Selam! Ben Katrina, Lucy ile kitap yazma konusunda biraz acemi olabiliriz lütfen kusurumuza bakmayın, umarım kitabımız hoşunuza gider!
Son zamanlarda haberlere çıkan vampir cinayetleri başlığı altındaki olaylar, Jimin'i fena hâlde etkilemişti. Halası, öyle şeylerin olmadığını öne vurarak onu sakinleştirmeye çalışsa da Jimin, hâlâ stresliydi ve korkuyordu.
Bu olaylar doğal olarak rüyalarına da giriyordu kendini halasının dedikleri şeyler ile rahatlatmaya çalışıyordu fakat rahatladığı hâlde tekrardan haberleri izleyerek kendini korkutuyordu.
Bir akşam, son zamanlarda hep yaptığı gibi, televizyonun karşısında yere bağdaş kurarak oturuyordu ve haberleri dikkatlice izliyordu. Kapının sesi ile irkilip tüm dikkatini dağıttı. Bu denli kokmasınının nedeni şüphesiz haberin konusuydu. Eniştesi üstünü değiştirmeden Jimin'in yanına gelip kendini koltuğa atmıştı, Jimin'e bağırmayı da eksik etmemişti.
"Yine mi bu soktuğumun haberlerini izliyorsun?!"
Jimin içten içe korksa da, korktuğunu dışa vurmamak için televizyona çevirmiş olduğu gözlerini eniştesine çevirmeden usulca kafasını salladı ve bekletmeden konuştu.
"Evet, izliyorum. Siz önemsemeseniz de."
Jimin sesinin titreyerek çıkmaması için büyük bir çaba sarf etmişti,başarmıştı da. Eniştesi Jimin'in bu umursamaz tavrına sinirlenmişti, kaşlarını çatarak ve yerinden doğrularak hızlıca Jimin'in kolunu çekti ve kendine bakmasını sağladı.
"Seni küçük velet, seninle konuşurken suratıma bak!"
Jimin ilk başta afallayan, boş gözlerle eniştesinin yüzüne baksa da kendine gelip titreyen sesi ile konuştu. Gözlerini gözlerinden ayırmamaya dikkat etmişti.
"B-ben da-dalmışım..."
Eniştesi Jimin'in bu haline sinsice gülümsemişti, Jimin'in kendisinden korktuğunu görmek onun sadist tarafını sevindirirdi hep. Jimin eniştesinin gülümsediğini görünce içinde nedensizce bir rahatlama hissi olmuştu. Fakat eniştesinin yavaşça ciddiye dönen suratı korkak bebek tarafını geri devreye sokmuştu.
Eniştesinin, halasının yokluğundan yararlanıp daha önce yaptığı gibi kendisine dokunmasından korkmuştu. o gerçekten korkunç birisiydi. Aralarında süren bakışmanın ardından Jimin, eniştesinin tuttuğu kolunu çekip hızlıca yerden kalktı.
"Yarın okulum var, yatsam iyi olacak."
Eniştesi gözlerini Jimin'in minik bedeninde gezdirmeye başlamıştı onu baştan aşağıya süzüp sırıtmıştı.
"İyi geceler, küçük velet."
Jimin eniştesinin aşağılayıcı sözlerine alışmıştı. Her ne kadar aşağılansa da saygılı tavrını koruyarak hafifçe eğilmiş, derin nefes alıp oradan hızlıca ayrılmıştı. Merdivenlerden ikişerli çıkıp kendine ayrılan, fare dostu ile paylaştığı tavan arasının kapısını araladı.
İçeri girip kapıyı arkasından sessizce kapattı ve okul çantasının yanına gitti. Yatağın üstüne oturup çantasını ince bacaklarının üstüne koydu açık olan fermuardan yararlanıp elini çantanın içine soktu ve halasının onun için koyduğu minik ekmek parçasını ellerinin arasına alıp yatağın üstüne koydu. Ekmek parçası, onun minik ellerinde minik görünmüyordu.
Çantasını nazikce kaldırıp eski yerine yerleştirdi, eşyalarına sahip çıkıyordu ve hep nazik davranıyordu. Çünkü yenisini alacak kadar parası yoktu ve halası ile eniştesi ona sadece içecek almak için para koyuyorlardı. Yemeğe bile parası yetmiyordu. Yine de Jimin, parasını harcamayarak biriktirirdi. Lâkin koydukları ve biriktirdiği para maalesef 20 lirayı bile geçemiyordu.
Jimin, ekmek parçasını tekrar eline alıp yatağa uzandı. Kafasını yataktan sarkıtarak ince örtüsünü boş olan eliyle kaldırdı. Yatağının altında yaşayan minik fare için sakladığı ekmeği minik parçalara ayırarak koydu. Fareyi halasından ve hayvanlardan nefret eden eniştesinden saklıyordu. Eniştesinin fareden haberi olursa onu öldüreceğini biliyordu.
Ekmeğin tamamını küçük parçalara ayırarak bıraktıktan sonra örtüyü bırakmış ve yataktan kalkmıştı. Yarınki dersler için yanında alacağı defterleri çantasına koydu, kitapları da.
Çantasını hazırlamayı bitirdiğinde iyice uykusu geldiği için tekrar yatağına uzandı. Onu ısıtmaya yetmeyeceğini bilse de ince örtü ile bedenini örttü. Gözlerini yumması ile gözlerinin önüne haberlerde gördüğü cesetlerin gelmesi bir oldu. Gözlerini geri açmayı reddetmişti. Çünkü biliyordu, gözlerini açsa uyuması zorlanacaktı. Kapalı olan gözleri ile bilinci de bir süre sonra kapanacak, bu görüntüler geçecekti.
Jimin'in kendine söylediği gibi bilinci kapanmıştı. Ancak kendine söylediğinin aksine bu görüntüler rüyasına girmişti. Buna rüya demek zordu bir bakıma. Yine o iki adam tarafından takip edildiği bir rüyaydı.
~~~
Bu bölüm bu kadarlıktıığ kendinize iyi bakın!
Bu bölüm hakkında yorum yaparsanız bizi çok mutlu etmiş olursunuzz en kısa zamanda yeni bölüm gelecektirrr sizi seviyoruz~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hybrid. |vminkook|
Mystery / ThrillerJimin masum bir bebek. İki tane koca adamla başa çıkabilecek mi? Peki ya bu koca iki adam, Jimin'in hayatını iyileştirdi mi daha mı kötü etkiledi?