Seri adı: Un kız Çeviri Olay: Az önce flört ettiğin sevimli adamın karşısına bir fırının varisi olduğunu görerek, aniden kendini bulunduğu yerde her yerinde karşılaşırken bulurken bulursun. Küçük butik fırınınız rekabet edebilir mi? Hayatını cehenneme çevirmeye bakan görünen adamla nasıl başa çıkıyorsun? Neyse ki gizli bir dinleyicilerin dikkatini dağıtıyorsun... Ama o kim? ("Mesajınız var" mesajından esinlenilmiştir. Düşmandan aşka) Uyarı: Yok. Belki hafif hakaretler!?
kelime sayısı: 842 ______________________________________
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Önceki bölümden: İşe döndüğünde, o saçma metin sohbetini düşünmeden edemezdin. Muhtemelen tek seferlik bir şeydi, ama kesinlikle tüm gününü alt üst etti. Tart hamuru yapmak için malzemeleri çıkarırken kendi kendine mırıldanmadan edemedin. Teşekkürler ahbap. ____________
Öğleden sonra, o günkü hazırlık çalışmalarının çoğunu bitirmiştin ama ofisinde seni bekleyen evrak işlerinden kaçınmayı seçtin, bu yüzden Wanda'ya ara verebileceğini söyledin. Perde arkasındaki pişirme işini sevdin, ama aynı zamanda vaktin olduğunda müşterilere yardım etmekten keyif aldın.
Fırından yeni çıkmış bir tepsi bademli kruvasan taşıyarak bir maşa aldın ve hamur işi kutusundaki boş alanı yeniden doldurmaya başladın. Bugün çok çabuk tükendiler, bu seni gururlandırdı.
Bir erkek sesinin "Ooh, bunlar iyi görünüyor," dediğini duydun.
Çömeldiğin yerden doğrulup onu selamlamak için gülümseyerek döndün ama onun yerine tanıdık bir yüzle karşılaştın. Ne yazık ki.
"Y/N, öyle değiş mi? Burası küçük şirin bir dükkan," dedi Jimmy, gözleri senin gurur ve neşe kaynağın olan fırında gezinirken. Sözler övgü doluydu ama söyleyiş tarzı kulağa küçümseyici geliyordu. Ya da belki bir şeyler hayal ediyordun.
"Burada ne yapıyorsun?" Biraz sert dedin.
"Bu sabah ziyarete gelmem gerektiğini söylediğini hatırlıyorum. Yanlış mı duydum yoksa..." dedi kaşını kaldırarak.
Maşayı karıştırdın, utandın. "Ben... Şey, bu daha önceydi... Bilmiyordum..." Derin bir nefes aldın ve sinirlerini yatıştırdın. "Beni gözetlemek için mi buradasın? Rekabeti mi gözetleyeceksin?"
Jimmy bununla alay etti. "Zor. Babam 20 yıldır bu işin içinde. Yaptığımız işte iyiyiz. Çoğu küçük işletme, özellikle gıda işletmeleri ilk yıl içinde iflas ediyor. Endişelenmeden gelip giden pek çok dükkan gördü, yani, hayır. Casusluk yapmama gerek olduğunu düşünmüyorum," diye sırıttı, senin tepkinle eğlenerek.
Elinde değildi. Başarısız olacağını söylediği halde içini öfke doldurdu. Rakip olarak görülmeye bile değmediğin. Bu fırına kalbini ve ruhunu, canının kanını verdin. Seni ve işini küçümsemeye nasıl cüret eder? Ve yine de, elinde maşayla donup kaldın, o anda esprili bir cevapla karşılık veremedin.
