Herkese merhaba bebeklerim!
nasılsınız...
sınır: 27+ vote, 60+ yorum
gecenin bir vakti bölüm yazıyorum... sizi seviyorumm❤️❤️
bölüm şarkısı: sezen aksu, geçer.
*
Kelebekler etrafımızda hızla hareket ediyordu, gözlerimdeki tebessüm ile kelebekleri izledim. Sırtım Erez'in göğsüne yaslıydı. Erez saçlarımı okşuyordu.
"En sevdiğin kitap?" dedi Erez, gülümseyerek düşünür gibi yaptım.
"Kürk Mantolu Madonna, senin?" dedim gülümseyerek. Erez'in güldüğünü hissettim.
"Sevgili Bilge,
Bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanamadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı. Sana, durup dururken yazmak zorunda kalmasaydım. Bütün meselelerden kaçtığım gibi uzaklaşmasaydım senden de." dedi şairane bir sesle, ses tonu şiirlere metinlere hayat verir gibi güzeldi. Ses tonuna aşık olmuştum.
"Tehlikeli oyunlar sanırım." dedim düşünerek. Güldü: "Evet birtanem."
"Peki ya en sevdiğin şiir?" dedim bu sefer ben ona sorarak. Başımı göğsüne iyice yerleştirdim. Huzur buydu.
"Palyaço şiiri." dediğinde usulca gülümsedim.
"Kaç kişiyi öldürdüm düşlerimde, kaç kilo çekerdi yalnızlık." dedim gözlerinin içine bakarak.
"Kaç kere ezildim altında yaz yağmurlarının." dedi şairane sesiyle.
"Belki de palyaçolar ağlardı pazartesi sabahları." dedim hafifçe kırık bir tebessümle. Gözlerimden öptüğünde gözlerimin dolduğunu hissettim.
"Senin en sevdiğin şiir ne?" dedi beni tekrardan göğsüne yaslayarak.
"Bir adın kalmalı." dediğimde gülümseyerek baktı bana: "Çok sevdiğim bir şiir." dedi.
"Evet çok ama çok güzel." dedim.
"Bana okur musun?" dediğinde, "Ben hiç güzel şiir okuyamam." dedim kıkırdayarak.
"Okursun ya, ezbere biliyor musun?" diye sordu. Başımı salladım: "Ezbere bildiğim tek şiir." (Yazarınızın da öyle...)
"O zaman dinliyorum." dediğinde göğsünden kalktım ve yüzüyle aynı hizaya geldim.
"Bir adın kalmalı geriye
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
aynaların ardında sır
yalnızlığın peşinde kuvvet
evet nihayet
bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet." dedim ve duraksadım. Gözlerinin merceğinde kendi yansımamı görüyordum. Bana bakarken gözler parlıyordu, bana bakarken bana sıcacık sarılıyordu. Bana bunu hissettiren tek adamdı.
"Sen say ki
ben hiç ağlamadım
hiç ateşe tutmadım yüreğimi
geceleri, koynuma almadım ihaneti." dedim nefeslendim, ellerimi tuttu, yüreğimi tutar gibi. Sonra o okudu ben mest oldum.
"Ve say ki
bütün şiirler gözlerini
bütün şarkılar saçlarını söylemedi." dedi parmakları saçlarımda dolaşıyordu. Birbirimize öylece baktık, saf sevgiyle. Sonrasında ben şiiri sonlandırdım o bana sıkıca sarıldı ve bir geceyi böyle devirdik.
"Ve ben seni sevdiğim zaman
bu şehre yağmurlar yağdı
yani ben seni sevdiğim zaman
ayrılık kurşun kadar ağır
gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın
yine de bir adın kalmalı geriye
bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
aynaların ardında sır
yalnızlığın peşinde kuvvet
evet nihayet
bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet
beni affet
Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç."
****
Bölüm sonu!
Şiiri sevdiniz mi?
Benim en sevdiğim şiir ve ezbere bildiğim tek
şiir.. Hepinizi seviyorum öpüyorum.
Görüşürüz!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARALI||TEXTİNG
Cerita PendekT A M A M L A N D I "Sevmek diyorum, herkes aşk anlıyor. Oysa sevmek diyorum cancağızım, sadece sevmek. Uçsuz bucaksız, sınırsız sorumsuz sevmek... " - Ahmet Ümit Bu hikayede, yaralı bir kadını dinleyeceğiz. Yarasını sarmak isteyen herkesi bekliyor...
