Sinanın Aşık Olduğu Kız

52 11 2
                                    

Gökhan yavaştan gülmeye başladı, Oğuz da ona bakıyordu.
"Güldün mü abi sen?"
"Tabi ya sizde trip yok, gülmek yok ne anlarsınız aşktan ya!!! Bu arada Ali Yaprağa bakıyordu. Oğuz'un her zamanki gibi bir açıklaması vardı.
"Bende yok??? Şştt hacı! Aşk Kate upton'dır. Seninle pizza yememiz gereken bazı konular var keyt."
Yaprak da düşüncelerini ortaya koydu.
"Kalbimin dört odacığı, dört arkadaşla tıka basa doluyken bana aşkı sormayın. Ben pas!"
O sırada Ali de aşkla ilgili düşüncelerini söyledi.
"Sevmek, kaybetmekten korkmak be abi, hem de çok korkmak."
Son olarak da Sinan kalmıştı. Okulun en çapkın erkeği olarak düşünceleri merak ediliyor doğrusu, Sinan başladı.
"Kural bir, kızı daralmayacaksın. Kural iki, sakin ve gizemli takılacaksın. Hatta ilgilenmiyormuş gibi davranacaksın, bu her zaman çalışır. Dinleyin... kız yanına gelecek.
"Burası boş mu?"
"Sence?"
Böyle olunca belki bir değil, iki kız yanına gelir.
"Sakin ve gizemli."
Gökhan kaşlarının altından Sinan'a bakıyordu.
"Sakin ve gizemli? Millet Merve'ye yürüyecek ben de bir gevşeklikler bir şeyler!"
Yaprak gülerek cevap verdi.
"Sen dinle Sinan'ı. Kızlar peşinde kuyruk, kuyruğunun üzerinde güneş batmıyor."
Sinan ve yaprak ellerini yumruk yapıp tokuşturdular. Ondan sonra Sinan'ı kimse uyandıramadı. Bir yere dalmıştı, o yerde çok güzel sarı saçları dalgalanan bir kız gördü. Hipnoz olmuştu sanki, herkes Sinan'ın baktığı yöne doğru baktı. Oğuz Sinan'a bakarak konuştu.
"Şştt atanamamış Jude law?"
Bu sefer de Yaprak Sinan'a döndü.
"Alooo?"
"Bravo kardeşim iptal oldun."
Ali'nin konuşmasından sonra Sinan kendine geldi.
"Hah?"
Oğuz bir kıza, bir Sinan'a bakarak konuştu.
"Oğlum sen hayırdır ya? O kız sana bakar mı sanıyorsun?"
Sinan serçe parmağını Oğuz'a doğru yaklaştırdı ama gözünü kızdan ayırmadan.
"Var mısın iddiasına?"
"Varım lan, bir hafta boyunca pizzalar senden."
"Okey!"
Sinan telefonunu açtı.
"Arıyorum, aç dinlersin."
Oğuz da telefonunu çıkardı ve ikisi de hoparlörünü açtı.
"Oğuz, pislik yok ama!"
"Yoo, yoo!!!"
Sinan kızın yanına doğru yaklaştı ve onunla konuşmaya başladı.
"Baksana etrafına, herkesin enerjisi tek düşe düşmüş. Yüzleri böyle 'batarya yok!' Diye bağırıyor ama senin yüzünde kocaman bir gülüme var. Sonra adımların, özgür adımların var, kendinden böyle emin adımlar. Muhtemelen yükselenin yay. Kız ağzını aralayıp konuşmaya başladı.
"Yükselenim küçük tansiyon sayende."
Oğuz telefonu ağzına doğru yaklaştırarak kahkaha atmaya başladı.
"Hahahaha, ayyyy, hahaha, sövdövdölvöflcl."
Kız etrafına bakındı, sonra Sinan kız anlamasın diye konuyu değiştirdi.
"E... şey parfümün diyorum, çok güzel kokuyor. Ne kullanıyorsun?"
Kız Sinandan nefret etmişti.
"Hım... şey... ben oda parfümü kullanıyorum ya. Böyle bahar esintisi, okyanus tazeliği falan, nasıl beğendin mi?"
Sinan kızı ciddi sandı bir an.
"Nasıl... ııı... nasıl?"
Kız ters ters Sinan'a baktı.
"Salak mısın sen ya, ha salak mısın? Ya bir bitmediniz ya!"
Kız tam gidecekken Sinan kızı durdurdu.
"Dur dur dur dur! Bir saniye, bir saniye , bir saniye! Cringe de gelecek belki , direk böyle kafadan gömebilirsin ama... sanki sen bana bakınca böyle sadece ama sadece benim duyabildiğim bir şarkı çalmaya başlar. Hani diyorum ki eğer bir şans verirsen bu şarkıyı birlikte duyarız hatta belki duyuyorsundur."
  Oğuz hemen Gökhan'ın telefonunu aldı ve bir şarkı açıp kendi telefonuna yaklaştırdı. Şarkının sözleri de tam şöyle diyordu;
  "Ayıptır üzmem seni, ellere vermem seni, kendime alsam seni, Sineme satsam seni. Aynam düştü yerlere, karıştı lazerlere, tamiratı unuttum satarım güzellere."
Sinan'ın yüzü domates gibi kızarmıştı, kız yüzünü buruşturdu.
"Duyuyorum, duyuyorum ve gerçekten duymak istemiyorum."
Kız tam gidecekken Sinan yine kızı durdurdu.
"Son bir şey, son bir şey. Beni sana anlatacak tatlış minnak bir gösteri yapmak istiyorum."
Kız, hadi söyle de kurtulayım der gibi bakıyordu.
"Tamam hadi yap, hadi yap, tamam."
Sinan sevinmişti.
"Hazır mısın küçük sempatik gösterime?"
Kız sıkılmıştı.
"Çok hazırım, evet hazırım."
Sinan konuştu.
"Gözlerini yum, yum gözlerini."
"Tamam, ona da tamam."
Kız gözlerini kapattığında Oğuz yumruğunu ağzına birleştirip bir osuruk sesi çıkardı. Herkes kahkahalarla gülerken Sinan bu sefer sadece domates değil, domatesle patlıcan karışımı gibi bir şey olmuştu. Kız ise sinirden çatlamak üzereydi ve hemen oradan uzaklaştı. Sinan kısa nefesler alıp verirken birden duraksadı ve avazı çıktığı kadar bağırdı.
"Oğuzzzzzzzzzzz!!!!!!!"
Beşi sık sık gittikleri kafeye gelmişlerdi. Oğuz iki elini birleştirmiş remix yapıyordu. Sinan'ın siniri geçmişti.
"Oğuz! Ya Oğuz! İnsanlık ayıbımısın sen? Mal mısın?"
"IQ'mun en yüksek rakamı neyse o dur abi."
"Ha dokuz yani."
"Neyse abi sen çok konuşma da pizzaları söyle abi."
"Daha dur, daha iddia devam. O değil de olaya koşun, müdürümüz bizim okuldan bir veliyle çay karıştırıyormuş."
Herkes hep bir ağızdan başladılar.
"Oha!"
"Ooo!"
"Yuh!"
"Ciddi misin lan?"
Sinan Oğuz'un sorusuna cevap verdi.
"Ciddiyim."
Derken Oğuz'un telefonu çaldı annesi arıyordu.
"Bir dakika Zeliş sultan arıyor, sabah atıştık da biraz, tavır yapıyorum sanmasın. Alo, tamam tamam arayacağım ben seni kapatıyorum, öptüm şimdi küstüm çiçeğim."
Sinan gülerken birden gülüşü yüzünde soldu. Aklına müdürün telefondaki kadına küstüm çiçeğim demesi geldi.
"Oğuz sen az evvel ne dedin Zeliş teyzeme? Küstüm-"
Sinan sözünü daha tamamlamadan Oğuz açıkladı.
"Çiçeğim, eskiden herkes öyle diyormuş. İnternette falan da linki hep böyle. Küstüm çiçeğim."
Sinan çok üzülmüştü, müdürün konuştuğu kadın Oğuz'un annesi Zeliş hanım olabilir diye düşünüyordu. Gökhan Sinan'a merakla ve gülümseyerek baktı.
"Şşt Sinan onu bırak da kimmiş oğlum bu veli?"
Sinan bağırarak cevap verdi.
"Ya nereden bileyim yani? Kimse kim, kim bilir kim?"
Gökhan Sinan'a baktı.
"Oğlum merak ettim bende soruyorum."
Gökhan'dan sonra Oğuz atladı.
"Kim acaba ya düşünsene?"

4N1K  İlk AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin