Selam yeni bölüm ve ben geldim
:))Bölüm sözü ;
《" Ben kanatları siyah, içi mavi bir kelebeğim. Gökyüzümse senin dumanlı harelerin..."》
《-Misb🎈》
Miray'ın anlatımından devam;
Yan tarafıma oturan kişi Miraz'dan başkası değildi. Öylece durup bana bakıyordu, sanki yıllar önce en sevdiği oyuncağını kaybetmiş. Yıllar sonra ansızın onu buluşmuş, ama buna inanmıyormuş gibi bir hali vardı.Belki de öyleydi, onu tanımıyordum. Zaman geçtikçe bunun nedenini öğrenebilirdim belki...
"Miraz Bey bir sorun mu var?" diye sorarken sesim varsa bile şu an uğraşamam dercesine bıkkın çıkmıştı.
"Hayır! Sadece işinizde gerçekten iyisiniz bunu dile getirmek istedim, ve birde herkes gitti isterseniz sizi evinize bırakabilirim." derken gözlerinde bariz görülen heyecan ve reddedilme korkusu yer alıyordu.
Bu adam cidden çıldırmış olmalı diye geçirdim içimden.Bir soğuk davranıp bir yakın davranması fazlasıyla tuhaftı, helede daha yeni yanyana geleli bir hafta bile olmamışken."Teşekkürler ama kendi arabamla geldim." deyip yerimden kalkmak için bir hamle yaptım. Benimle birlikte ayağa kalkan Miraz doğruca bana bakıyordu. Gözleri beni baştan aşağı süzerken, gözlerimiz kesişince konuşmak için dudaklarını aralamıştı.
"Arabanızı çektiler."demişti. Sessinde ki alaycı ton fazlasıyla sinirimi bozmuştu.
"Nasıl?"diye sordum şaşkınca. Sonra aklıma gelen şeyle ne olduğunu anladım, ben arabamı otoparka park etmemiştim girişe bırakmıştım.
"Nereye çektiklerini biliyor musunuz?"diye sorarken bir yandan da ne yapacağımı düşünüyordum.
"İsterseniz sizi eve bırakayım, arabayı sizin evinize getirmelerini söylerim.Lâkin birkaç saati bulur." demişti.
"Hayır teşekkürler zaten erkek arkadaşım geldi onunla gidebilirim." derken bize doğru gelen Alessandro'ya baktım ve gülümsedim.O gelmemiş olsaydı heralde eve taksiyle dönmek zorunda kalacaktım, bir kez daha ona minetar olmuştum. Benim baktığım yere bakan Miraz birden kaşlarını çatmıştı.
Miraz'ın aksine Alessandro siyah parlak saçlara, bir ormanı andıran yeşil gözlere beyaz bir ten rengine, her kadını etkileyecek bakışlara, nefes kesecek bir gülümsemeye sahipti. Hele ki giyinişi tam bir serseri gibiydi. Yarı İtalyan olmasını da göz önünde bulundurursak, aşırı mükemmeldi.Tabii kimin arkadaşı diyen iç sesim bu defa yine haklıydı.
Üzerine giydiği siyah deri ceketin içine yeşil bir tişört giymiş, altına siyah yırtık gibi görünen ama sadece eskimiş görünümü verilmiş bir kot, ayakkabı olarak giydiği postalar ve kaşına taktığı piercing ile baya yakışıklı görünüyordu.
"Naber bella donna*?"derken bir yandan da bana sarılmayı ihmal etmiyordu.
*Bella donna [güzel kadın]
"İyi serserim senden naber?" derken bir elimi kas yığını olan koluna uzatmış öylece yanında duruyordum.
"Beyefendi kim?" diyen Alessandro biraz oyun oynamak istediğini belli eden bir gülümseme takınmıştı.
"Miraz Bey patronum." demiştim, elini tanışmak için uzatan Alessandro. Miraz'ın da onun elini tutup sıkması ile bir an şaşırmıştı. Kendince onu sinir etmek istiyordu ama Miraz böyle oyunlara gelecek biri değildi. Kendisine veda edip çıkışa doğru ilerledik, bizi bekleyen siyah motora binip eve doğru yol almaya başladık. Alessandro'da benim gibi motor tutkunuydu, helede boş yollarda teker yakmak, tek teker üzerinde hareketler yapmaya bayılırdı. Yıllarca bunları yaparken neredeyse profesyonel bir hala gelmişti ama yinede arabaların,trafiğin olduğu yerde gösteriş için böyle şeyler yapılmasından nefret ederdi. Bende öyle, sonuçta herkesin olduğu trafikte kendimize değilse bile başkasına zarar verme ihtimalimiz de vardı, ve bu oldukça kötüydü bu yüzden eğlenmek istersek boş yerleri tercih ederdik her zaman.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi İpli Siyah Balon
Ficción General*MİSB Tanıtım* Geçmişinin yanıp kül oluşuna şahit olan bir kız çocuğu...Evini, şehrini, ülkesini elinde geçmişinden ona kalan birkaç etrafı yanmış fotoğrafla birlikte elinde tuttuğu mavi renkli kot bir ceketle birlikte terk etmişti. Hayat erken y...