《KODES》
=KAFES=
Sanırım en farklı kurgum.
Umarım beğenirsiniz...
***
Güneş sarıydı sıcaktı ama nasıldı? Bilmiyordum. Yıllarca görmedim! Gökyüzü maviydi, ama kokusu nasıldı?
Bir kafeste yaşıyordum. Üzerimde, kirden tozdan görünmeyen beyaz bir elbise vardı. iki tane de örtü vardı. Günde bir defa kafesten çıkarılıyordum o da tuvalet ihtiyacı içindi. Ayda bir de banyo vardı.
Ben neden mi kafeste yaşıyordum?
Çünkü ben insandım onlar hayvan! Ama onların gözünde ben hayvandım, onlarda iblis. Kendilerine taktıkları isim buydu. İblis!
Yine kafesin bir köşesinde ufacık olmuş, çevremde saçma sapan hareketlerle dans eden insanları izliyordum. Çok ses vardı ve hepsi beyaz bir toz burundan çekip farklı davranıyordu.
Kafese ne zaman kapatıldığımı hatırlamıyordum. Çok küçüktüm. Okul öğrencisi olduğumu hatırlıyordum. Görüntüler silinmişti, rüyalarımda kim olduğumu görüyordum ve uyandığımda her şey tekrar kayboluyordu.
Ama o zamanlar kaldığım yer daha iyiydi. Bu kadar gürültülü değildi. Sonra o geldi, beni istediğini söyledi. Zengin yaşlı adamda beni ona sattı.
Kodes!
Korkunç suratı vardı. iğrenç bir gülüşü de vardı. Ve korkunç dövmeleri! Kurtulduğumu sanmıştım ama o beni korkunç bir yere getirip hapsetti.
Beni kurtarmaları için, yalvardım herkese ama kimsenin umurun da olmadım. Deli gibi dans edip gülüyorlardı arada eğlence arayıp beni buluyorlardı.
Üzerime bir şeyler döküp dalga geçiyorlardı. Ben sadece kafamı ellerime alıp onları duymamaya çalışıyordum.
Benim bir adım yoktu ve ben kendime bir isim buldum. Kuş.
Evet, adımı Kuş, koydum. Onlar özgürdü, uçuyorlardı, güneşi ve gökyüzünü görüyorlardı. Ben kafese kapatılmış bir Kuştum. Kimsesiz çaresiz dim.
Şu an çok ilerimde oturmuş beni izliyordu Kodes! Bunu her zaman yapıyordu. Kafamı önüme eğip uçları soyulmuş ve siyahlaşmış parmak uçlarıma baktım. Kanamış ve kurumuştu. Bir deri bir kemik kalmıştım burada.
Günde bir bardak su bir dilim ekmek ve bir kase çorba. Başlarda doymasam da, artık doyuruyordu ben yavaş yavaş ölüyordum.
Üzerime dökülen soğuk şeyle irkildim, ardından kahkaha sesleri duyuldu.
"Aptal küçük köle!" bağırdı saçları olmayan bir kadın. Kafese dayadığım sırtımı çekip ortasına geldim. Böyle olunca bana yetişemiyorlardı. "Gel buraya küçük oruspu!"
Kafamı ellerimin içine aldım ve sayıkladım. "Kimse yok! kimse yok! kimse yok! Uçuyorsun, özgürsün! Özgürsün uçuyorsun!" sesimi duyarak onların iğrenç sesini bastırmaya çalıştım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KODES °Morax-Maat° (+16)
Novela JuvenilHerkes kendi çöplüğünde Kral ilan edilir! Kodes! Gerçek adı buydu. O bir Kraldı! Korkunç biriydi! Ben! Kodes'in kafesine düşen bir faniydim. Burada herkes bir grup da yer alıyordu. Ama hepsinin işi aynıydı. İnsan avlamak! Ben fani bir kurban! O acı...