EFE'DEN
"Kaç kardeşsin "
Diye sordum
"İki noldu?"
"Kardeşinin adı ne?"
"Demet"
Ah işte şimdi ayvayı yedin Efe...
"De...demet bizim okula mı geliyor?"
"Evet deniz kolejine geliyor ama bizim ne alaka sen o okula gelmiyorsun ki?"
"Ahh...evet unutmuşum"
"Şaşkın"
"Aaa işte geldik güzellik"
"Ohaa burası çok güzel"
"Evet burası benim evim"
"Gerçektenmi?"
Diyerek gözlerini açtı çok tatlı gözüküyordu.
"Evet ama artık benim değil"
"Hangi hain aldı bu evi senden?"
"Kimse almadı güzellik"
"Senin değil mis"
"Evet benim değil BİZİM"
Dememle kahkahayı patlattı ne yapıyordu bu kız
"Neden gülüyorsun?"
Dediğimde yüzünde ciddi bir ifade vardı.
"Nasıl bizim mi gerçekten"
"Neden olmasın?"
"Nasıl yaşıyacağız burada?"
"İçine giricez öyle yaşıcaaaaz"
"Gerçekten mi bilmiyordum"
"Çok safsın güzellik"
"Babam izin vermezki?"
"Mecbur verecek"
Dediğimde sinsice gülüş attım.
"N...nasıl"
"Eeeee ama Evlenince yaşıcaz ya gerçekten güzellik"
Şaşkınlığı karşısında gülmemek elde değildi. Ama ben gülmedim.
Zorlandım çünkü çok komik bu kız.
"Aaaah"
Diye bağırdım çünkü Defne'nin çantası kafama kafama isabet ediyordu sanki öldürecek gibiydi arada da
"Seni sapıııık"
"Dur ne yapıyorsun güzellik"
"Sen ne dedin evlenmek mi dedin benimle nasıl böyle konuşursun pis sapık"
"Duuur"
Diye bagırıyordum ama kız çantasına sanki eşek ölüsu koymuş o nasıl bir çantadır yaa.
"Bir daha evlenmek derseeeeen seni yakarım"
"Yaaav dur sadece..."
Açıklama yapmama izin vermeden bir tane daha vurdu kafama
"Üstüm battı duuur"
"Neeey karadeniz de gemilerin mi battı?"
"He he ondan ondan"
"Sus sapıııkk"
"Sadece şakaydı"
Dedigımde durdu ve özür dilermiş gibi baktı
"Özür dilerim ama sinirlendirdin"
Diyerek arkasını döndü ve küsmüş numarası yaptı. Ama uzun sürmedi. Bana döndü ve
"SENİ SEVİYORUM SAPIK"
Diye bağırıyordu bu sefer derin bir kahkaha attım çok komik oluyor ama o kızın sinirli hali... e yaani ne de olsa o benim BACAKSIZ'ım.
DEFNE'DEN
Karşimda duran ev gerçekten çok güzeldi. Bahçenin içinde havuzlu bir villa. Ama o evlilik sözü beni sarstı. Yoksa bu çocuk bana evlenme teklifi mi ediyordu?
"Yoksa bu bir itiraf mı?"
Dedim sessizce çünkü onu dövdüğüm için utanıyordum.
"Ne itirafı?"
Dedi ayakkabılarını bağlarken
"Benimle evlenmek mi istiyorsun?"
"Tabiki bu erken bir karar ama seni seviyorum. Zamanı gelince evlenicez"
Dedi ve kulağıma eğilip
"Çocuklarımızda olucak"
Diyerek göz kırptı
"Fazla aceleci değil misin hem bu ayak...."
Derken beni susturdu ve
"Sen ayaklarını bana bırak o işi olmuş bil"
Dedi ve yanımdaki sandalyeye oturdu. Yaav bir insan bu kadar mı karizmatik olur. Neeeey ne dedi o ayaklarımı düzelteceğini mi söyledi yoksa? Bir anda etraf karardı ve been gözlerimi dünyaya kapadım. Son gördüğüm şey Efe'nin dolmuş gözleriydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BACAKSIZ
RandomBu cümleleri kurarken gözlerimden akan yaşlar tükenmişti ve kızarmış bir yüzle efe ye bakan yüzüm sadece git diyordu git ve hayatını yaşa.