KELEBEK KOZASI

-3-

Ablamı sıkıca sarıp saçlarını öptüm. Kanadı kırılmış kuş misali çırpınıyordu. "Sen onu boşver be abla.  Seni gerçekten sevecek biri çıkacak karşına. Bundan emin olabilirsin." "Ben artık kimseyi istemiyorum Arya. Hepsinin canı cehenneme! " diye bağırdığında ablamı tekrardan sarıp saçlarını okşadım.

"Bence Emre ağabeyin sana karşı duyguları var, " dediğimde ablam kafasını sallayıp durumu onayladı.  "Biliyorum, " dedi net bir şekilde.  Okşamayı anında bırakarak "Nasıl yani?? Sana itiraf mı etti? " diye sorduğumda, tekrardan kafasını onaylarcasına salladı.

"Ohaa!!! Ne zaman???" diye çığlık attığımda "Eve gelmeden önce. .."

"Bana çabuk detayları anlat, çatlarım yoksa!" dediğim an Defne ayağa kalktı.  "Bugünlük bu kadar detay yeter prenses.  Uyumam lazım. Kendimi çok yorgun hissediyorum. Yarın kaldığımız yerden devam ederiz."

Ablam odasına geçtiği zaman, pizza kartonunu çöpe atıp, mutfağı temizledim.  Tam bulaşıkları makineye atarken, telefonumdan gelen bildirim sesi ile irkildim. 

Yamaç resimli Tweet atmıştı. Üstüne matematiğe küfür basmıştı. Resmi onun kusursuz dudaklarına zoom yaparak, ekrana minicik bir öpücük kondurdum.  Matematik'te yardıma ihtiyacı vardı.  Beni tamımamsının verdiği güç ile hemencecik kendisine bir yanıt yazdım

"Konu nedir? Sana yardımcı olabilirim."

Yamaç'tan yanıt gelmeyeceğine adım gibi emindim. Mutfaktaki işimi bitirip, odama gittim. Diz üstü bilgisayarımı alıp, yatağıma gömüldüm ve en son bölümünü kaçırmış olduğum en sevdiğim diziyi açtım. Dizinin en heyecanlı kısmında, telefonumun titremesi ile birlikte irkildim. 

Anında telefonuma yapışıp gelen bildirime baktım.

Yamaç. 
Ben şok. 
Ben iptal

"Sen ciddi misin?" yazmıştı.  Oynak bir müzik açarak yatağımda tepinmeye başladım.

"Led bir' vele diştiri Vela di seau diftiri. Dil esvuayyini murra murra. İl esvuayyini murrrrraaaaaaa. Ya el yelil li li lil Lili li" diye şarkı söylerken, tekrardan yatağa oturup diz üstümü kucağıma aldım.

"Tabii ki ciddiyim."

15 dakikanın ardından bana Direct Message geldiğini gördüm.

 
"Dersin konusu fonksiyonlar. " yazdığı an yüzüme kocaman bir gülücük oluştu ve "Çok basit. " yazdım.

"Peki bana dersi nasıl anlatmayı planlıyorsun? " Burada anlatmak oldukça zor olur."

Hay amk. Ben orasını düşünememiştim.  Kendime fake bir Skype hesabı açarak, Yamaç'a beni ordan ekleyebileceğini söyledim. 

Içimde garip bir heyecan vardı. Yamaç'la konuşmak beni bambaşka bir dünyaya götürmüştü.

Ben ona dersi anlatırken, o benden kişiliğim hakkında bilgiler almaya çalışıyordu.

"Adın ne?  Kaç yaşındasın? " diye sorduğunda "Kim olduğum senin neden umrunda?  Beni hanene mi alacaksın? " dediğimde gülücüklü bir yüz ifadesi attı.  "Bana yardım etmek isteyen kızın adını öğrenmek suç mu?"