Herkese merhaba!!! Benim tatlı, güzel okuyucularımmm size bir süpriz ile geldim; Leo'nun ağzından bir bölüm yazdım!!! Bu bölüm umarım sizi birkaç gün idare eder. Sizi seviyorum aşklarımm! Veee profilimdeki mesaj akışında yaptığım oylamaya göre yeni ship adımız; KayLec!!!!İyi okumalar🤪🤪
~
Ormanda koşuyorum. Adeta bir kartal kadar hızlıyım. Hayır, belki de ondan bile daha hızlı... Rüzgarın tenime çarpışını hissedebiliyorum. Ormanın ferah kokusunu da burun deliklerimde. Yaban çileklerinin kokusu burnumda geziniyor. Ayrıca başka şeyler de var. Çimenlerin ekşi, büyük defne ağaçlarının yatıştırıcı, ve çamların ferahlatıcı kokusu... Kulaklarımda her adımımın sesini duyuyorum. Ayrıca başka sesler, kuş sesleri; serçe ve baykuş ve... ve bir de ağaçkakan olmalı...
Nasıl bu kadar iyi duyabildiğimi anlamlandıramıyorum ama sanki tüm orman bir anda beynimde yankılanıyor. Koşmaya devam ediyorum. Bu hızla giderken bir ağaça toslamam gerek ama bu olmuyor. Önümdeki her ağaçtan küçük bir manevre ile kurtuluyorum. Bu sanki çocuk oyuncağı gibi. Bedenim adeta kayıyor. Sanki bir video oyununda gibiyim. Ya da hayır, sanki bir rüyada. Çünkü... Bu gerçek olamaz.
Rüyada olduğuma emin olduğum sırada kafamda bir ses duyuyorum. Bu ses çok tanıdık. Sanki kendi sesim kadar tanıdık. Fakat bir o kadar da farklı. Çünkü bu sesi kulağımda duymadığıma yemin edebilirim. Bu ses kafamın içinden geliyor.
Onu sakinleştirmemiz gerek. Onu durdurmalıyız... Ben onun önünü keserim, Jake'in sesi beynimde yankılanıyor. Ve Jake'ten geldiğine emin olduğum bir telaş içime yayılıyor. Rüyadayken böyle şeyler olabilir mi? Bu hiç mantıklı değil.
Ardından bir tane daha ses duyuyorum. Bu beni bir anlığına şaşırtıyor, az kalsın ağaca çarpıyordum, ama hayır son anda büyük çamın yanından geçiyorum.
Scott'un şaşkın sesi kafamda. Vay be. Gerçekten çok hızlı.
Onun sesini uzun zamandır duymadığım için biraz yabancılık çekiyorum. Aklıma eski anılarımız geliyor.
Kalp atışlarımı kulaklarımda duyabiliyorum. Önümden ışık hızında geçen ağaçlara bakarken, telaşlanıyorum. Bu nasıl bir rüya böyle?
Hala bizi duyamıyor değil mi? Bağlanmasına ne kadar kaldı? Bu ses bana pek tanıdık gelmeyen bir ses. Fakat beynime garip bir şekilde Marcus adı yankılanıyor.
Şu an düşüncelerini hissedebiliyorum, diyor bir başka, diğerlerinden çok daha net ve güçlü çıkan bir ses. Bu sesi diğerlerinden daha yüksek duymam bir saniyeliğine ürkmeme yol açıyor.
Eminim şu an bizi duymaya başlamıştır.Beynime Alec ismi geliyor, sanki bir kısa mesaj gibi.
Leo? Leo? Bizi duyuyor musun? Sakin ol Leo. Yavaşla. Bir sorun yok.
Bu Jake'in sesi. Beni telaşlandırıyor.
Yeni çocuk laf dinlemez çıktı, diyor biri gülerek. Bu kafamdaki yeni, daha alaycı bir ses.
Düşüncelerinizi toparlayın diyor, yine, o daha güçlü olan ses. Bu sefer kızgın. Ona yardımcı olmuyorsunuz.
Jake'in içinden gelen üzüntüyü hissedebiliyorum.
Ardından yeniden o güçlü sesi duyuyorum. Leo? diyor beynime. Sesi her hücremde yankılanıyor sanki. Ona cevap vermek zorundayım. Her hücrem ona cevap vermemi söylüyor. Neden böyle hissediyorum? Bu çok sinir bozucu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞEKİL DEĞİŞTİRENLER: Mühür
FantasyOnu sevmek, yer çekimi gibiydi. Kendimi bıraktığım anda olacak bir şey. Nefes almak gibiydi. Onu nasıl sevmeyebilirdim? Bu imkansızdı. Ve o an kendimi bıraktım. Bu hissin güzelliğine. Doğallığına. Kalbimi yakışına, bıraktım. Bir saniyeliğine beynimd...