=24= Görüntülü Arama

425 46 110
                                    

Aral: Müsait misin

|Aral Kişisi Görüntülü Aranıyor|

***

Aslına bakarsanız daha çabuk yazacağını düşünüyordum.

İlayda'nın gazıyla İnstagram'a fotoğraf attığımda kendime arkadaşlarım ve kardeşimin yorumları dışındaki yorumları okumayacağım konusunda bir söz vermiştim, Aral'a inatla kendimi göstermediğim ve beni ilk kez görmüş olacağı sonradan aklıma gelmişti.

Sonra da neden şimdiye kadar yazmadığını kafama takmıştım ama sonra alt tarafı İnstagram'da bir fotoğraf paylaştığımı fark etmiştim. Ne istiyordum yani, çocuktan milletin her gün yaptığı bir şey için kutlama mesajı atmasını mı?

Yine de yazabilirdi ama.

Aramayı, telefon çalmadan açtı resmen:

"Daha saat sekizi yeni geçti, bunun ne demek olduğunu biliyor musun?"

"Hayır?" Ne diyordu bu çocuk?

"Gecenin köründe seni ağlatan bir sebepten ötürü konuşmayacağız, bu 'Sonunda şeytanın bacağını kırdık.' demek!" Ben gözlerimi devirirken güldü. "Hâlâ kamerayı kendine çevirmiyorsun ama olsun, ısrar etmeyeceğim."

"Bence ilerleme kaydediyorum, deme öyle."

"Kaydetmiyorsun mu dedim ben? Az önceden beri şeytanın bacağını kırdığımızdan bahsediyorum ya!" Kahkahalara boğuldum. "Tek ilerleme kaydeden de sen değilsin."

"Derken?"

"Doğu'nun hâlini görmedin mi?" Sonunda biriyle bu konuyu konuşacak olmaktan dolayı çok heyecanlıydım, ne zaman İlayda'nın yanında sohbeti Doğu'ya getirecek olsam lafı değiştirip işin içinden sıyrılıyordu fakat bir gün onu çok fena yakalayacaktım. Her onun adını duyduğunda dudaklarına yapışan küçük tebessümü görmediğimi sanıyordu salak!

"Şu anda ne kadar rahatladım anlatamam sana Aral! İkisinin dedikodusunu yapmayı çok uzun zamandır bekliyorum!"

"O zaman tam yerine parmak basmışım!"

"Bence Doğu'nun bu şaklaban halleri İlayda'nın hoşuna gidiyor ama itiraf edemiyor! Onu tanıyorum, rahatsız olsaydı direkt söylerdi."

"Sorun ne o halde? Tanısınlar birbirlerini." İşte o noktada ortalık biraz karışıyordu.

"O kadar kolay değil işte!" diye başlayıp açıkladım. "Çıkma teklifi alsa da İlayda'nın daha önce hiç sevgilisi olmamış. Nasıl desem, biraz önyargılı sevgili olaylarına. Birisi ile çıkacaksa öncesinde yüzde yüz güvenmesi gerek."

"Doğu delinin tekidir ama iyi çocuktur, onu üzmez bence. Hiç konuştun mu Doğu ile İlayda hakkında?"

"Hayır. Aslında sormayı düşündüm, yalnızca eğlencesine flört mü ediyor yoksa gerçekten bir şeyler mi hissediyor diye. Hatta sonra İlayda'yı üzmemesi, onu kırmaması için uyaracaktım fakat yapamadım."

"Neden?"

"Sevgililik, hoşlantı olayları benim uzmanlık alanım değil. İlayda'yı korumaya çalışırken Doğu'yu üzmekten korktum."

"İstersen Doğu ile ben konuşabilirim?"

"Cidden mi? Bunu yapar mısın?"

"Elbette, ne var ki iki üç kelime etmekte?" Bazen bu çocuğun nasıl bu kadar iyi olduğunu aklım almıyordu.

"Sağ ol-"

"Sen duygusallaşmadan ben hemen sohbeti başka yere çekiyorum. O örgü ne? Kamerandan gözüküyor, sandalyenin üstünde. Kafama çorap mı örüyorsun yoksa?"

"Tığ işi o bir kere!"

"Yani kafama çorap öreceksin?"

"Senin kafanda yeterince çorap vardır, ben kendime crop top yapıyorum."

"Ne top?"

