9/10

177 15 1
                                    

09.05.2020

Hasta yatağında yatarken bir plastik manken kadar cansız hissediyordum. Kolumdan geçen tüpü izleyerek serum poşedine baktım.

Sehun yanımda durmuş, elleri dizlerinde gerginlikle bacaklarını titretiyordu. "Nasıl hissediyorsun?" Dediğinde ona dönmeden, "Berbat." Diyerek cevapladım.

Başım da ağrımaya başlamıştı. Gözlerimi kapatıp zihnimi serbest bırakmaya çalıştım ama faydası yoktu.

Hemşire elinde dosyalarla içeri girdiğinde ikimiz de aynı anda ona döndük. Sehun üstünü düzelterek ayağa kalıp sordu. "Durumu nasıl?"

Kadının yüz ifadesinden güzel şeyler söylemeyeceği açıkca anlaşılıyordu. "Bildiğiniz gibi kanserin 3.evresinde gelmiştiniz ve... hanımefendi 4.evreye girmek üzere. Üstelik çok zayıf bir bünyeye sahip." Dedi sesi titrerken.

Daha çok genç olduğum için üzülüyor olmalıydı.

Başka bir şey demeden odadan çıktığında Sehun koltuğa çöktü. "Benim gibi berbat bir insan varken sen... Lanet olsun." Ağlıyordu.

Gözyaşlarımı tutmaya çalışsam da başarısız olmuş, onları yanaklarımdan aşağı salmıştım. "Herkes ölür. Ben biraz erken gideceğim." Omuzları sarsılmaya başladığında gözlerimi kaçırdım.

Herkesin kampüste korkudan kaçındığı iri yarı Oh Sehun'un önümde savunmaz bir çocuk gibi ağladığını görmek hâlâ tuhaftı.

"Boşuna ağlama, çaba sarf etme Sehun. Aslında parana bile değmez. Beni zaten hayatta tutamayacaklar."

O ise tekrar edip duruyordu. "Ben olmalıydım, ölen ben olmalıydım. Senin gibi iyi bir insan yerine ben ölmeliydim."

İkimiz de birbirimizle konuşmadan yarım saat boyunca o odada ağladık.

𝒑𝒂𝒓𝒂𝒅𝒊𝒔𝒆 | 𝐬𝐞𝐡𝐮𝐧 [✓]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin