"Bak güzel kardeşim ya şu kapıyı aç ya da git Azeri çağır bana"
"Ablacım niye anlamıyorsun Azer abi evde yok seni de alamam içeri"
"Yılmazı çağır o zaman"
"Ya sabır"
"Azer geldiğinde görürsün sen sabır çekmeyi. Bakalım sevgilisini içeri almadığını görünce neler olacak"
"Bana talimat gelmeden alamam seni içeri. Ne bileyim ben senin düşman olmadığını "
"Gerizekalı mıyım ben düşman olsam niye silahsız geleyim. İnanmıyorsan gel ara üstümü"
"Bayanın üstünü aramak bize yakışmaz. Hadi ablacım git artık evine gecenin bir yarısı uğraştırma beni"
"Bayan değil Kadın öğrenin artık şunu" tartışmaları gören adam kapının yanına geldi.
"Noluyor Furkan"
"Abi kız biraz arıza çıkartıyor ama halledicem ben"
"Sen daha arıza görmemişsin."
"Hanımefendi zorluk çıkarmadan gider misiniz"
"Gitmiyorum. Azerle konuşmam lazım diyorum niye anlamıyorsunuz beni"
"Azer abim evde yok. Şimdi gidin daha sonra uğrarsınız"
"Acil olmasa sizinle uğraşmazdım. Benimle tartışacağınıza Azere ulaşsanız daha iyi olmaz mı" onlar tartışırken Azer eve gelmişti. Kapının önündeki adamlarala konuşan Karacayı gördüğünde arabayı durdurup indi. Adamı gören Karaca hışımla yanına gidip sarıldı. Şu an tek ihtiyacı sevdiği adamın kollarıydı.
"Çok şükür geldin"
"Karaca senin ne işin var burda bu saatte"
"Acil konuşmamız gerek ama bunlar beni içeri almadılar. İki saattir bekliyorum burda"
"Pardon abi biz kim olduğunu bilmeyince almadık"
"Yengeniz"
"Özür dileriz yenge"
"Az önce arıza diyordun şimdi yengen mi oldum dönek" Azer duyduklarıyla hafif sırıtsada Karacanın yüzünü görmesiyle gülmeye başladı.
"Ne gülüyorsun Azer?"
"Gülmüyorum tamam. Hadi geç içeri"
"Kimse yok mu?"
"Annemle Yılmaz döndü bugün Adanaya. Kahve yapayım ister misin?"
"Yok otur sadece fazla vaktimiz yok"
"O ne demek"
"Şimdi sana bir şey söyleyeceğim ama sakin olacaksın tamam mı?"
"Söz veremem"
"Azer"
"Tamam denerim
"Ben bugün alışverişe gittim"
"Ee ben niye kızayım buna Karaca"
"Şey... Gelinlik alışverişine. "
"Hayırdır kim evleniyor. Geçen bir kızdan bahsetmiştin o mu evleniyor"
"Nehir değil ben evleniyorum" Azer duyduklarıyla sinirlenmişti. Alnındaki damar ortaya çıkmış çenesi seğiriyordu. Sakin kalmaya çalışarak konuştu.
"Ben yanlış anladım sanırım tekrar söylesene bir"
"Tamam şimdi hızlıca anlatıcam. Celasun bizi görüp Yamaç amcama söylemiş o da beni Celasunla evlendirmek istiyor. Bugünde düğün için gelinlik bakmaya gittik işte."