Diabolik Lovers Dünyasına BİZ gidersek Ne olur?

VELET OLUYOOOZ

Cumartesi günü sabahı deniz ve hilal karınları ağrıyor olarak kalkarlar.

-Hilal senin de karnın ağrıyor mu?

-Evet?

-Reijinin yemeği çok kötüydü ondandır.

-Ben yapayım dedim ona. Otorite manyağı aptal.

Deniz ve hilal salona inerler ve koltukta otururken:

-Oi bu haliniz ne? (subaru)

-Karnımız ağrıyor.  (deniz)

-Reijinin odasında ilaç vardı.  (ayato)

-Hangisi ki? (hilal)

-Pembe olan. (ayato)

-İyi gidip alalım. (deniz)

Deniz ve hilal giderlerken subaru:

-Ayato pembe olan olduğuna emin misin?

-Hayır?

-O zaman neden söyledin?!

-Ne işe yaradığını bilmiyorum ama eğleniriz.

Birden reijinin odasından deniz ve hilal çıkar ama küçüklük halleri.

-GERİZEKALI! (deniz)

-Bu çocuğu dün boşuna dövdüm!

Ayato ve subaru gülmeye başlarlar çünkü deniz ve hilal çok tatlıdır ve üzerindeki kıyafetler çok büyük geliyordur. 

-İnanamıyorum aşırı iyi! (subaru)

Subaru gidip denizi kucağına alır ve deniz:

-Bırak benii!

-Farkındaysanız beynimiz değil sadece vücudumuz küçüldü. Şimdi sana gelelim. (hilal)

Hilal ayatonun yanına gider ve bacaklarına vurmaya başlar. Ayato bunu görünce gülme krizine girer.

-Gülme lan gel buraya!

Subaru ayatoya bakıp:

-Bunlarla ilgilenmezsek reiji canımıza okur.

-Ore-sama için sıkıntı değil. Hem çok tatlılar tiplere bak!

-Sensin tatlı kes sesini! (hilal)

-Ne?

-Ha? Ne bakıyosun salak?

-O zaman ayato sen yiyecek bir şeyler hazırla ben de denize banyo yaptırayım.

-NE? HAYIR OLMAZ BIRAK BENİ! (deniz) *yüzü kızarır*

Sonuç olarak subaru denizi banyoya götürür ayato da hilali kucağına alacakken:

-Kalsın sana ihtiyacım yok. Daha yemek yapacağız çabuk yürü. (hilal)

-Kişiliğin değişmemiş ki haksızlık.

-Kes ve yürü.

Subaru denizi banyoya götürür ve deniz:

-Ben kendim banyo yapabilirim!

-Yapamazsın.

-Ama kıyafetlerimi kendim çıkarırım.

-İyi iyi.

Deniz kıyafetlerini çıkarıp köpüklü banyoya girer ve subaru dönüp:

-Hmm çocuk şampuanı mı alsaydık?

-Sus artık. *yüzü kızarır*

Subaru denizin saçını şampuanlar ve deniz iyice yıkanır. Daha sonra havluyla kurulanırken deniz: