Bölüm ☣3☣ =KAN=

291 26 114
                                    

《KODES

=KAN=

Ben geldim.

Medya Kodes....

Üçüncü bölümle keyifli okumalar...

Bölüm +16

***

Gözlerimin içine bakan canavara karşı, gözlerimi kırpmadan meydan okudum. Sonu ölüm mü olacaktı olsun! Ama bu ikimizden birinin öleceğini gösterirdi. Ölümüm asla onun ellerinden olmayacaktı.

"Dilin çok mu uzadı senin?" dedi. Öfkeli nefesi yüzüme döküldü. Çenemi çok sıkı tutuyordu, konuşamıyordum. "Bir daha konuşursan, o güzel diline en özelinden piercing, yaparım."

Çenemi bırakıp üzerimden kalktı. Bileklerimi çözüp beni hızlıca yataktan kaldırdı. Tekrar arkasından sürüklenerek odadan çıktık, getirildiğim koridordan ve merdivenlerden indim. Yine o, iğrenç kokan yere götürdü beni.

Mekân diyorlardı bu iğrenç yere, kafesin önüne geldiğimizde beni içeri doğru fırlattı. Yere düşütümde, bacaklarım acımıştı. Yine o demirlerin korkunç sesi duyulmuştu, yine o soğuk demirlerin içine kapatılmıştım. Özgürlüğüm sadece biraz sürmüştü, dahası yoktu.

"Uslu bir kız ol Morax-Maat," diyerek sert adımlarla gitti. Işıklar söndü her yer karanlık olmuştu, yere uzanıp dizlerimi kendime doğru çektim. Dışarıdan gökyüzünün kızgın şimşeklerinin sesi geliyordu. Arada olduğum yeri aydınlatıyordu.

"Korkma! Bu karanlık zarsız, güvenli her şeyden güvenli," dedim kendime fısıltıyla. Elimi bacağıma atıp ovaladım, yaptığı dövme acıtıyordu. Gözlerim karanlığa alışmıştı, buranın küçük pencerelerinde ufak ışıklar vuruyordu. Keşke pencereler daha büyük olsaydı, gökyüzünü özledim.

Açık, gözlerim mekânın içinde dolaştı, karanlığın içinde siyah hareketlik gördüm. Kalbim hızla atmaya başladı, yerden kalkıp oturdum. Siyah hareketlik üzerime doğru geliyordu. Evet, bir çok insan bundan korkardı ama ben bir umut bana yardım eder diye bana gelmesini izliyordum.

Tam kafesin önünde durdu, hiçbir şekilde yüzünü göremiyordum. Sadece bir karartıydı. Beynim bana oyun oynamıyordu değil mi? Öylece onu izlerken sesini duydum.

"Seni buraya neden kapattılar?" dedi. Hayır, bu gerçek bir erkek sesi, dizlerimin üzerinden emekleyerek ona doğru ilerledim. Ayağa kalkamıyordum, dizimin üzerine kalkıp kafesin demirlerine tutundum.

"Be... ben, ben" diyerek kekeledim. Uzun süredir konuşmuyordum, konuşma yetimi kaybetmiştim. Adam yere çömelip benimle aynı hizaya geldi. Şimşekler çaktı, küçük pencereden ufak ışıklar içeri doldu. Karşımda ki, adamın yüzünün yarısı aydınlandı. Sakaları vardı, kafasını örtmüştü.

"Yardım mı istiyorsun?" dedi. Gözlerim doldu mutluluktan.

"Ev... evet," dedim. Demirleri tutan elimin üzerine elini koydu, sıcacık bir teni vardı Kodes, gibi. O da kollumu tutuğunda bu sıcaklığı hissediyordum.

"Sana yardım edeceğim ama şimdi değil." Dedi, ağzımdan anlamsız korku mırıltıları döküldü, başımı hızlı hızlı iki yana salladım. "Sakin ol, seni öylece buradan alıp gidemem fark ederler."

KODES °Morax-Maat° (+16)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin