Yanlış Anlama

49 11 6
                                    

   Zeliş hanım, Sinan'ın annesi olan Melike hanımın kafesine gitti. Zaten ara sıra ona yardım etmek için de gider oraya. Kafeye vardığında bahçede Melike hanımın çalışanı Menzure'yi gördü. O kızı da hiç sevmezdi.
"Menzure!"
"Zeliş ğanım?"
Kız Azerbaycanlı olduğu için Türkçesi biraz düşük, Zeliş hanım devam etti. Menzure'nin elindeki tabağa bakarak konuştu.
"Ah be Manzuracığım! Yani cılk yağlı hep, basmışsın yağı, yalaktan mı dolduruyorsun bu nedir hayatım?"
Zeliş hanım Menzure'nin elindeki pastayı tattı.
"E çok tuzlu olmuş Manzuracığım, çok tuzlu yani!"
Zeliş hanım Menzure'ye Manzura diyordu.
Menzure tabağa baktı.
"E olmadı mı?"
"E oldu mu? Sana kalsa zaten tuzun kendisi bile yeterince tuzlu değil!"
Menzure gözlerini devirerek konuştu.
"Mence gererinde."
"Gereğinde?"
"G- gererinde ı... garar, gararında."
Zeliş hanım Menzureye baktı.
"Ha kararında, maşallah dil papuç gibi, kırk iki numara taraklı, boydan kesat içten fesat. Neyse, Melike nerde canım?"
"Metpağda."
Zeliş hanım onu anlamadı. Menzure tekrarladı.
"Metpağda da metpağdağ!"
Zeliş hanım mutfağa doğru ilerlediğinde Melike hanım telefonla konuşuyordu. Konuşan kişi de müdürdü.
"Sesin çok kısık geliyor duyamıyorum."
Müdür konuştu.
"Şimdi?"
"Yok olmadı yine ben kulaklık takıyorum dur. Tamam, şimdi bir şeyler söyle."
Müdür başladı.
"Hım... şu an ne yapıyorum biliyor musun?"
Melike hanım kaşlarını çattı.
"Ne yapıyorsun?"
"İstanbul'un en güzel manzarasına karşı kahvemi yudumluyorum."
"Aa nerdesin ki?"
"Fotoğrafın karşımda kahvemi yudumluyorum. Sana söz oğlunla aramda tercih yapmayacaksın."
Tam o sırada Zeliş hanım girdi mutfağa ama Melike hanım kulaklık taktığı için ve arkasını döndüğü için Zeliş hanım onun telefonla konuştuğunu fark etmemişti ve Melike hanımın onunla konuştuğunu sanıyordu. Zeliş hanım konuştu.
"Ay Melikeciğim ben bu kıza çökerim yakında valla söyleyeyim."
Melike hanım müdürün cevabını verdi.
"Tercih diyorsun?"
Zeliş hanım konuştu.
"Ay yok canım, kızın şimdi o kadar da ekmeğiyle oynamaya da gerek yok da dikkat edecek."
Melike hanım konuştu.
"Yani sence de kimi seçeceğim ortada değil mi?"
"Yani?"
"Yani tabi ki o."
Zeliş hanım üzülerek konuştu.
"Ay bunca yıllık hukukumuz?"
Melike hanım müdüre cevap verdi.
"Valla bir kalemde siler atarım her şeyi."
Zeliş hanım cevap verdi.
"AA ay sonra gelirsin kedi yavrusu gibi kapılarıma."
Melike hanım kaşlarını çatarak konuştu müdürle.
"Aa hayatta da dönüp bakmam arkama."
Zeliş hanım korkuyla konuştu.
"Ay büyü mü yaptırdı bu sana ya, ne yaptı?"
"Ay evet Yani böyle bir garip hissediyorum aslında. Ay ama böyle bir çare de bulamıyorum."
Zeliş hanım konuştu.
"E canım çaresi var bunun, böyle kafanda ekmek kırıyorsun, biraz da tuz oldu bitti bu iş. A tabi çok inanmamak lazım böyle şeylere."
"Artık bir şeylere inanmak istiyorum, yani yanlış da olsa. Ne olur yardım et!"
"Ciddi misin?"
"Evet."
"I... tamam madem ay şuncacık şeyin lâfı mı olur ya?"
Zeliş hanım, müdürle konuşan Melike hanımın kafasına tuzu döktü.
Melike hanım neye uğradığını şaşırdı.
"Ay Zeliş ne yapıyorsun ya?"
Zeliş hanım Melike hanımın kulaklığını gördü.
"Ay kulaklık telefonu şeyisi, ben bilemedim onu."
"Gözüme geldi ay, bir şey oldu mu bak bakayım?"
Zeliş hanım Melike hanımın gözüme üflerken Melike hanım da gülerek söyleniyordu.
"Ay gözümü çıkarıyordun."
Zeliş hanım cevap verdi.
"Ay korktum hayatım bir an ya!"
İkisinde kahkaha atarak işlerine devam ettiler.

4N1K  İlk AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin