-14-

2.1K 142 108
                                    

Okula gitmek için otobüse bindim ve Erva'nın benim için boş tuttuğu koltuğa oturdum. Gözlerim uykusuzluktan kapanırken, sarışın arkadaşım beni dürtüp, dün akşam hakkında bir sürü soru sormaya başladı...
Hepsine yanıt verdiğimde, Erva uykusuzluktan şişen gözlerime baktı ve, "Peki gözünün altındaki şişlikler neyden oluştu?" diye sorduğunda, telefonumu çıkardım ve galeriye basıp dün akşam beraber çekindiğimiz fotoğrafı ona gösterdim.

"Fotoğrafa bakmaktan uyuyamadım."

Erva telefonu elimden kapıp, fotoğrafı iyice yakınlaştırdı ve Yamaç'a bakıp gülümsedi.

"Kurbanlık koyun gibi bakıyor fotoğrafta. Dikkat et sunumu sana kitlemesin."

Başımı iki yana salladım gülümseyerek.
"İşte bu o kadar da kolay değil. Hoca sürekli kanıt istiyor. İstese de istemese de bu proje ödevini yapacak."

"Hayırlısı..."

Telefonumu ondan alır almaz, dudağımı dişledim ve gülümseyerek, "Erva..." dedim.

"Hıı? Başka bir şey daha var..."

Başımı evet anlamında sallayıp, "Okuldan sonra Yamaç'ın evine gideceğim, onda projektör falan varmış, rahat rahat çalışırız dedi."

Erva gözlerini büyütüp sesli bir şekilde, "Ne? İnanamıyorum!" demesi ile, otobüstekiler arkalarını dönüp bize baktılar.

"Çok pardon!" demem ile Erva eli ile ağzını kapattı ve, "Bomba diye buna derim ben! Okula girmeden sana biraz makyaj yapayım ben!"

Şaşkın bir şekilde sarışına bakıp, "Yanında makyaj malzemesi mi taşıyorsun sen?" diyd sorduğumda, kendisi gözlerini büyütüp, "Kim taşımaz ki Arya?" diye sordu.

Ben.

Ben taşımıyorum mesela.

Okula vardığımızda, saate baktım ve derse daha yirmi dakika kaldığını gördüm. Genelde bu yirmi dakikada genelde son ders notlarımı çıkarır, ders öncesi göz geçirirdim ama bugün farklıydı. Erva elimden tuttuğu gibi beni kızlar tuvaletine çekiştirdi.

Içeri girer girmez sırt çantasını yere indirdi ve içinden küçük makyaj çantasını çıkardı.

"Kapat bakayım gözlerini!" demesi ile dediğini yapıp, gözlerimi kapattım.

Fırça ile hafif bir far sürdü, ardından kirpiklerime o boyadan, maskara mıdır nedir ondan sürdü. En son yanağıma hafif bir allık sürdükten sonra, çantasından bir şey aradı ve nar rengindeki rujunu alıp gülümsedi ve bana uzattı.

"Bunu okuldan sonra sür lütfen!"

Ruju çantamın içine koyar koymaz, Erva yüzüme bir sprey sıktı, neymiş makyaj uzun kalıyormuş onu sıkınca.

İkimiz lavabodan çıkıp, sınıflarımıza ayrılırken, kendisine teşekkür ettim. Böyle iyiliklerin altında kalamazdım, mutlaka onun için bir şey yapmalıydım.

Sınıfa girdiğimde, birkaç sınıf "arkadaşımın" gözleri beni buldu ve fısır fısır konuşmaya başladılar. Yerime oturduğumda onları görmezden gelip, çantamdan kitabımı ve defterimi çıkardım. Son beş dakika notlarıma göz atmak isterken, Yamaç saçı başı dağınık bir halde sınıfa ciddi. Açıkçası pek iyi görünmüyordu ve morali bozuk gibiydi. Ne yapıp edip, kelebek olarak halini hatırını sormalıydım.

🦋 🦋 🦋

Saatler geçmek bilmiyordu bir türlü. Bir an önce okulun bitmesini, ardından Yamaç'a gitmeyi istiyordum.

KELEBEK KOZASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin