Passion // Marvel Imagine

Sadece bir ölümlü (4)

Seri adı: sadece bir ölümü (4/6)
Çeviri
Olay: vampirler izniniz olmadan evinize giremez ama ev sapibiniz vampirse
kelime sayısı: 1648
Cr: https://mostly-marvel-musings.tumblr.com/

Alarm çalmadan uyanmayalı uzun zaman olmuştu. Bazı ilk taslakları yazarken ve düzenlerken geç kaldığın gerçeği göz önüne alındığında, bu sabah şaşırtıcı derecede taze hissettin.

Koşuya çıksan iyi olur.

Spor ayakkabılarını, mavi bir Polar ceketini ve bagajda bulduğun bir bereyi çıkardıktan sonra dışarı çıktın.

Hava keskindi, küçük orman izinde bir koşu için mükemmeldi. Kulaklıklarını takarak bir 'egzersiz mix' çaldın ve ormanın içinden geçen dar bir yolu takip ederek yavaş bir koşuya başladın.

Evin ortaya çıktığında, nefes almak için bir ağaca yaslandın. Kulak tıkaçlarını çıkardın ve etrafına baktın.

Soluk sızlanan sesler sağındaki başka bir ağacın arkasından kulaklarına ulaştı. Etrafta dolaştın ve üç haftadan daha eski olmayan korkmuş görünümlü bir köpek yavrusu ortaya çıktı. Soğukta gözle görülür bir şekilde titriyordu, yardım edemedin ama onu aldın.

"Küçüğüm annen nerede?" Yetişkin bir köpeğin herhangi bir işareti için etrafa bakarken mırıldandın, ama hiçbir şey bulamadın. "Aç mısın?" Zaten kollarında sıkışmış haldeydi.

Neyse ki, dün geceden beri buzdolabında dondurulmuş sebzeler vardı, bu da şimdilik yeterli olurdu.

Havuç ve brokoliyi püre haline getirdin küçük kuyruğunun minnettar sallamalarıyla kabul ettiği bir miktar su ile birlikte yavruya teklif ettin.

Sert havalarda dışarı çıkmasına izin vermek acımasız olurdu, onu sıcak tutmak için bir kutu ve bazı çarşaflar bulabilirdin.

Telefonun çaldığında hızlı bir duş ve kahvaltı aldıktan sonra, taze yapılmış kahvenin aroması hâla havada kaldı. Sam'in Face Time videosuydu.

"Sammie! Nasılsın?"

"Çok neşeli görünüyorsun (Y/N). İyiyim. Ürkütücü kasabada işler nasıl?"

Gözlerini yuvarladın ama güldün, onu özlemiştin.

"İlk olarak burası için ürpertici şehir diyoruz. İkincisi, işler daha iyi olamazdı. Bugün erken saatlerde ormana koşmaya gittim ve eve bir köpek yavrusu ile geldim!"

"Ne yaptın?"

"Evet, o kadar kırılgan ve üşümüş görünüyordu ki, onu orada bırakamadım. Artı bak ne kadar tatlı!" Sam'e halıdaki topa kıvrılıp huzur içinde uyuyan yavruyu görebilsin diye kamerayı çevirdiğinde söylemiştin.

"Sevimli. Ev sahibin Bay Bones ile tanıştın mı?"

"Bay Barnes Sam, Evet tanıştık. Bucky çok iyi bir adam. Ah. Mükemmel bir beyefendi. İnanamayacağın gibi." Heyecanla fışkırdın. Buluşmayı hatırladın ve sabırla dinledi, aralarında gizlice birkaç alaycı cümle söylemeyi ihmal etmedi.

"Bir hoşlantı kokusu alıyorum (Y/N)."

"Oh dur, onunla sadece iki kez buluştum, geçen gün içki içtik. Hiçbir şey olmadı." Diye biraz hayal kırıklığı ile konuştun. Neredeyse bir şey oluyordu.

"Ne olmuş yani? Bir hamle yapabilirsin. Erkekler buna bayılır." Sam ısrar etti.

"Sam romanımı yazmak için buraya taşındım. Ev sahibimle rastgele buluşamam."