5: atlatılan tehlike

1.4K 112 97
                                    

Gün boyu evden çıkmamıştık, akşam olduğunda ise Jaehyun yeniden annesiyle ilgilenmiş ve odaya gelmişti. Ben de film ayarlamıştım o gelene kadar. Yanıma oturduğunda filmi başlatmıştık ama yaklaşık 15 dakika sonra kapı çalmaya başlamıştı. Jaehyun pencereye baktığında "Biri mi gelecekti?"diye sordum. Hayır anlamında başını salladığında dudakları arasından bir küfür çıkmıştı.

"Siktir.. Minjoon burada."

"Ne?! Hani yarın gelecekti?! Jaehyun ne yapacağız?!"

Jaehyun saçını geriye sıyırdı, bir yandan düşünüyordu. "Banyoya gir. Bekle beni."

"Ya oraya girerse?! Ne yapacağı belli olmaz bunun!"

"Bana güveniyor musun? Yakalanmayacağız."

Beni banyoya girdirdiğinde yatağın üzerindeki telefonumu alıp elime tutuşturmuștu. "Burada bekle. Işığı açma."

Kapıyı kapattığında kapıyı açmaya gitmişti. Klozetin üzerine oturduğumda odaya girmişlerdi. Minjoon'un sesinden tanımıştım, ona ne yaptığını sormuştu.

"Film izleyecektim."

"Sen?"

"Arada izliyorum."

Kapının arkasına geldiğimde ne konuştuklarını dinlemeye başlamıştım. Minjoon "İçsek mi?"diye sorduğunda Jaehyun yarın antrenmana gideceğini söyleyerek onu reddetmiști, daha sonra ise neden geldiğini sormuştu.

"Eunhwa.. Son zamanlarda çok tuhaf değil mi?"

"Nasıl?"

Birden konuyu bana getirmişti, Jaehyun'un diyeceklerini merak ediyordum sadece. Minjoon "Aylardır benden uzak."dediğinde Jaehyun "Çok sıkıyorsun. Artık rahat bırak biraz."dedi. Minjoon "Ona aşığım sen de biliyorsun."dediğinde Jaehyun'un yüz ifadesini tahmin edebiliyordum. Başımı kapıya yasladığımda "Eunhwa'nın parfümü kokuyor burası."dedi, parfümüm onun masasının bir yerlerindeydi ve ben kendime sövüyordum. Jaehyun gülmeye başladı.

"Sen delirmişsin kanka. Eve git de dinlen."

"Bana taktik ver. Ne yapmalıyım?"

"Ben ne bileyim sizin ilişkinizi? Olmuyorsa ayrıl?"

Asla öyle bir şey yapmazdı. Ama Jaehyun "Bugün eve gidip dinlen. Sonra konuşuruz."dedi. Göndermeye çalışıyordu ama pek niyeti yok gibiydi. Jaehyun ile içmek istiyordu, o ise istemediğini defalarca söylemişti. Bileğime baktığımda ise bilekliğim yoktu ve masanın üzerine koyduğumu hatırlamıştım birden. Jaehyun'un onu görmüş olması için dua ediyordum.

"Bir şey mi oldu?"

Minjoon'un sesini duyduğumda Jaehyun "Bir şeyin olduğu yok. Yarın antrenmanım var dinlenmem gerek. O yüzden de içmeyeceğim."diyerek karşılık vermişti. Gitmek bilmiyordu. En sonunda beni arayacağını söylemişti ve ben de telefonumu sessize almıştım. Jaehyun "Uyuyordur şimdi boşver. Yarın konuşursun. Sen de dinlen eve git de."

"Benim gibi birini nasıl istemiyor? Acaba ben de mi bir sorun var? Anlamıyorum ben bu kıza ne istediyse yaptım, neyden memnun değil?"

O bana sevgisini vermemişti ya da göstermiyordu bilemiyordum ama Jaehyun bunun her ikisini de bana yapıyordu.

"Onunla konuşmalısın. Benimle değil."

Odadan çıkmış olmalılardı ki ikisinin de sesini duyamıyordum artık. Jaehyun kapıyı açana kadar da çıkmamalıydım. Ayak seslerini yeniden duymaya başladığımda Jaehyun kapıyı açtı. Eşofmanının cebindeki bilekliğimi çıkarıp bileğime takarken "Bir daha sakın çıkarma bunu."dedi.

"Görmedi değil mi?"

"Son anda cebime attım. Pislik ya cidden. Zorla götürecekti yanında."

Arkasından beline sarılmıştım. Odanın içinde yürürken Jaehyun gülmeye başladı. Masanın üzerindeki sigarayı alıp pencerenin önüne gittik, Minjoon'un gidişini izlerken Jaehyun'un elinden sigarayı almıştım. "Bir daha içmeyeceğini söylemiştin."

