Selam yeni bölüm için keyifli okumalar dilerim.《"Bazı şeylerin telafisi olmaz , çünkü insan sahip olmadığı şeylerin tadına varamaz . Sevgi , şefkat ve mutluluk gibi..."🎈🎨🎡》
《-Misb🎈》
Yazar'ın Anlatımıyla;
Gece yerini usul usul gündüze, karanlık yerini aydınlığa bırakırken her şey yavaş yavaş yerini alıyordu. Hayata kısa bir ara verenler yeniden yaşamaya devam ediyordu , belki de bunun için çabalıyordular. Bir şekilde devam ediyordu hayat denen bu bilinmezlik dolu yol. Sanki onlarca işçi durmaksızın çalışıp bu bilinmezlik dolu yolu sapaklarıyla, uçurum kenarlarından normal bir kaldırıma uzanacak kadar geniş bir şekilde örüyordu. Bitmez tükenmez bir yoldu burası, başının ve sonunun asla belli olmadığı bir yol.
Yüzünü örten genç siyaha boyanan bir duvara kocaman mavi bir kelebek resmi çizmişti. Elinde ki spreyle son birkaç dokunuş yaptıktan sonra çantasını toplayıp gitmişti. Kimdi bu karanlık ve bir o kadar mavi kişi, neydi bu kanadı kırık kelebeğin hikayesi?
Alessandro elindeki belgeleri götürüp teslim ettikten sonra, çıkacak emri bekliyordu. Neler olacağını kendisi bile kestiremiyordu, doğru ya da yanlış belli değildi ama ne olursa olsun bundan sonra yapacağı her şeyin arkasında durması gerektiğini biliyordu.
Bu hikayenin her bir üyesi, başka başka acılarla yüz yüze gelmiş olsa da asla vazgeçmiyordu. Üzerine giydiği salaş siyah triko elbise ve üzerine giydiği mavi ceketi, mavi bileğinin üzerinde biten kısa çizmeleri rahat etmesi için yeterliydi. Biraz kendine gelmesi gerektiğini biliyordu , bunun için eskilerden bir yere ihtiyacı vardı. Adımlarını yönlendirip denizin kenarında ki güzel mabedine doğru ilerledi, kapıdan içeri adımını atar atmaz onu cezbeden kahve kokusu yıllar öncesine götürdü onu. İçeriye doğru ilerlerken adımları müşterilerin oturduğu bölümün aksine mutfağa doğru olmuştu, küçük kapıdan girip ferah bir o kadarda güzel kokuların yer edindiği mekana girerken huzuru iliklerine kadar hissetmişti. Uzun ard arda iki ıslık çalıp kahve cezvelerinin olduğu yere uzanıp bakırdan bir cezveyi eline aldı. Ezbere bildiği dolaplardan yeni makineden geçirilmiş türk kahvesinin bulunduğu kavanozu eline aldı. Üst raflardan kırmızı bir kutuya uzanıp mutfak tezgahına bıraktı, kapağını açmadan önce üzerine doğru eğilip üfledi. İki beyaz üzerinde kırmızı çini motifi olan kahve fincanı çıkarıp tezgaha bıraktı. Bir fincana iki defa su doldurup cezveye boşaltı, her fincan için iki defa kahve atıp kıvamını almasını beklerken elinde ki küçük karton çantadan acı çikolataları çıkarıp tabağa dizdi. Hazırlanan kahveleri tepsiye yerleştirip eline aldı. İkinci kattaki odasında onu bekleyen dostunun yanına doğru ilerledi, merdivenlerden yavaş yavaş çıkıp küçük ve bir o kadarda güzel odanın içine girdi. Cam kenarında iki bej renginde tekli koltuk, ortada duran açık kahverengi masa ve boydan boya kocaman bir kitaplıktan ibaretti oda.
"Geleceğini biliyordum. " dedi genç adam kendinden emin tavrıyla. Elindeki kahveleri masaya bırakıp tepsiyi köşede duran çalışma masasının üzerine yerleştirdi, ardından boş olan koltuğa oturup karşısında ki genç adama baktı.
"Önceden de böyleydin, asla yanılmazsın." Dedi Miray. Karşısında yılların vermiş olduğu olgunluğu ve bir o kadarda güzelliği üzerinde barındıran dostuna , kardeşine bakmış olmanın verdiği mutluluk yüzüne de yansıyordu. Ufak bir tebessüm dudaklarında ki yeri alırken o bunun farkında bile değildi.
"Biz buna tecrübe diyoruz canım, senin gibi birinin bunu bilmemesi oldukça şaşırtıcı." cümlesinin ardından ufak bir tebessüm genç adamında dudaklarina yer edinirken, kahve fincanını dudaklarına götürüp bir yudum aldı. Tadın verdiği hazzı gözlerini kapatarak biraz daha hissederken olduğu durumdan memnun olduğu her halinden belliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi İpli Siyah Balon
Ficción General*MİSB Tanıtım* Geçmişinin yanıp kül oluşuna şahit olan bir kız çocuğu...Evini, şehrini, ülkesini elinde geçmişinden ona kalan birkaç etrafı yanmış fotoğrafla birlikte elinde tuttuğu mavi renkli kot bir ceketle birlikte terk etmişti. Hayat erken y...