19.Bölüm

1.9K 110 115
                                    

I Feel Like I'm Drowning - Two Feet

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

I Feel Like I'm Drowning - Two Feet

19.Bölüm | By Mearadri

***

Her şeyi geride bıraktığımı düşünerek devam ettiğim hayatıma hiç beklemediğim yerlerden gelen darbeler, canımdan çok ruhumu acıtıyordu. Kalbimi söküp atsam bu kadar acır mıydı orası meçhuldü tabi ama bu olanlar benim bile üstesinden gelemeyeceğim kadar ağırdı. Buzdan duvarlar bile olanları ve olacakları engelleyemezdi, beni kimse kurtaramazdı artık.

***

Araba yolculuğumuz ikimiz de tek kelime bile etmeden geçip gittiğinden eve geldiğimizi Yaman'ın inmem için kapıyı açtığında fark edebilmiştim. Onun bu tavırları canımı sanki mümkünmüş gibi daha çok sıkarken istediğim tek şey normale dönmesiydi. Gökyüzünün karanlığı içimi karartırken, karanlıktan hoşlanmadığımı bir kere daha fark etmiştim. Karanlıktan hoşlanmıyordum, özellikle moralim bozukken karanlıktan kesinlikle hoşlanmıyordum. İçimde çözümleyemediğim şeyleri daha da karmaşıklaştırıp, iyice canımı sıkmaktan başka bir işe yaramıyordu.

Daha fazla etrafa bakmadan hızlı adımlarla bahçeye doğru yürüdüm, Yaman da arkamdan geliyordu ve acelesi yokmuş gibi ağır ağır yürüyordu. Çantamdan anahtarı çıkarıp kapıyı açtığımda, her zaman olduğu gibi merdivenlerin etrafındaki sarı ışıkların tavandan sarkarak etrafı loş bir şekilde aydınlattığını görmek huzurla dolmamı sağladı. Bu evin içinde olmak beni güvende ve huzurlu hissettiriyordu.

Kimseyi uyandırmamak adına sessizce merdivenlerden çıkıp yatak odasına girdim, çantamı kenara koyup üzerimdeki ceketi çıkardıktan sonra yatağın ucuna bıraktım. Bu sırada Yaman odaya girmiş, çoktan arkama geçmişti bile. Kolları ani bir şekilde belime dolanıp beni sıkıca kavrarken, dudaklarını boynumda hissetmemle gülümsedim. Belki de siniri baş başa kalamadığımız içindir diye düşündüm, şu an için anı yaşayıp kendimi böyle kandırmak bana doğru geliyordu. Dudakları benden bütün hırsını almak ister gibi serçe ve canımı acıtacak derecede sertleştiğinde ne olduğu hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Belime daha sıkı sarılıp canımı daha da fazla yakmaya başladığında bunu artık dile getirmem gerektiğinin farkındaydım. "Ya-" sözümü tamamlayamadan beni kendine çevirip dudaklarıma yapıştığında canımı daha da fazla acıtarak alt dudağımı dişlerinin arasına aldı. Öpmüyordu, canımı yakmak istiyordu. Ağzıma kanın iğrenç tadı geldiğinde amacına ulaşmıştı. Onu sertçe itip geri çekildim ve tükürürcesine konuştum, "Yaman, sen kendinde değilsin!" diyerek ona bağırdığımda sesimin yüksek çıkması artık umrumda bile değildi.

"Ben farkında olmada-" bana doğru bir adım attığında elimi havaya kaldırıp onu durdurdum, "Sakın bana yaklaşma! Sen, sen beni korkutuyorsun." Bunu söyledikten sonra vereceği herhangi bir tepkiyi umursamadan, üzerimdeki eşofmanları bile önemsemeden yatağa girdim. Beni korkutuyordu, böyle olması canımı acıtıyordu.

Kurşun Yarası [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin