Meftun / Nisbar

24. bölüm

Nisa Bölükbaşı

Okulların kapanmasına çok az kalmisti basketbol ve voleybol sampiyonlari bizdik baristigimizdan beri hersey çok güzel geçti jakup ve Aycan bize bi kaç kere bulaştı ama bu bizi dahada birbirimize kanetledi. Barış yanımda uyuyordu bense kafamı sıraya koymuş ona bakıyordum basketbol maçları onu çok yormustu "hafta sonu mezuniyet töreni var" dedi biri

Kafamı kaldırdım nöbetçi öğrenciyi geldiğini bile fark etmemistim "detayları okul magazininde paylaşılacak" diyip çıktı danla hemen arkasını dönüp "ay ne giyeceğim ben evde hiç biseyim yok" dedi lale uzanıp danlanin kafasına vurdu "danla odanda iki dolabın var" dedi cemal danlaya şaşkın şaşkın bakıyordu "ama yetmiyor" dedi danla ellerini gogusune bağlayarak

Zil çalmıştı bizimkiler kantine iniyordu bende onlarla birlikte gittim barış i uyandirma gereği duymadım dediğine göre akşam yağmur ile ugrasmisti o yüzden adam gibi uyuyamamisti elimdeki tost ve ayran ile masaya oturdum etrafima baktığımda ise cemal danla ile cilvelesiyordu lale ile berkanda öyleydi

"Ololu (aile) vor lon bordo" dedim ağzımda yemek varken demiştim o yüzden sesim garip çıkmıştı danla bana dil çıkartıp arkasına yaslandi "sanki barış olsa sende böyle olmazsın" dedi Berkan bilmiş bilmiş bana bakıyordu "ay merak etme ben hiç bir zaman sizin gibi olmicam" dedim ve ayağı kalktım "gidiyom ben barisimin yanina sizi vıcık vicik asklariniz ile tek bırakıyorum" dedim ve yürümeye başladım

Sınıfın oraya gelince sesler geliyordu yavaşça kapının aralığından sınıfa baktım jokup ile barış bı şeyler konuşuyordu jokup ne kadar sakinse barış o kadar sinirliydi "nisa yi elinde hala ceviriyorsun değil mi" dedi jokup ne diyordu lan bu "senin varya ben... Yok öyle bişey bı taraflarından uydurma" dedi barış elini yumruk yapmıştı "ne yalan mi sen nisayi bir iddia yüzüne sevmedin mi" dedi. barış sinirle jokup a yumruk attı

"Ben o kızı seviyorum tamam bir adilik yapmış olabilirim ama ben o kıza aşığım onsuz nefes alamam anladın mı beni eğer mutlulugumuzu engellemeye çalışırsan seni mahfederim anladın mı lan" diye bağırıp jokup u yere itti jokup sinir ile yerden kalkıp bana doğru gelemeye başladı

Kapıda beni görünce duraksadı sonra yürümeye devam etti o gittikten sonra sınıfa girdim barış beni gördüğüne önce şaşırdı yanıma geldi ellerini yanaklarima koydu "bak ne duydun bilmiyorum ama..." Dudağına küçük bir öpücük bırakıp geri çekildim "bende seni seviyorum" dedim barış gülümseyip bana sarıldı "ben daha çok" dedi ve ben aklıma gelen ilk şarkıyı barışa armağan ettim

Sen benim söylenmeyen sözlerim
Sen benim unutamadığım ilklerim

Barış dudağıma küçük bir öpücük bırakip şarkıya devam etti

Sen benim içemediğim son kadeh
Uzun yolum, şarkılarım, sevdiğim

Danla Biliç
                      Okul sonu

Şimdi çocuklar bizi evlerine davet ediyolardi ama benim ALIŞVERİŞE çıkmam gerekiyordu "offf benim alışverişe çıkmam gerek" dedim cemal yanıma gelip "bak Dani eğer bizle gelirsen söz seni alışverişe ben goturcem" dedi ne dedin sen "aha sictik aha" dedi nisa koluna vurup "gercekten mi Cemo" dedim cemal tirsmis gibi ban bakti "şimdi nisa diyince bir garip oldum ama..." dedi lafını bölüp

"Aaaa canım ne amasi söz verdin" dedim cemal kafa salladi "ay yazık başına gekecek şeyleri bilsen Cemo" dedi nisa ben ise o sıra sinsi gibi siritiyordum

Eve giderler

Eve gelene kadar bı sürü kıyafet bakmıştım ve hepsini cemalle gostermistim cemal ne kadar darlansada bana ses cikartmamisti aşkım benim yaaaa şimdi ise oturmuş kavga ediyorduk yemekleri hangi çift hazirlicak diye "bence yemekleri berkan ile lale hazirlasin barış ve nisa da sofrayı kursun" dedim  nisa kaşını kaldırıp "eee siz de kicinizi çevirip oturakmisiniz" dedi  cemal arkasına yaslanip "planımız öyleydi" dedi

Barış cemale yastık atıp "hadi lan ordan" dedi lale ayağı kalıp "danla nin dediği gibi olsun yemek yedikten sonra ise sofrayı toplamak ve bulaşıklar cemal ve danlanin dir" ben tam itiraz edicektim ki "konu kapanmıştır" dedi lale berkanida alıp mutfağa gittiler

Yemek yedikten sonra

Cemal ile söylene şöyle sofrayı toplamıştık şimdi sıra geldi bulaşıklar cemal bulaşık makinesi nin kapağını açıyordu "Cemo napiyosun" dedim cemal bana dönüp "bulaşıkları yerleştiriyorum aşkım" dedi oyş  o aşkım denen ağzını yerim senin "cemal ben asla ama asla bulaşıkları bulaşık makinesinde yikamam" dedim cemal elini beline koyarak "ne ile yıkarsın" dedi gülerek ellerimi yukarı kaldırdım

Önlük alıp giyim ve cemalede bir önlük verdim ama giymiyordu "giysene" dedim cemal ise omzunu silkti oflayip kollarını ipten geçirdim ellerimi beline sarıp bağladım tam geri cekilecekken cemal dudağıma küçük bir öpücük bıraktı hemen tezgahın başına geçip "ben yikicam sen durulicaksin" dedim cemalin yüzüne bile bakmadan cemal ise kikirdiyidu

Köpüklü su tamamdı süngeri deterjanlamistim ki cemal parmağına köpüruk alıp burnuma koydu ona şaşkınca bakarken o ise siritiyordu "seni adı cemolingo" dedim ve avucuma köpüruk alıp cemal lin kafasinin üstüne koymuştum

Cemal ile kaç dakka köpüruk savaşı yaptık bilmiyorum ama her yerimiz köpürutu mutfakta sanki 3. Dünya savaşı çıkmış gibiydi ama kopuruklu şimdi ise ikimizde yere çökmüştük  baygın baygın oturuyorduk "Yoruldum" dedi cemal bende kafa salladım bana bakıp "ama çok eğlendim" dedi ona gülüp "değdi" dedim cemalin gözleri dudaklarima kaymaya başlamıştı bile kısık bir sesle "değdi" dedi cemal ve dudaklarima yapıştı

Lale onuk
Çocuklar bizi zorla burda kalmaya ikna etmişlerdi zar zor annelerimizden izin almıştık bize bir oda vermislerdi sanırım burası berkanin odasiydi buram buram Berkan korkuyordu şimdi ise etrafımda deli danalar gibi yatan danla ve nisa vardı nisa yerde danla ise yanımda yatıyordu

kıçımı danlaya dönmüştüm ama dönüş o dönüş dönmem ile birlikte kendimi yerde bulmam bir olmuştu "hay ben böyle işin" ayaklanip aşağı indim bildiğime göre evin arka bahçesi vardı  oraya doğru yürüdüm gelince yerde uzanan bir âdet Berkan vardı yıldızları izliyordu yanına gidip bende uzandım "yıldızlar güzel mi" dedim Berkan bana doğru dönüp "sen daha güzelsin" dedi
Ona gülümseyip gökyüzüne döndüm

Yıldız kaymisti "Berkan yıldız kaydı hadi gözlerini kapat ve dilek tut" dedim hemen gözlerimi kapatim... gözlerimi açtığımda Berkan bana bakıyordu "sen dilek tutmadin mi" dedim Berkan gülümseyip "tuttum" dedi gülümseyip "ne tuttun" dedim berkan gökyüzüne Bakarak "söylersem bozulur" dedi ben oflayip "soyle aramızda sır olarak kalır" dedim

Berkan gülümseyip "yıldızimin dileği kabul olsun" dedi ona hayranlık ile bakıyordum "sen ne diledin" dedi "Berkan ile sonsuza dek yıldızları izleye bilelim" dedim Berkan ise bana gülümseyip sarıldı bende ona sarıldım hiç birakmicakmis gibi

Heloooooooooooooooooooooooooooo ben geldim (o lar biraz abartılı olmuş olabilir).

He tekrardan haber verem 25. Bölüm son aklımda çok güzel şeyler var

Sizi kocaman öptüm  T-R-E-K-F-C ♥️