Günışığının ufak tefek belirtileri ve kaybolan zifiri karanlık sanki onları temsil ediyordu.Ruhları sevişiyordu o saatlerde tıpkı karanlık ve ışığın ortasında ki birbirine karışan renkler gibi. Bedenlerinden süzülen her ter, her dokunuş,her darbe,her kelime birbirlerine kavuştukları andan itibaren ahenk içerisindeydi. Sanki ikisinin de vücudu birer tuval ve her ikisi de elinde palet olan iki sanatkârdı. Birbirlerinin vücuduna ince fırça darbeleri ile renkleri hapsediyorlardı. Geceden gündüzü,gündüzden geceyi kurtarıyorlardı.Minik buseler ile şölene noktayı koymaya başladı her ikisi de. Ardından kızı kucağına aldı delikanlı ve banyonun yolunu tuttu.Usulca çeşmeyi açmaya koyuldu.Suyun ılık olup olmadığını kontrol etti parmağını suya daldırarak.Ardından kızı oturttuğu klozetten toparladı ve küvete oturttu.Genç delikanlı hemen sonra küvete oturdu.Yalnız bırakmadı minik yoldaşını.Papatya ve bir çok çiçeğin zenginleştirdiği şampuandan bir tutam sıktı avucuna.Elinde biraz köpürttükten sonra kızın siyah uzun saçlarına yavaş yavaş masaj yaparak yedirmeye başladı.Yavaş yavaş saç uçlarına iniyordu ince uzun parmakları.Güzel kızın saçları beline kadardı.Vücuduna gelmişti sıra.Eline yine bir kaç tutam bebek şampuanı sıktı.Güzel kızın bedeni biraz kırılgandı.Diğer ürünlerde kabarıyordu hassas teni.Oğlan kendini de yıkadıktan sonra kızı havluya yeni doğmuş bir bebek edasıyla sarıp sarmaladı.Kendisi de aynı işlemi gördükten sonra kızı belinden tutarak odaya eşlik etti.Sevdiği kızın minik bedeni üşümesin diye önceliği ona tanıdı ve kendi sweatshirt ve eşofmanlarından birini özenle üzerine geçirdi.Kendisi de yine aynı işlemden geçti.Kızı koynuna aldı ve uzandı, göğsünün sol yanına koydu başını.Sanki kalbinin anlatacakları vardı o gece kız ise herşeyden habersizdi.Sadece bir dinleyiciydi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tenindeki sır
Genç KurguBedenim bakireydi fakat ruhum defalarca kez sevişmişti ruhun ile...