YARALI||TEXTİNG

Y|6

Selamlar!

Nasılız?

Yaralı'nın esas konusunu anlamaya çok ama çok az kaldı onuncu on birinci bölüm itibariyle bazı şeylerin netleşeceğine eminim. Şu an tanışıyorlar görüşüyorlar, sürekli dip dibeler peki ya sonra?

Hepsini beraber göreceğiz.

"Senle çakmak aldıysam duruyor. Senden sonra dünyaları kazandım, sabahına yok oldu."
-Vedat Özkaya.

Bölüm şarkısı: Çağan Şengül, Vedat Özkaya, meydan yeri.

(Ya yeter tüm kitaplarda var dediğinizi duyar gibiyim. Ama çok seviyorum!)
*
Bugün günlerden on üç kasım, Merve'nin doğum günü öğle arasında hep beraber bir şeyler yapmayı planlamıştık. Rüzgar'la aramız çok iyiydi sürekli beraberdik. O ilk heyecan duygusu sanki artık yavaş yavaş gitmiş yerini flörtöz davranışlara bırakmıştı.

Dün gece face time konuştuk ve arkadaşlarının yanındaydı arkadaşları ise sürekli yenge falan diyordu, açıkçası ilişkinin hızına şaşırmaya kalmadan sevgili olup olmadığımızı düşünmeye başlamıştım.

Şimdi ise onunla buluşup okula geçecektik, bugün çıkma teklifi bekliyordum.

"Güzellik?" diyerek kolunu omzuma atmasıyla ürkmüştüm,

"Çocuğum öyle sessiz sessiz gelmesene ya." dedim.

"Oy sen korktun mu oy?" dedi yanaklarımı sıkarak.

"Yoo hiç de bile korkmadım." dedim çenemi dikleştirerek. Güldüğünde bende gülümsedim.

"Öğlen kimseye söz verme, kaçırıyorum seni." deyip koşturarak sınıfa yöneldiğinde arkasından seslendim: "Öğlen Merve'nin doğum günü var."

Ama işte duyan mı vardı?

Kafamı iki yana sallayıp, sınıfa girdim.

"İyi ki doğdun şimdiden bebeğim." dedim Merve'ye sarılarak.

Rüzgarcığım: Canımın içii hazır mısın?

Serin: Neye yahu?

Rüzgarcığım: Bize!

Mesajını henüz okuyordum ki Rüzgar elinde gülle karşımdaydı, şokla elimle ağzımı örttüm.

"Rüzgar?" dedim sakince, ne oluyor gibisinden. O sırada telefonun çalmasıyla çiçekleri elime verdi. Çocuk hala kaba.

"Ettin mi ettin mi?" diyen Ali'nin sesini duymamla kinayeyle güldüm.

"Lan Ali!" diye bağırıp telefonu kapattığında kahkaha attım.

"E at artık madem." dediğimde elini alnına vurdu.

"Ya ben senden çok hoşlanıyorum ya, şey olsak ya," deyip duraksadığında daha da gülümsüyordum. Allah'ım çok komikti. Elimi tuttu, duraksadık. "Hani iki kişi beraber bir şeyler yapıyor ama böyle arkadaş değiller," dediğinde hala gülüyordum.

"Ya işte sevgili olsak, elin elimde olsa beraber olsak çok güzel olmaz mı?" dedikten sonra ellerimi öptü: "Benimle sevgili olur musun?"

**
Bölüm sonu.

Vee aynen böyle olmuş arkadaşlar, ileride bu anılarını okuduğumuz kişiyle belki tanışırız o da isterse.. Hatta daha beş günken sevgili olmuşlar tabi ben biraz uzattım...

Şimdi görüşmek üzere sizi seviyorum!