Bölüm 1:Çukur

4.8K 189 65
                                    

Arabasından indiğinde ayakta durmakta zorlanıyordu Selim. Çukur'a ihanet ederken bunun bir bedeli olacağını düşünmediği için kendine kızıyordu. Kafasını kaldırıp karşısına duran eve baktı bir süre. Yanan ışıkları gördüğünde yüzünde oluşan buruk gülümsemeyle eve girdi.

Ağır adımlarla odasına çıktığında kendisini bekleyen karısını gördü. Ayşe Selim'in yüzünün halini gördüğünde korkuyla kalktı yerinden. Adama yaklaştığında Selim karısının gözlerinde gördüğü korkuyla birlikte kollarını açarak kadının ona sarılmasını bekledi. Ayşe adamın canını acıtmamaya çalışarak sarıldığında Selim de kollarını ona dolayarak sakinleşmesini bekledi. Bir süre sonra ayrıldıklarında Ayşe elini adamın yaralarının üzerinde gezdirdi.

''Ne oldu sana böyle?''

''Öğrendiler Ayşe, babamlar her şeyi öğrendi. Onlara ihanet ettiğimi biliyorlar artık.''

''Seni baban-''

''Çok vaktimiz yok, sabah onlar gelmeden çıkmış olmamız gerek.''

''Nereye gideceğiz Selim? Daha önce hiç çıkmadık Çukur'dan. Hem Akın'ı nasıl bırakacağız burada?''

''Bilmiyorum Ayşe ama merak etme oğlumu burada bırakmayacağım. Sen toparla eşyalarını ben birkaç saate gelirim. Karaca'ya da söyle-''

''Karaca'ya bunu sen söylemelisin Selim. Sen söylemelisin ki babasının arkasında tüm gücüyle durduğunu bilsin, korkmasın kimseden. Hata da yapsa o benim babam diyebilsin.''

.

.

.

.

.

.

Kapısının çalınmasıyla bıraktı elindeki kitabı Karaca. Yavaş adımlarla ayağa kalkarak açtı kapıyı. Karşısında dağılmış bir suratla kendisine bakan babasını gördüğünde ufak bir çığlık kaçtı ağzından. Selim hızla kızının ağzını eliyle kapatarak kızı odasına soktu. Sessiz bir şekilde kapıyı tekrar kapattığında Karaca babasının yüzüne vuran ışıkla daha net gördü yaraları.

''Baba? Ne oldu yüzüne?''

''Boşver sen şimdi benim yüzümü''

''Ama baba-''

''Karaca Çukur'dan gidersem benimle mi gelirsin burada mı kalırsın?''

''Baba-''

''Karaca gelir misin kalır mısın?''

''Senin, sizin olmadığınız bir yerde yaşamam ben baba. Nereye gidelim dersen gelirim.'' Dediğinde Selim Karaca'nın yüzünü ellerinin arasına alarak alnından öptü. Kısa bir sarılmanın ardından kafasını eğerek kızının gözlerinin içine baktı.

''Buradan gitmemiz gerekiyor Karaca-''

''Neden?''

''Ben, ben bir şey yaptım ve artık burada güvende değiliz-''

''Ama dedem korur bizi, korumaz mı?''

''Birinin sizi koruması gerekiyorsa ben korurum sizi. Benden başkasına ihtiyacın yok anladın mı beni?''

''Anladım, anladım...''

''Toparlan şimdi. İşin bitince de annene yardıma git. Sabah olmadan çıkacağız buradan.''

''Ama baba Akın? Akın ne olacak?''

''Bunları düşünme, toparlanmaya başla işin bitince de annene yardım edersin.''

Safderun Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin