Selam yine ben ve yine güzel bir bölüm sizi bekliyor:))
《"Koca bir hikayenin tek bir resmi vardır, ama bunu herkes göremez..."》
《-Misb🎈》
İstanbul/Beşiktaş
Pazartesi
09.38Elimde ceketimi giyme çalışırken bir yandan da şirkete doğru konuşuyordum, nasıl olduğunu anlamasam da uyuya kalmışım. Sanki her sabah alarm çalmadan bir kaç dakika önce uyanıp psikopatlar gibi alarmın çalmasını bekleyen ben değilmişim gibi. Mavi ceketimi siyah büstiyerin üzerine giydikten sonra, mavi dar kesim kumaş pantolonumu düzeltip bir yandan da ayağımda ki lanet olasıca stilettolar ile koşmaya çalışıyordum , normalde stilettolarım benim için gayet güzel ve rahat olurken şimdi geç kaldığım için biraz sinir olmama neden olmuşlardı. Yurtdışında olsa asla böyle şeyler olmayacağını bilsemde doğup büyüdüğüm yerin özlemi ağır basıyordu.
Çantamdan çıkardığım iki siyah çubuk ve kemik siyah gözlüklerimi elime aldım, önce gözlüğü takıp ardından uzun gri-mavi saçlarımı başımın üzerinde çubuklar yardımıyla topuz yaptım.
Nihayet şirket binasını görmem ile derin bir nefes aldım,koşarak içeri girdim kartımı evde unuttuğum aklıma gelince eğilip ayakkabılarımı çıkarıp, koşarak ilerde ki cihazın üzerinden atladım insanlar bana deliymişim gibi bakarken asansöre doğru ilerledim ne yazık ki arızalı yazısını görmem ile merdivenlere yönelmem kaçınılmaz bir son olmuştu.17 kat merdivenle çıkar çıkmaz ayakkabıları giyip toplantı odasına daldım, nasıl göründüğümü bilmeden hemen sunuma geçtim bana bakan kahverengi hareler oldukça sinirli görünüyordu. Miraz'ın aksine benim mavi harelerim buz kesmiş gibiydi, nihayet sunum bitmiş yüksek bir alkış almıştım istemeyerekte olsa yan tarafımda ki aynaya baktım, mavi ceket siyah büstiyerin altına mavi dar kesim kumaş pantolonum siyah mat renk stilettolarım, çubuklar ile bağlanmış nerede açılmak üzere olan topuzum, sunum boyunca kurumuş olan kırmızı dudaklarım, beyaz tenimin aksine koştuğum ve merdivenlerden çıktığım için kızaran yanaklarım, donuk mavi irislerim bindik alamete gidiyoruz kıyamete dercesine bir halde olduğumu göz önüne seriyordu.
Gece bardan geç saatlerde dönüp evi toplamakla uğraşınca sabah geç kalmam normal görünüyordu ama tabii eğer patronum beni barmenlik yaparken görmemiş olsaydı. Düşünceler zihnimde kargaşa yaratırken birinin bana seslenmesi ile arkamı dönmüştüm.
"Miray Hanım odama gelin." diye emir veren Miraz'a baktım.
"Ne yazık ki gelemem mesai arkadaşlarımla halletmem gereken birkaç işim var ." derken gayet rahat bir tavır takınmıştım. İyice sinirlenmeye başlayan Miraz toplantı odasının kapısını sert bir şekilde çarpıp çıkmıştı, odada ki insanlar hem gülüyor hem de ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Anlaşılan burada çok eğleneceğiz diyen iç sesime hak vermeden edemedim.
Tek tek şirket çalışanlarıyla konuşmaya ve güvenlik sisteminin alt yapısını incelemeye başladım, odasının camından bizi izleyen Miraz dışında pek bir sorun yoktu .
Danışmada bulunan kişinin "Miray Hanım bir bakar mısınız?" demesiyle ona doğru ilerledim.Zambak çiçeklerinden oluşan bir buketi yüzüne tutan birini işaret edip," Sizinle görüşmek istiyor."demişti. Başımla onaylayıp çiçekleri tutan kişinin yanına ilerledim, elinde bulunan çiçekleri indirip bana sarılmasıyla ben de Alessandro'nun boynuna kollarımı dolamıştım.
Hayran hayran Alessandro bakan kızlara inat koluna girmiştim, ne yaptığımı anlamış kulağıma doğru eğilmişti.
"Nıç Nıç bunlar sana hiç yakışmıyor Afra, neden benim gibi birini bu güzelliklerden esirgiyorsun anlamıyorum." derken İtalyanca aksanı Türkçe konuşmasına ayrı bir hava katıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi İpli Siyah Balon
Fiction générale*MİSB Tanıtım* Geçmişinin yanıp kül oluşuna şahit olan bir kız çocuğu...Evini, şehrini, ülkesini elinde geçmişinden ona kalan birkaç etrafı yanmış fotoğrafla birlikte elinde tuttuğu mavi renkli kot bir ceketle birlikte terk etmişti. Hayat erken y...