"Crop topu nereden bileceksin sen? Unut gitsin." Gidip sandalyedeki örgü işine takıldığına göre cidden duygusallaşmak istemiyordu fakat bunu yapmak zorundaydım. "İnstagram hakkında bilerek konuşmuyorsun değil mi?"

"Ne?" Yakalandığını belli edercesine tatlı tatlı güldü. "Konuşmak istemezsin diye düşünmüştüm."

"Ne istediğimi ben de pek bilmiyorum sanırım." İç çektim.

"İlayda ve Doğu cesaretlendirdi sanırım. Doğu'nun tuhaf yorumlarını gördüm de." Kahkaha attım.

"Evet! Kötü olanları görmeyeyeyim diye bir dünya yorum yapmış salak!" Doğruya doğru, Doğu salaktı ama çok tatlı bir salaktı. "Tek yardımı dokunan onlar değil." Konuşmamın devamını beklerken merakla tek kaşını kaldırdı. "Konuştuğumuz süre boyunca ne kadar kabul etmesem de gelişmem, kendime güvenmem ve kendimi aşmam konusunda tahmin edemeyeceğin kadar yardımın dokundu."

"Güzelim-"

"Duygusallaşmamakta ısrar ettin, anlıyorum ancak bu konuşmayı yapmam gerektiğini hissediyorum."

"Her an ulaşabileceğin ve seni destekleyip moralini yükselten arkadaşın olmayı, seninle sohbet etmeyi seviyorum. Bunları bana minnettar kal diye yapmadığım için teşekkürünü de istemiyorum."

Kaba davrandığımda bile sakin kalıp beni de sakinleştirdiğin ve özgüvenimi yenilediğin için yine de teşekkür ederim; teşekkür beklemesen de.

Sessizleştiğimi fark edince enerjik sesiyle olaya el attı:

"Hayır! Son kez söyleyeceğim, bu gün konuşurken gülmeli ve kahkaha atmalıyız! Unuttun mu?"

"Unutmadım, tamam!" Derin bir nefes aldım ve konuşacak farklı bir şey için odamı gözlerimle taradım. "Yeni kitap aldım!" Çok alakasız olmuştu.

"Ben de tam bundan bahsedecektim!" Kitaplardan mı? "Bana bir kitap önermeni istiyorum."

"Kitap önerisi mi? En sevdiğim şey! Hemen kitaplığıma gidiyorum." deyip cidden kitaplığıma gittim, telefonum da elimdeydi ve kitaplarımı görebiliyordu.

"Ama önereceğin kitabı sen de okumamış olmalısın!"

"Neden?" Şaşırmıştım. "O zaman nasıl önerebilirim ki?"

"Kitabı sen de okumamış olmalısın ki aynı anda başlayıp beraber okuyabilelim! Anlıyor musun?"

"Peki." Ellerimi ciltler üzerinde gezdirip isimleri okudum ve içlerinden birini çıkartmak için uzandım.

"Mümkünse fantastik olmasın." deyince yerine bıraktım kitabı.

"Buna ne dersin?" Pembe ciltli bir taneyi görücüye çıkarttım.

"Sen, Ben ve 36 Soru ha?"

"Ben çok merak ederek almıştım. Birbirine otuz altı soru sorması gereken iki genci anlatıyor. Ne dersin?"

"Olur derim."

***

Sen, Ben ve 36 Soru'yu okudunuz mu? Okumadıysanız tavsiye ederim, çok tatlı bir kitaptı ve neredeyse yarı texting'di 😅

Bu bölümü 1k okunma şerefine atıyorum 🥳🥳🥳

Okuyan herkese çooooook teşekkür ederim, beni gerçekten havalara uçurdunuz. Hepinizi cidden çok seviyorum ve umarım kitaba ilgi göstererek beni mutlu ettiğiniz gibi ben de sizi Dalya ve Aral'ın hikayesiyle mutlu edebiliyor ve benzer olaylardan dolayı kırılmış kalplere dokunabiliyorumdur 🥰

Bu kitap insanlara en başta kendilerini ve sonra tüm canlıları sevip çevreye sevgi dağıtmalarını sağlamak için yazılmıştı. Herhangi bir gün, herhangi bir yerde yazılış amacını yerine getirmesi dileğiyle, bir sonraki bölümde görüşürüz! Kendinizi sevin, ben sizi çok seviyorum ❤

Daima Güzeller KazanırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin