8. Bölüm

132 28 70
                                    

Flashback

Kahkaha atarak "Barın dursana. Ay yorulmadın mı manyak?"

O da sırıtıp "Yürüyüş yapalım diyen sendin."

"Ama beni omuzlarına almana gerek yoktu. Ağrımıyor mu?"

"Zaten zayıf bir şeysin sus da keyfini çıkar."

Koşalım demiştim ama bunuda beklemiyordum. Bir süre sonra beni omuzlarına oturtup yürümeye başlamıştı.

Yukardan eğilip gözlerine baktım şu an yüzümü ters görüyordu. Sırıtıp dudaklarına öpücük kondurdum.

"Allahım kalbime birşeyler oluyor. Sen böyle yaptıkça ben nasıl sakin kalabilirim." diyip beni nazikçe yere indirdi ve belime sarıldı. Omuzlarına ellerimi koydum ve pis pis sırıtarak yaklaştım. Burunlarımız hafifçe çarptı.

Gülümseyip "Bana bu kadar yaklaşmak istediğini bilmiyordum meleğim."

Kahkaha attım ve "Tabi ki de. Sevgilimsin sonuçta. Yoksa rahatsız mı oldun?" Böyle imalara utanan salaklardan değildim ve hiçbir zaman da olmamıştım. Hayatını paylaştığın birisinden utanmam saçmaydı. İstisnalar hariç.

Sırıttı ve dudağına dişlerini geçirip kafasını geriye attı. Dayanamayıp yanaklarını sıktım. "Yapma şöyle. Çok tatlı oluyorsun. Kafana kese kağıdı geçiresim var. Birisi görüp aşık olur falan başıma açma."

Kafasını boynuma gömüp sıkıca sarıldı. "Tamam tamam yapmadım birşey."

Elimi yumuşak saçlarına daldırıp okşadım ve bir öpücük bıraktım.

Elimi tuttu ve eve doğru yürümeye başladık.

Flashback bitti.

Aklıma gelen anılar yüzünden tekrar donuklaşmaya başladım.

"Açelya al bak kahve getirdim sana hadi iç."

Elime alıp teşekkür ettim.

"Açelya Barın konusunu napacaksın?"

"Bilmiyorum Işıl. Onu seviyorum ama affetmek istemiyorum."

"Alkın aradı az önce. Arkadan Barın' ın sesi geliyordu. Birşeylerin kırılma sesleri geliyordu. Seni sayıklayıp duruyormuş. Başına birşey açacağından korkuyor. Gelmemizi istedi."

Ilk önce kararsız kaldım ama sonra başına bir şey geleceği düşüncesi damladı aklıma.

Hemen hazırlanıp çıktık evden. Motoruma bindim ve Alkın' dan adres istedim. Oraya vardığımızda kapıyı çaldık ama kapıyı açan Barın' dı.

Üstünde sadece eşofmanı duruyordu ve saçları dağılmıştı. Beni görünce gözlerini kocaman açtı ve birden üstüme yığıldı. Ama bayılmasının sebebi kendine zarar vermiş olmasıydı. Çığlık attım ve Alkın' ı çağırdım.

"Alkın! Nasıl bir aptalsın sen ya!? Bu halde birini nasıl kapıya çıkartırsın?"

"Banyoya girmiştim. Ayıltmak için su dolduracaktım."

KARMAŞA (Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin