-11-

439 18 8
                                    

Çok çok çok üzgünüm gençler bölüm gecikti.

Kardeşim 2haftadır hastanede yatıyor ve daha 3yaşında. Bronşit vs hala daha hastanede ancak kafamı zar zor toparlayıp sizlere yb yazmaya çalıştım

Hatalarım varsa affedin nasıl oldu bilmiyorum :/

Sizleri seviyorum :)

Kollarımı göğsümün altında birleştirdim. Bu hareketim karşısında sinirle gözlerini kıstı. " Bu bir nişan töreni. Ne giyecektim işçi tulumu mu?" Dedikten sonra arabasına doğru yöneldim.

Arkamdan beni takip ederek önümü kesti. " Ciddiyim çıkar şu elbiseyi."

Ona tek kaşımı kaldırıp " Bak baban bu kıyafeti benim için seçmiş. Ayrıca sadece biz bize olmayacağız. İş ortaklarınız ve bir çok önemli insan orda olacak. Bu olmasa bile yine bu tarz bir şey olacaktı. Hem nesi var elbisenin bence gayet hoş."dedim.

Kolumu tutarak sertçe nefes aldı. " Evet fazla hoş. Çok fazla hemde. Göğüslerin gün gibi ortada."

Ağzımı açsam da geri kapattım. Demek hoş olmuştum. Aniden hızlanan kalbime lanet edip Boğazımı temizledim. " Mantıklı düşün partnerim sen olacaksın. Kimse bakmaya tenezzül etmez. Ya uğraştırma beni. Bunu hazırlamak için 2 saat uğraştık. Bir iki saat daha çekemem valla." Dedim.

Bana dediğimi düşünürmüş gibi baktı. Ben anlayamadan araban otomatik açma sesi gelince sıçradım.

Sürücü koltuğuna geçip oturdu. Ne bekliyordum ki? Kapımı falan açmasını mı?

Gözlerimi devirip arabaya bindim. Elbisenin kuyruğu yüzünden savaş vermiştim ama binmiştim işte.

Rahat bir nefes alıp kemerimi taktım.

15 dakika kadar sonra Poyraz " Bak asabımı bozan biri olursa nişan balo malo dinlemem dalarım. Kafa göz patlar ona göre oturmana kalkmana dikkat et." Diye söylendi.

Gözlerimi abartıyla devirdim. " Peki anne. Başka bir şey? Kimseden şekerde almam."

Bana bakmadan direksiyonu sıktı. "Benimle düzgün konuş alırım ayağımın altına."dedi dişlerinin arasından.

Ağzım açık ona döndüm. " ya yeter. Yeminle bıktırdın. Asıl sen benimle insan gibi konuş. Çünkü ben hayvan dilinden anlamıyorum."

Ani frenle durduk. Kolumu tutup sıktı. Acıyla bağırdım ve ona baktım. Yüzü sinirle kasılmıştı. " Seni bir daha uyarmam haberin olsun. Benimle konuşurken dediklerine dikkat et."

İtiraz istemeyen ses tonuna öfkelenerek " Sen ne biçim koca adayısın lan. Dövseydin bari. Ayrıca sen bana istediğini yapabilirsin ama ben kelimelerimi bile seçmek kolumu bırak moraracak. Yemin ederim davetlilerin hepsine senden dayak yediğimi söylerim."diye tısladım.

Yüzü şekilden şekle girerken birden kahkahayı bastı. Ona kızgın kalmaya çalışsam da o kadar şirindi ki yüzümü sabit tutmam zorlaşıyordu. " Ne gülüyorsun ya? " deyince daha çok güldü. Koluna vurup yapmacık bir öfkeyle kollarımı kavuşturdum.

Eliyle gözündeki yaşı silip " Demek seni dövdüğümü ilan edeceksin. " dedi sırıtarak.

Yan yan ona bakışlar atıp " Gerekirse evet." Diye mırıldandım.

Gülerek arabayı tekrar çalıştırdı. Yolculuk boyunca gülümsemesi solmadı. Arabayı durdurduğunda kaşları çatıldı. Arabadan çıkıp benim tarafıma yönelince durdum. Kapımı açıp elini kibarca bana uzattı. Şaşkınlığımı yutkunarak geçiştirip elini tuttum. Arabadan inince kolunu belime sardı. Ani hareketle kalbim yerinden çıkacak sandım. Çekilmeye çalışınca belimi sıktı. Boynuma gömülüp" Bana ayak uydur. " diye fısıldadı.

BeklenmedikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin