yirmi bir

364 30 16
                                    

bartu neye uğradığını şaşırmış bir şekilde bedenini saran kolları izledi. kendi kollarını kaldırmadı.

bartu bir tepki vermedikçe kayra daha da çok sokuldu. kafasını oğlanın göğüs kafesinin içine sokmak ister gibi iyice bastırdı.

"özür dilerim gerçekten özür dilerim bartu. ne olduğunu anlamadım bile. nasıl anladılar bilmiyorum."

bartu kısa sürede kendini toparlayıp kayra'nın kucağından sıyrıldı. sanki az önce ağladığı görülmemiş gibi saklamaya çalışarak arkasını döndü ve göz yaşlarını elinin tersiyle sildi.

"hâlâ anlamıyorsun."
bartu'nun oflayarak kurduğu cümle sonrasında kayra göz yaşları içinde kendine bakmayan gözleri inceledi.

"neyi anlamıyorum, açık konuşsana."

bartu tekrar ofladı ve öne eğik kafasını ellerinin arasına koyarak birkaç kere yerinde sallandı. daha sonra teslim oldu ve gözlerini kayra'nın gözlerine çevirdi. bir eliyle salonu işaret edip oraya yürümeye başlarken kayra hâlâ neler döndüğünü bilmiyordu.

bartu'yu takip ederek salona geldi. odanın pisliği karşısında yüzünü buruşturdu.

bartu ise haftalardır oturduğu aynı yere geçerek yarım birasını eline aldı ve bir dikişte bitirdi. bu sırada kayra hâlâ ayakta duruyordu.

bartu dirseklerini dizlerine dayayarak başını ellerinin arasına aldı. yaşların gözlerine dolduğunu hissedince başını geriye atıp gözlerini yumdu.

"sen bir şey yapmadın kayra. bahsettikleri kişi sen değilsin."

forbidden fruit tastes better//boyxboyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin