriye Klaus girdi. Adamın bakışlarının arkasına kaydığını görünce Jessica'da arkasına baktı.

Adam kapının orada durup etrafına baktı. Marcel'i görünce duraksayıp gülümsedi.

"Merhaba Marcellus. Kızının nerede olabileceği hakkında bir fikrin var mı?"

Marcel adamın dediği şeyle birlikte hızla ayağa kalktı. Jessica adamın kalkmasıyla yavaşça kalktı.

"Onu kayıp mı ettiniz?"

Klaus gayet rahat bir tavırla konuşuyordu.

"Bunu sorman gereken kişi ben değilim. Neden annesini arayıp sormuyorsun?"

Jessica kaşlarını çattı.

"Annesi mi?"

Marcel ve Klaus ona bakıyordu. Jessica kızın yanındaki kadını hatırladı.

"Hassiktir."

Marcel'in telefonu çalmaya başladı. Arayan Natasha idi.

"Marcel. Onu aldılar."

The Little BallerinaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin