07. "Sen benim şansımsın"

1K 87 194
                                    

Simge- Aşkın olayım (Onurr)

Selamsu! Nasıl gidiyor işler, keyfiniz nasıl, bebiklerim? Kondisyonumdan bir şey kaybetmedim diyerek ortama dalıyorum, tşk. Umarım beğenerek okursunuz, çoğunuzdan kitap ile ilgili olumlu yorum aldım. Bu beni çok neşelendiriyor. Bu bölüm biraz uzun oldu 3300 kelime civarı ama yani normalde bu kadar uzun olmaması lazımdı. Fakat hiç bir şey olmaz diyerekten sizi bölüme alayım diyorum. Onun dışında küçük bir şey söylemek istiyorum.

Bu hikayeyi kendi fantastik düşüncelerim ve tabii ki konu ile alakalı izlediğim dizi, film ya da okuduğum kitaplardaki bilgiler esnasında yazmaya üstünlük veriyorum. Yani kitapta şu böyle, bu böyle, şu şöyle değil miydi? diye kafa karışıklığınız olacaksa olmasın :D Sallamasyon devam ediyoruz (mantık çerçevesinde tabii) amaç eğlenmek. Neyse bebiklerim, yeah, bölüme geçelim!

Bu arada bölümleri rastgele ithaf ediyorum. İthaf konusunda her kitapta yaptığım şu "İlk yazana ithaf edeceğim." cümlesine gerek var mı? Varsa buraya yazın, bir sonraki bölümden öyle yapalım.

Not: Kitap için görsellik açısından mütüşmel shoplar yapmaya çalışacağım. Belki editler de yaparım. Neyse azıcık eğlenelim! diyorum işte :D

28.08.2020

2020

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Sen benim şansımsın"


         Bir hafta sonra değişen tek şey Bahar'ın vurdumduymaz halleri idi. O gecenin sabahı o kadar berbat geçmişti ki Bahar kendine bir daha bu eziyeti yaşamayacağına dair bir söz vermişti; Tutabileceği zaman dolana dek.

O gece o kadar çok içmişti ki sabahın erken saatlerinde uyanan Yavuz onu salonun ortasına öyle- tabir-i caize ölü gibi- görünce korkmuş ve onu hastaneye götürmek istemişti. Bahar'ı apartopar kucağına almıştı ama Bahar bilinçsizce Yavuz'un giydiği gri kazağa – Merve'nin hediyesi olan- kusmuştu. Ondan sonra kafasını Yavuz'un omzuna bastırarak uyuyakalmıştı. Bunun üzerine Yavuz bir nebze de olsa rahatlamıştı, Bahar'ı yatağına bırakmıştı. Sonrası baş ağrısı ile uyanıp kendine küfürler yağdıran bir Bahar'a aitti. Neyse ki türk kahvesi bütün dertlere dermandı.

Bahar samimi bir tebessümle orman meyveli ve dondurmalı kokteyli önüne koyan Fernando'ya baktı. Aklında bir şeyler vardı; Kendisi için bir şeyler yapmak istiyordu ve soluğu Fernando'nun yanında almıştı, çünkü biliyordu ki, Bahar ikisinin de işine yarayacak bir teklife sahipti.

"Dinliyore seni." dedi Fernando ve hemencecik onun karşısına oturdu. "Bir teklifin olduğunu söylemişti sen telefonda."

"Doğru!" Derin bir nefes aldı. "Fernando, benim sana küçük bir teklifim var ve bu teklifin senin de hoşuna gideceğini düşünüyorum." dedi Bahar hevesli bir şekilde.

ABİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin