01. "Kırgın kar taneleri"

890 79 434
                                    

Evanecense - My Immortal

•Başladığınız tarihi buraya bırakabilirsiniz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

•Başladığınız tarihi buraya bırakabilirsiniz.•

01. Kırgın kar taneleri


     Hava buz gibi soğuktu. Gecenin zifiri karanlığında süzülen kar taneleri, geceye nakış-nakış işleniyordu. Aralık sert ve soğuk geçiyordu, ayrıyetten İstanbul ahalisi bu soğuğu hemencecik kucaklamış, bu soğuğa çabucak alışıvermişti...

Kar taneleri büyülü kristal taneleri gibi idi...

Genç kadın özenle maşaladığı turuncu saçlarını hafifçe omzundan attı ve ihtişamlı, gece kadar kırmızı elbisesinde yıldız gibi parlayan topukluları ile ileriye doğru birkaç adım daha attı. Durakladı. Derin bir nefes aldı. Heyecandan karıncalanan elini yumruk yaptı ve yuvarlak ökseotu asılı, ahşap kapıyı vurdu birkaç kez. Heyecanına yenildi; Bu sefer parmağını kapının hemen kenarındaki zile koydu ve sıkıca bastı. Hoş bir zil melodisi kulağına çalındığı sırada kapının aniden açılması ile irkildi, nefesini tuttu.

"Hoşgeldin," dedi kapının ardındaki uzun, gece kadar siyah saçlı kadın. "Merve."

"Hoş bulduk!" dedi turuncu saçlı kadın, yani Merve. "Nasılsın, Bahar?"

Genç kadın, yani Bahar tebessüm etti ama bu sadece yüzüne taktığı birçok 'iyiyim' mesajı veren maskelerinden biri idi. "İyiyim, sen?"

"Heyecanlı!" dedi ve tuttuğu nefesi hemencecik verdi.

Bahar samimi bir ifade ile, "Hava çok soğuk gerçekten. Hadi, içeriğe geç." dedi.

Merve sırıtarak hemen içeriğe girdi. O sırada Bahar dışarıya kısaca göz gezdirdi. Gökten akan kar tanelerine baktı durgun gözlerle. Bahar için bunlar kırgın kar taneleri idi. Tıpkı Bahar'ın asla yansıtmadığı duyguları gibi. Bahar derin bir nefes alışının ardından hemen ardından kapıyı kapattı ve çevrilip paltosunu çıkaran Merve'nin karşısına geçti. Merve'nin paltosunu aldı ve kapının hemen yakınında duran ayaklı askılıktan astı.

"Siyahlara bürünmüşsün yine." dedi Merve gülerek beyaz teninde güneş gibi parlayan kırmızı elbisesinin eteklerini düzeltirken.

Bahar kaşlarını kaldırıp bakışlarını üzerinde gezdirdi; Siyahı seviyordu. Tenine çok yakıştırıyordu. Ayrıyetten onun ifadelerini kaldırabilen yegane renkti.

"Siyahı seviyorum." dedi omuzlarını umursamazca kaldırıp indirerek.

"Biliyorum." Merve kıkırdadı. "Sadece bugün yılbaşı. Daha renkli giyseydin keşke."

"Siyahta bir renk." Bahar gülümsedi. "Tek tonda güzel olabilen yegane renk."

Merve şaşkın bir şekilde güldü. Bahar onu köşeye sıkıştırmıştı. İnkar edemeyeceği için bunu kabullendi. Kafasını usulca salladı ve, "Bize kırmızı şarap aldım." dedi heveli bir şekilde.

ABİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin