fifty three

3.6K 231 543
                                    

bölüm atlamayın asklarım :*

***

KUZEY

Levent'i evden göndermek sandığımdan daha kolay olmuştu. Batın'ın adını söyler söylemez alacaklı gibi kapıyı çarpıp çıkmıştı. Boray haklıydı, ikisi de Boray ve benim eski halim gibiydi. Birbirlerine sataşmak hoşlarına gidiyordu apaçık.

Kafamı sallayıp üstümdeki sıfır kol tişörtü düzelttim ve altıma kaprimi geçirdim. Saçlarıma elimle şekil verirken çalan kapı ile yarıda kesip kapıya gittim. Karşımdaki Boray ile gülümseyip kolundan çekerek içeri soktum. "Bira aldım bize," deyip poşeti gözlerimin önünde salladı. Elinin üstüne elimi yerleştirip odama ilerlettim bizi. "İyi düşünmüşsün."

Dudaklarıma öpücük bırakıp aynı anda yatağıma uzandık. Masama bıraktığı biralara bakış atıp, "Şimdi içelim mi?" diye sordum. Gözlerime bakarken onaylayan bir mırıltı çıkardı. Yatakta doğrulup masaya uzandım ve biraları çıkardım. Bir elime aldığım iki birayı da Boray'a uzattım, tekini alıp açtığında gülümseyerek kendiminkini açtım ben de. Hızla kafama dikip bir yudum içtiğimde birasını dudaklarına götürmüş ve beni izleyen Boray ile göz göze geldim. Kaş göz ile bir şey mi oldu dercesine baktığımda yüzüme yaklaşıp yanağımı öptü.

İçim karıncalanırken sırıtarak baktım yüzüne. "Birden aşka mı geldin?" Hımlayıp, "Seni görünce hep aşka geliyorum ben," dediğinde gülümseyip biramdan bir yudum daha aldım. "Sen baya romantik olmuşsun yalnız."

Kendi birazından büyük bir yudum aldıktan sonra dikkatle bana baktı. "Hep odun olacak değiliz ya," dedikten sonra çenemi öptü bu sefer. Geri çekilirken biramı hızlı hızlı bitirmeye çalışıp, "Bu hâlini beğenmedim değil, doğru söylüyorsun," dedim ve dibinde kalan son birayı da içmeyip masaya geri bıraktım. Yaklaşık bir haftanın azgınlığı Boray'dan bana geçiyor gibiydi, üstüne atlayasım geliyordu.

Kafasına diktiği birayı elinden hızla çekip aldığımda öksürerek bana bakıyordu. Masumca gülüp benim biramın yanına bıraktığımda küfretmeye başlamıştı bile. "Ağzına sıçayım şerefsiz, ölüyordum," dediğinde kahkaha atıp dudaklarına yaklaştım. Dudaklarım dudaklarına çarparken, "Diriltirdim seni," dedikten birkaç saniye sonra yumuşayıp, "Nasıl diriltirdin?" dedi. Hafifçe gülümseyip alt dudağını öpmeden önce, "Böyle," dedim ve öpmeye başladım. Direkt bana karşılık verirken alt dudağımı dudakları arasına almıştı.

Huzurlu birkaç mırıltı çıkarıp dilimi de devreye sokma kararı aldım. Nazik öpücükler bize göre değildi.

Dilimi anında kabul ettiğinde ağzınının çeşitli yerlerini turlayıp diliyle buluşturdum. Birbirleri arasında savaş varmışçasına uyum kurarken dudaklarına asıldım. Öpücük giderek sertleşirken alt dudağını ısırıp emmeye başladım. Dudaklarından benim dudaklarıma çarpan inleme beni daha da gaza getirirken elimi ensesine sardım. Yakınlığımız arsız gibi hâlâ bana az gelirken kucağına çıkıp ensesinden saçlarına ulaştı elim.

Her hareketimde Boray daha fazla tahrik olup inliyordu ve büyük bir zevk veriyordu bana. Kucağında sürtünürken diliyle dudaklarımı okşayıp çeneme indi. Kafamı arkaya doğru eğdiğimde anında boynuma inmişti. Islak dili ile tenimde gezerken elleri de boş durmayıp tişörtümden içeri girmişti. Ellerinin ısısı vücuduma yayılırken daha da sertleşmiştim, penisim karnına değiyordu. Bu kez inleyen ben olurken Boray dilini çekip boynumu öpmeye başladı. Saçlarını çekiştirip kucağındaki sürtünmemi hızlandırdığımda altımdaki sertlik ile yüksek sesle inledim.

Boynuma ısırıklar bırakırken onu yatağa yatırdığımda hâlâ işine devam ediyordu. Kendimi ona bastırırken inleyip, "Gelmemek için büyük çaba sarf ediyorum amına koyayım. Tenin çok güzel," dediğinde sırıttım ve dudağına uzun bir öpücük bıraktım. Geri çekilirken tişörtünü de çıkardım ve rastgele bir yere savurdum. Kendimi o kadar kaptırmışım ki koyulaşan gözlerini ancak şimdi görebilmiştim.

357 [bxb] +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin