Ben fazlasıyla acemilikle geldim buraya.. Buna rağmen hikayeme yapılan yorumlar beni çok mutlu etti. Hepinize önerilerinizden ve eleştirilerinizden dolayı teşekkür ederim :) Bu seferki bölümüm daha ayrıntılı ve daha bol ekşınlı olacak :D Takipte kalın..
Hee, unutmadan, hikayede bazı denişiklikler yaptım :D Hikayemin ilk bölümünü yayınlamıştım biliyosunuz ki, ben hikayemin bölümlerini iki kısım halinde yayınlamaya karar verdim. Umarım ki anlayışla karşılarsınız. Şimdiden teşekkürler ;)
Bu arada, hikayemi okuduysanız eğer beğendiyseniz vote, beğenmediyseniz veya bi eksiklik gördüyseniz eleştirilerinizi yorum olarak atmanızı bekliyorum. Tekrar teşekkürler :)
İzninizle başlıyorum. Birinci bölüm, ikinci kısım sizlerle :D
* * *
Evet.. Can, Yıldız'ın kafasına vurmuştu. Arka odaya götürüp elini ayağını bağladı Yıldız'ın. Kapıyı da kilitleyip kepengi kapattı. Sadece ikisi kalmıştı.
2 SAAT ÖNCE
Can'ın Dükkanı
Can'ın arkadaşı Murat dükkana gelir. Bi iki laflamak için..
Can: Muradım. Vay karşim benim nerelerdesin ya..
Murat: Geldik işte ulan hayırsız. Hiç sormaz etmez, sonra nerelerdesin der. Olay adamsın ya lan.
(Can, Murat'a oturması için koltuğu gösterir, o arada kendisi de oturur.)
Can: Gel lan şöyle bi otur sana çay felan söyleyeyim şuradan bi.
Murat: Hiç gerek yok, buraya çay için gelmedik lan herhalde. Benim telefon bozuldu da bi bakıver hele şu külüstüre..
Can: Şimdi anlaşıldı senin gelme sebebin. Anca işin düşünce gel zaten vay anasını be. Helal lan.
Murat: Ulan ben seni bilmiyorum sanki. He bu arada yavru kuşu ne yaptın?
Can: Oooo onu avlayalı çok oldu Muradım. Kuş kafese kondu.
(Bu konuşmadan sonra ikisi de kahkaha atar.)
Murat: Ulan senden korkulur Can. Ne yaptın ne ettin aldın kızı iyi mi..
Can: Benim adım Can Oktay. Ben ne istersem, onu alırım.
Murat: Ulan yeme beni şimdi. Bonom odom Con Oktoy.. Sen kimsin lan, şaheser misin nesin? Kim tanır? Şuradan çevirsem birini, sorsam Can Oktay'ı, adam güler lan kıçıyla. Sen gelmiş artistlik yapıyosun burda. Komedisin lan valla.
Can: Tamam lan anladık çok konuşma. Beni bi Yıldızım bilse yeter zaten, gerisine lüzum yok.
Murat: Oğlum kız seviyo mu seni ki böyle konuşuyosun?
Can: Zorla da olsa sevecek abi! O benim olacak. Başka yol mol bilmem ben. Se ve cek. İşte o kadar..
Murat: Abi çok merak ediyorum lan. Kız istemeyince nasıl olacak senin pardon?
Can: Orasını bana bırak.
Murat: Orosono bono borok.
Can: Ağız yıldırma lan. Çakarım bi tane şaşar kalırsın anadan doğma velet görmüş gibi.
Murat: Tamam lan tamam, sana da şaka yapmaya gelmiyor.
Can: Bana Yıldız hakkında şaka bile yapma. Ben onu seviyorum. O da beni sevecek. Olan bu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Masum Değiliz
General Fiction"Senaryo yazmak kolaydır, onu dilediğiniz gibi kurgulayabilirsiniz. Ama ya hayat öyle mi? Sizi iradeniz dışında oradan oraya savurur durur..." Yıldız.. Hayatı, adı gibi hiç parıldamayan Yıldız.. 15 yaşında, daha "acı" kelimesini okuduğu kitaplarda...