Çoğu zaman nefes alamayız.Yaşadığımız hayat bizi boğar.Denizin dibinde,ayağınıza beton dökülmüş gibi boğulursunuz.Kaçmak,her şeyden uzaklaşmak istersiniz.Yüzeye çıkmak,şöyle derin bir nefes almak istersiniz.Ciğerleriniz o oksijeni arzular.İşte benim hayatım da böyle.Her gün boğuluyorum.Birinin gelip beni denizin dibinden çıkarmasını bekliyorum...
6 YIL ÖNCE
Ben saygıdeğer Umay Aydıner.28 yaşında mimarım.Özel bir şirkette çalışıyorum.Bu kadarım işte.Hayatımda olan tek şey en iyi yaptığım şey,işim...
Ankara'da yaşıyorum.Küçük bir evim var.Kedim Şerafettin ile mutlu bir hayat sürdürüyorum.İş konusunda çok titizimdir.Olduğum konuma gelene kadar çok çalıştım,yoruldum,cefasını çektim.Şimdi de Şerafettin ile birlikte sefasını sürüyorum.Her neyse her şeyi zamanla öğrenirsiniz.Bugün önemli bir toplantı var.Türkiye'nin en büyük projesi için bizimle görüşmeye gelecekler.Kendileri çeşitli şirketlere gidip gözlem yapıyor,daha önce yaptıkları işlere bakıyormuş.Bizim için bu proje çok önemli.Eğer bu projeyi bizim şirket alırsa bütün bir kış boyunca hiçbir sıkıntıya girmeyiz.Sizle konuşucam diye geç kalmak istemiyorum.Hazırlanmaya başlamalıyım.Mavi büstiyer ve mavi eteğimi giyip altına da beyaz açık bir ayakkabı giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Evrakları da evrak çantasına koyduktan sonra hazırdım.Arabama atlayıp şirketin yolunu tuttum.
Yaklaşık 30-35 dakika da gelmiştim.Direkt toplantı salonuna geçip her şeyin hazır olduğunu kontrol ettim.Bu işi alırsam hayatım da aldığım en önemli 8. iş olacaktı.Proje bir oteldi.Fakat diğer otellerden farklıydı.Oteli tamamen akıllı otel olarak istiyorlardı.Enerji kaynağı olarak da hem güneş hem de rüzgar türbini kullanmak istiyorlardı.Projeye ayırdıkları bütçe de bayağı iyiydi.Bu işten alacağımız para hem bizi bu kış boyunca çok rahat idare ederdi hem de projenin mimarı ben olacağım için ben de çok rahat ederdim.Şirketimizin müdürü Hakan Bey de benim gibi her şeyi kontrol etmeye gelmişti.Beni görünce yanıma geldi.
"Umay bu işi al dile benden ne dilersen."
"Hakan Bey sakin olun.Ben elimden gelenin en iyisini yaparım fakat proje sahipleri tek bir yer değil bir sürü şirketi geziyor.Bu kadar büyük bir projeyi hemen güvenip bir şirkete yaptırmamaları çok normal."
"Evet evet haklısın.Umay ben sana güveniyorum.Bu proje çok önemli.Hem Türkiye çapında adımız duyulacak hem de elde edeceğimiz gelir çok büyük."
Hakan Bey telaşlı telaşlı etrafı kontrol ederken proje sahipleri de uzaktan görünmeye başladı.
Hadi bakalım Umay.O kadar okudun,çalıstın,emek gösterdin.Şimdi hepsini kullanıp daha büyük başarılara imza atman gerekecek.
2 SAAT SONRA
Tam tamına 2 saat boyunca yaptığımız işleri,çalışma kadromuzu ve şirketimizin köklülüğünden bahsettim.Biraz etkilenir gibi oldular ama son kez görüşecekleri bir yer daha varmış.Orayla da görüştükten sonra haber vereceklermiş.
2 saatin ardından yapmam gereken işleri de halledip şirketten çıktım.Çalıştığım yerin güzelliği de hem evde hem şirkette çalışabiliyordum.Dolayısıyla istediğim saatte çıkabiliyordum.Biran önce eve gidip dinlenmek istiyordum.Oturduğunuz yerden yada ayakta konuşmak ne kadar yorucu gözükmese de o sunumlara hazırlanmak,karşı tarafı mutlu etmek için gösterilen çaba insanı yoruyordu.
Eve gelir gelmez bir duş aldıktan sonra yatağıma uzandım.Eğer işi alırsak hemen nereden başlayacağımı,nasıl bir program oluşturacağımı kafamda planlıyordum.Çok ses getirecekti bu iş çookk...
Yattığım yerden uyuya kalmıştım.Uyandığımda hava çoktan kararmıştı.Hemen maillerimi kontrol ettim.Proje sahiplerinden mail vardı.Son görüştükleri şirketle bizim şirket arasında kararsız kalmışlar bu yüzden yarın öğle arasında her iki şirketle aynı anda görüşmek istiyorlar.Ya onlar ya biz.Hak eden kazansın...