"Eunhwa. Ver şunu."

Ondan ayrıldığımda masanın üzerindeki paketi de almıştım, sigara içmesinden nefret ediyordum sadece. Jaehyun üzerime gelirken "Beni sinir etme de ver şunu bana."dedi. Geriye doğru yürümeye başladığımda Jaehyun da bana doğru geldi ama ben susmuyordum bir türlü.

"Her bu son dediğinde paket yenileniyor. İçme dedikçe içiyorsun."

Paketi vermem için elini uzattığında arkama saklamıştım. Jaehyun dibime geldi. "Bak elim ağrıyor zaten beni yorma."

"Söz ver."

"Tamam. Tamam söz. Ver şimdi."

Paketi ona uzattığımda kolunu tutarak inlemeye başlamıştı birden, acıdığını tahmin ediyordum ama bu kadar da ağrıdığını bilmiyordum. Yatağa oturduğunda "Ağrı kesici var mutfakta. Bir de krem var ya benim kullandığım."dedi.

"Hastaneye gidelim."

"Her zaman oluyor bu. Dediğimi yapsak yeter sadece."

Mutfaktan ilaç getirip içirmiștim. Yerde duran çantasını karıştırdığımda ise kremi bulup yanına oturdum. Sargı bezini açarken Jaehyun hâlâ aynı şekildeydi.

"Emin misin hastaneye gitmek istemediğine?"

Başını sallayarak yatağın ortasına oturmuştu. Karşısına geldiğimde bağdaş kurdum. Kremi açıp eline sürmeye başladığımda gözlerim dolmuştu birden, onun ağrısını hissediyordum sanki.

"Ne oldu?"

Gözlerimi sildiğimde sormuştu. Bir şeyin olmadığını söylememe rağmen "Acı çekiyorsun, ben dayanamıyorum buna.."demiştim. Temiz olan eli yüzüme dokunduğunda gülümsedi, "Benim için ağlamana değmez bebeğim."

Normalde ağlayan birisi değildim ama konu Jaehyun olduğunda aklım başımdan gidiyordu. Her maça çıktığında kalbim yerinden çıkacakmış gibi hissediyordum. Gözlerimi sildiğinde ben de gülümsemiştim. Ona karşı hissettiğim şeylerin tarifi yoktu.

"Elin biraz dinlensin. Sonra sararız."

Boynuna sarılmıştım daha sonra. Jaehyun saçlarımı okşarken "Dikkat et. Onun ne yapacağı belli olmaz. Gözü dönmüş gibiydi."dedi. Yatağa yattığımızda Jaehyun beni diğer koluna almıştı. Düz bir şekilde yattım, o da bana bakıyordu. "Benim yüzümden oldu elin."

"Ne alakası var şimdi bunun?"

"Öyle işte. Gece-"

Saçlarımı öptüğü anda "Üzerindeki çok yakışmış bu arada."dedi gülerek. Konuyu değiştirmişti. Üzerimde sadece onun tişörtü vardı, ben de buna karşılık olarak ona döndüm. "Benim olsun mu?"

"Olsun. Hepsi senin olsun."

Birkaç tişörtüne de el koyduğum için böyle söylüyordu. Dudaklarını öptüğümde o da karşılık vermişti anında. Diğer eliyle yüzümü tuttuğunda ayrıldım. "Senden şu an tek bir isteğim var."

"Neymiş?"

"Maça çıkma bir süre."

"Bu konuyu kapattık diye düşünüyordum." Saçlarımı okşayarak söylediğinde "Kapatmadık. Elin bu haldeyken kapatamayız."demiştim. Bu haline dayanamadığımı söylediğim halde hâlâ maçlara çıkmaya devam ediyordu.

"Boynun çok kötü."

Ekim boynuna gittiğinde tırnak izlerine dokunmuştum. Gece benim yüzümden olmuştu. Jaehyun "Öp de geçsin."dedi gülerek. Boynunu öptüğümde Jaehyun bana iyice sarılmıştı. Arkamı döndüğümde ise hemen pozisyonu değiştirmişti. Saçlarımı öpüp okşarken öyle huzurlu hissediyordum ki bunu hiçbir şekilde anlatamazdım. Belime sarılan eli tuttuğumda, iyice sıkmıştım.

"Jaehyun.. Seni seviyorum."

"Ben de seni seviyorum güzelim."

Bu anı durdurmak için elimden ne geliyorsa yapardım ama her zamanki gibi bu zaman da geçecekti..

Seri bölüm atıyorum şaşırıyorum kendime djdkdkkdkd yorumlarınızı bekliyoruuuum💓💓

feel something | jung jaehyun Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin