Bahar'ın kalbi Abis'ti. Abis ise deniz veya okyanuslarda güneş ışıklarının ulaşamadığı en derin kısımdı. Bahar'ın kalbine sızan hiç bir ışık yoktu ve ancak Yavuz'da olan aşkın ışığı oraya sızabilirdi.
Fantastik hayran kurgu × YavBah
•Kitap yetişkin...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
02. Kıyıya vuran yıldız balığı
Bahar yatakta uzanmış, amaçsızca tavanı izliyordu. Odasına sızan soğuk esinti yatağa saçılan siyah saçlarını hafifçe okşuyor, esmer bedenini büyük bir zevkle yalıyordu. Bahar'ın ayva tüyleri dikilmişti, fakat içindeki yangın üşümesine katiyyen izin vermiyordu.
Bu yatağa geliş sebebi belliydi; Piano çalışı bira şişeleri bitene dek devam etmişti. Daha sonra kalkmış ve dudakları arasında duran dördüncü sigarası ile birlikte siyah, kadife örtülü yatağa atmıştı kendini. Bunu yapmadan hemen önce üzerindeki dantelli eteği çıkarıp bir köşeye gelişi güzel bir şekilde fırlatmıştı.
Şimdi Bahar'ın üzerinde birtek dolgun göğüslerini taşımakta zorlanan siyah, dantelli büstiyeri ve geniş kalçalarının büyük bir kısmını açıkta bırakan siyah, dantelli külotu vardı. Yatakta adeta bir kuğu gibi görünüyordu; zarif, güzel ama bir o kadar da vahşi. Onu elde etmek zordu, zira o, elde edilmesi zor bir kadını oynamıyordu; O, böyle doğmuştu.
Büyüleyici, tapılası bir varlıktı. Onu gören herhangi birileri bedeninin güzelliği karşısında diz çökebilirdi. Bu iblis, bütün soyundaki bütün kadınlara meydan okuyabilen yegane kadındı...
Şimdi, onu kavuran ateş aniden aklına Yavuz'un gelişi ile alevlenmişti. Yavuz'un mavi gözleri zihnini bulanıklaştırıyor, damarlarındaki kanın fokurdamasına sebep oluyordu. Zira onun her hücresi arzu dolu idi, ne yazık ki bu arzusu sadece bir adam içindi. Oysa Bahar çok isterdi; Yavuz'un deniz gözlerinde tutuklu kalmaktansa, yepyeni yurtlara yelken açmayı.
Bahar bu ateşin tatlı işkencesi ile alt dudağını ısırdı. Gözlerini kapattı. Şu an bedenine dokunan esinti değil, Yavuz'un ıslak dudakları idi. Bu istemsizce oluyordu. Bahar onu hayal etmek istemezken, aniden ediveriyordu. Bahar yutkundu. Adamın dudaklarını büstiyerden taşan göğüslerinin hemen üzerinde hissetti. Alt dudağını daha çok ısırdı, parçalayacakmış gibi ve elleri hemencecik hareketlendi. Bir eli sol göğsünü bulurken, diğer eli göbeğinin üzerine yerleşti. Göğsündeki eli ileri-geri hareket ediyordu nazikçe; Düşlerinde bu el, onun eli değildi. Zevk dalgaları ile sertleşmiş göğüs ucu pürüssüz avucuna temas ettikçe adeta çıldırıyordu. Bedenine yayılan bu arsız duygu onu mahvediyordu, tüketiyordu.
İncecik parmakları çıplak tenine zarifçe dokundu. Artık göbeğinin etrafında gezinen parmakları, zevkten koyulaşan zihninde Yavuz'un parmaklarına dönüşüvermişti. O sırada Bahar, sanki bu gerçekten yaşanıyormuşcasına, arzu dolu bir ifade ile inledi. Parmakları usulca külotuna doğru kaydı. Kasılmıştı. Bedeni tek bir şeyi istiyordu ama ona erişemiyordu. Bu durum Bahar'ı çıldırtmaktan başka hiç bir işe yaramıyordu. Yutkundu ve elini külotuna uzattı. Düşleri ile birlikte tekrar inledi. Arzuları arsız ve koyuydu. Dudaklarını yaladı. Bu arsız arzulardan dolayı hücreleri titriyordu. İstedikleri yegane şey ise zevkle doymaktı.
