"İLK DÖNGÜ"

1.7K 471 621
                                    

Ensesinde topuz yaptığı altın sarısı saçlarını açıp ellerini saçlarında gezdirdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ensesinde topuz yaptığı altın sarısı saçlarını açıp ellerini saçlarında gezdirdi. Papyonunu çözüp gömleğinin düğmelerini araladı ve derin bir nefes aldı. Mezuniyet törenininde çok eğlenmenin sonucu yorgunluk olmuştu. Buna rağmen kendi kendine söz verdi. "Yarın yorgunluktan ölsen de ders başına oturacaksın Albatros."

Hayali için tek adım kalmıştı. Üniversite sınavı... Tüm sene bu sınav için çalışmıştı ve artık hazır hissediyordu. Haftaya o sınava girecek ve pilotaj bölümünü kazanacaktı. Uçmak onun çocukluk hayaliydi ve bu hayalini gerçekleştirmesi için sadece bir adım kalmıştı. O, bu adıma çoktan hazırdı.

Bu düşüncelerinden sıyrılıp banyoya doğru hareket etti. Beyaz gömleğinin tüm düğmelerini çözdükten sonra çıkarıp sırtını döndü. Tüm sırtını kaplayan, her bir detay düşünülerek yapılmış, tüm güzelliği ve heybetiyle kanat dövmesi... Tek sorun ise Albatros'un bu dövmeyi yaptırmamış olmasıydı.

Bu sabah bir türlü anlamlandıramadığı garip bir olay yaşamıştı. Sırtında bir ağrı ile uyanmış ve kramp girdiğini düşünüp annesinin yanına koşmuştu. Annesi krem sürmek için sırtını açtığında ise tüm sırtını kaplayan kanat dövmesi ile karşılaşmıştı.

Annesi, Albatros'un gizlice dövme yaptırdığını düşünüp onu azarlamaya başlamıştı ama Albatros'un bu gizemli dövmeden haberi bile yoktu. Annesine defalarca dövme yaptırmadığını söylese de boşuna dil dökmüş, en sonunda annesinin azarlarından kaçmak için de odasına koşmuştu. Aynaya sırtını döndüğünde ise iki tane kanat dövmesi onu karşılamıştı. Bu lanet dövme de nereden çıkmıştı? Albatros şaşkınlık ve korku arasında gidip gelmişti.  Tüm gün boyunca bu olayı düşünmüştü ama bir türlü mantıklı bir açıklama bulamamıştı. Büyük bir tartışma geçmişti aralarında. Sonra konu kendi kendine kapanmıştı.

Şimdi banyoda o dövmeye bakıyor ve ellerini dövmede gezdiriyordu. Dakikalarca ayna karşısında dövmeyi inceledi ve sonsuz düşüncelere daldı.

Onun yaşındaki gençler genelde sarhoş oldukları zaman dövme yaptırırlardı ama Albatros sık alkol alan bir genç değildi. Üstelik bu kadar büyük bir dövme bir anda yapılacak türden bir dövme de değildi. Akşama kadar bu düşünce zihninde bir bulut gibi gezmişti ama şu an zihni ve bedeni o kadar yorgundu ki bunu düşünmeyi yarına erteledi. Düşünmekten ve cevap aramaktan bitkin düşmüştü. Bunu şimdilik görmezden geldi, hızlıca duş alıp yatağına uzandı. Deliksiz bir uyku çekmek istiyordu çünkü yarın haftaya gireceği sınav için son çalışmalarına başlayacaktı.

Albatros güneşin ilk saatlerine kadar deliksiz ve rahat bir uyku çekmişti. Ta ki güneş dağların arasından yüzünü gösterene dek...

Güneşin doğmasıyla birlikte Albatros, kemiklerinde, eklemlerinde ve kaslarında oluşan şiddetli bir ağrı ile uyandı. Çığlık atmak istiyordu ama bir türlü beceremiyordu. Ses tellerini koparıp atmışlardı sanki.

ALBATROS: IV. DÖNGÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin