Barış Denen Sarı Kafalı Çocuk

71 12 0
                                    

Fizikçi sınıfa yaklaşıyordu, Gökhan yine açmıştı ağını.
"Hay ağzına at girsin Sinan ya, gir lan anonsu!"
Sinan yetişmişti, mikrofonu ağzına doğru yaklaştırdı ve konuşmaya başladı.
"34 EB 05 73, 34 EB 05 73. Aracınız maalesef ama maalesef, ağır hasar almıştır ama nasıl biliyon mu? Haşat pert yani. Olaya engel olunuz, yalnız biraz seri!"
Ali, Oğuz ve Gökhan ellerini çarpıştırarak "çak" yaptılar.

  Sarı kafalı çocuk Yaprağı bir yere getirdi ve konuştu.
"Atla!"
Yaprak şaşkındı.
"E niye geldik buraya?"
"Atla sen!"
Yaprak motordan indi.
"Çok beklettim ama okula yetişiriz."
Yaprak kaskı çıkartmaya çalışıyordu ama yapamıyordu.
"Nasıl çıkıyor bu?"
Sarı kafalı çocuk onun kaskını çıkardı.
"Bir fikrim var."
Yaprak hâlâ bir şey anlamıyordu.
"Nasıl yani?"
Sarı kafalı çocuk Yaprağın elini tuttu ve "gel." Dedi. Yaprak sarı kafalının peşinden gitmek zorunda kaldı.
"Ya nereye gidiyoruz?"
"Ya gel hadi."
Sarı kafalı çocuk Yaprağı bir tekneye bindirdi. Yaprak şaşkınlığını gideremiyordu.
"Ya bu kimin teknesi?"
Sarı kafalı çocuk cevap vermedi. Yaprak devam etti.
"Manyak mısın sen ya? Nasıl bir sınavsın? Benim adımı yazıp çıkasım var. Sen bunu çaldın mı, çaldın mı sen bunu? Bittim ben, bittim, benim bir tekne çalmadığım kalmıştı.
Sarı kafalı çocuk cevap verdi.
"Bir şey değil."
Yaprak hakaret etmeye başladı.
"Aptal, öküz!!!"
Sarı kafalı çocuk tekneyi  denizin ortasında durdurdu. Yaprak yine şaşkındı ve tabi endişeli.
"Ne oluyor, bu durdu? Niye durdu bu? Bozuldu mu? Bozuldu mu? Bu nasıl çalışıyor? Ya nasıl çalışıyor bu, çalıştırsana?
Sarı kafalı çocuk sakin bir tavırla konuştu.
"Özür dilersen niye olmasın?"
Yaprak, yine çok sinirlendi.
"Çok beklersin!"
Sarı kafalı yine çok sakindi.
"Yani ben beklerim de senin pek vaktin yok gibi."
Yaprak saatine baktı ve duraksadı. Sarı kafalı yine sırıtıyordu.
"Özrümüzü alalım."
Yaprak mırıldandı.
"Özür dilerim."
"Duyamıyorum seni."
"Özür dilerim."
"Biraz daha denersen olacak gibi."
Yaprak tam sinirlendi ve kızardı.
" Televizyona çıkayım istersen! Ulusa sesleneyim, ne dersin?"
"Bana uyar."
Yaprak sarı kafalı çocuğun yanına oturdu, gözlerinin içine sinirle baktı.
"Özür dilerim, tamam."
"Tamam."
Yine sırıtıyordu bu çocuk, teknenin önüne geçti ve tekneyi çalıştırdı. Yaprak yine endişeden kolyesine dokunuyor ve dudağını ısırıyordu. Barış ve Yaprak yerlerine vardıklarında iki tane siyah giymiş adam teknenin önüne gelmişti. Sarı kafalıçocuk Yaprağın kulağına doğru eğildi.
"Al işte teknenin sahipleri gelmiş, yakalandık."
Yaprak sarı kafalı çocuğa baktı ve fısıldadı.
"Senin yüzünden."
Sarı kafalı çocuk konuştu.
"Valla ben, beni her şeye o zorladı, benim bir suçum yok derim."
Yaprak korkmuştu.
"Ne saçmalama!"
Yaprak o iki adamın karşısına geçti.
"I... abi, ben şimdi okula geç kaldım bugün, b- baya geç kaldım. E... o yüzden, ben öğrenciyim. Ben- arkadaşın da bir suçu yok."
Sarı kafalı çocuk sırıtarak konuştu.
"Abi her şeyi o planladı onun suçu."
Yaprak çok korkmuştu.
"Ne? Ya sen beni neden hemen satıyorsun?"
İki siyahlı adamdan biri sarı kafalı çocuğa bakarak konuştu.
"Barış bey hoşgeldiniz, buyurun motosikletiniz hazır."
"Eyvallah."
Yaprak çok şaşırmıştı ve sinirlenmişti.
"Nasıl ya?"
"Hadi hadi geç kaldık."
Yaprak sinirle konuştu.
"Seni öldürürüm ha! Öldürürüm seni, duydun mu? Bu ne ya sen benimle dalga mı geçiyorsun? Dua et okula geç kaldım!"
Barış denen sarı kafalı çocuk motosikleti çalıştırdı ve okula doğru yol aldı.

4N1K  İlk AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin