Passion // Marvel Imagine

Sadece bir ölümlü (3)

Seri adı: sadece bir ölümü (3/6)
Çeviri
Olay: vampirler izniniz olmadan evinize giremez ama ev sapibiniz vampirse
kelime sayısı: 1750
Cr: https://mostly-marvel-musings.tumblr.com/

"Ne dedin sen?" Bucky'nin söylediklerinden sonra ağzın açılmış ve gözlerin genişlemişti.

Şaşkın ifadene bakarak kıkırdadı ve sözlerine devam etti. "Beni duydun. Şehrin tarihi, vampirlerin ve hortlakların efsaneleri ve öyküleri ile zengindir. Eminim kütüphanede onlar hakkında tonlarca kitap bulabilirsin."

"Bu harika! Aman Tanrım, bu şehri bir sebepten dolayı seçtiğimi biliyordum!" Heyecandan neredeyse başın dönecekti.

"Beni şaşırtmaya devam ediyorsun (Y/N). Buna verilecek tepki ya eşyalarını toplayıp buradan ayrılan ya da yüzüme gülen biri olurdu." İkiniz de mağazadan çıkarken dedi.

Gözlerini yuvarladın ve önceki ifadeni tekrarladın. "Ben klişeleri kırmaya devam edeceğim Bay Barnes. Genellikle 'normal' sıfatına sığmam. Ve bu iyi bir şey."

"Onun kıçını tekmeleyebilirim, çok iyi boks yapabilirim. Vampir Günlükleri'ndeki gibi bir şeyse, ondan kaçmayın. Saniyede bir yerden diğerine nereye gittiklerini biliyor musun? Onu gördün mü?" Diziden konuşarak jest yapmak istedin.

Çok fazla vampir ve melez adamların olduğu şovları izleyen bir adam gibi görünmüyor. Bunu neden sordun ki? Bu adamla düzgün bir konuşma yapma yeteneğini kaybetmiş gibisin. Bu bir ilk oldu.

"Boşver. Bu yüzden bana efsaneler hakkında daha fazla bilgi verin. Yarın kütüphanede Frank'i rahatsız edeceğim, ama yerel efsanelerden duyulan hikayeler gibi bir şey yok, değil mi?" Başlangıçta aptalca bir soru sorduğunu unutacağını umarak alay ettin.

"Büyükannemden, annemden, nerdeyse herkesten bu hikayeleri dinleyerek büyüdüm. Versiyonları biraz farklı olsa da."

"Yüzyıllardır burada kalmış olan Lucas ve Morwenna Klyn hakkında." Bucky sana baktı, sesini hafifçe kıstı ve eli sırtındaki yerini bırakmamıştı.

Elindeki alışveriş poşetlerinin ağırlığını ayarlamaya çalışıyordun ama o isimleri duyunca yukarı baktın ve gülmekten kendini alamadın.

"Kesinlikle bir korku kitabından isimler gibi geliyorlar. Devam et."

"Morwenna'nın yaklaşık 200 yıl önce İrlanda yakınlarındaki bir yerden buraya göç ettiği ve bu kasabayı çok sevdiği şekilde bulduğu söylendi. Cadı yetenekleri olan kötü bir vampirdi -"

"Melez gibi mi? Vampir Günlükleri'nde eksik olan bir şey var, kurtadam vampirleri var ama cadı vampirleri değil. Ama orijinal cadı Esther var."

Ağzın kontrolden çıkmış gibiydi. Bu çok ateşli adam memleketi hakkında hikayeler anlatmak için istekli iken kesinlikle istemsizce saçmalıyordun.

"Çok özür dilerim. Bunu neden söylediğimi bilmiyorum. Tüm bunlar için biraz deliriyorum. Söz veriyorum çenemi kapalı tutacağım." Sağ elini dudaklarına bir parmak koydun, sol elindeki iki torbayı ayarladığında söyledin.

"Bu sefer seni affedeceğim." İnanılmaz derecede muhteşem gözlerini ciddi bir şekilde kıstı ama dudaklarında bir gülümseme vardı.

"Yani Morwenna'nın her türlü gücü vardı, insanların zihinlerini kontrol etme, emirlerini yerine getirme yeteneğine sahip olduğu söylendi. Lucas'la burada Dewsbury'de tanıştı ve delicesine aşık oldu. Tipik. Morwenna güzeldi, herkes ona aşık olurdu. Çok doğal bir yüzü vardı."

"Bir gün Lucas onu küçük kız kardeşi Evelyn'den beslenirken buldu. Dişleri kız kardeşinin boynunun derinliklerine saplanmış, onun hayatını emdi, Lucas, Evelyn'in gözlerinin önünde soluk ve beyaz hale gelip nasıl geldiğini dehşet içinde izledi. Onu durdurmak için koştu ama çok geçti. Evelyn bir kaya parçası gibi yere düştü, cansız gözleri hala Lucas'a bakıyordu. Morwenna çenesindeki kanı sildi ve Lucas'a yaklaştı. açlık hala siyah gözlerinde görülebilirdi. Dişlerini açığa çıkardı ve Lucas hayatını kurtarmak için kaçtı."