Peter'ın portalı

279 11 9
                                    

Peter parker'ın ölümünün üstünden 1 ay geçti ve ben hâlâ bu evde, bu odada?duvarların arasındayım.
Bu da neydi böyle, peter'ın bendeki yeri neresiydi ki, o sadece benim arkadaşımdı.
Tek arkadaşımdı...

Gözümden dökülen yaşlar günlüğümün sayfalarını ıslatmaya başladığı gibi günlüğümü kapattım.
Derin bir nefes aldım, gerçekten bu odadan bir yere çıkmıyordum.
Ne spider woman oluyordum ne de gwen stacy...
Sadece bu odada peter parker bekleyen bir arkadaştım.
Ama geri gelmeyecekti, onun sonsuza kadar gittiğini kendime yedirmeye çalıştım... ama yine başaramadım.

En iyi çözümü soğuk suların altında buldum, duşta çok fazla kalmak istemediğim için 5 dakikada işimi hallettim.
Çıktığım gibi üstümü değiştirdim ve sarı parlayan saçlarımı kuruttum.
Artık hazırdım, kendimi yatağa salmaya.
Kendimi yatağa bıraktığım gibi gözlerim yavaşca kapandı ardından bilinç altımda, karanlıkta uzaklara daldım.

Kendimi peter parker'ın yanında buldum, o eski yoldaşımın yanında.
Yine o inek gözlükleri ve diş telleri vardı, onlarsız peter parker olamazdı.
Dağınık kahverengi saçları gözleriyle uyumluydu.
Her zaman ki gibi yine bilimle uğraşıyordu, yanında yavaşça yaklaştım. Önünde bir defter ve mekanik ailetler vardı. Kendinden emin sözcüklerini doldurduğu deftere son bir kez daha gözden geçirirken o defteri tanıdım. Bu onun yanından hiç bir zaman ayırmadığı gizli defteriydi, hatta günlüğüydü.

Ayağa kalktığı gibi irkildim.
"Evet sonunda çoklu evreni bulabildim!"
Dedi, şaşırdım çoklu evrende neyin nesiydi böyle?
Ardından devam etti;
"spider woman'ın ağzından tek kelime almamış olmam diğer evren deki spider womanların ağzından alamayacağım anlamına gelmiyor..."
Spider woman? Ben? Peter'ın spider woman takıntısı...
Kendince böyle söylenmeye devam etti peter, ben hâlâ çoklu evrenin ne olduğunu düşünürken. Birden düşüncelerimin yerini hafif esintiler aldı, beni buradan götürmemesi için peter'a seslenmeye başladım ama beni duymadı onun yanından, benden koptuğu gibi koparak karanlıklara kayboldum.

Hafif esinti beni oradan alıp gerçek dünyama döndürdü, soğuk ve zor dünyama. Gözlerimi sıkıntı ve özlemle araladım. İlk annem ardından da peter... onları çok özledim. Midem deki ağrı şiddetlenirken ayağa kalktım, rüyamın etkisinden çıkamadığım belliydi. Camı kapatmak için gittiğim de sabah oluyordu. Ve ben koca 1 ay onu özlediğim gibi dışarısını de özlediğimi anladım. Ani bir kararla üstümü değiştirdiğim gibi kendimi dışarıda buldum. Bir süre yürüdüm, kafamın estiği yerlere doğru yürüdüm. Uçsuz bucaksız karanlıklara doğru yürüdüm. Beni kimsesiz bırakan bu şehirde yürüdüm, en sonunda bana en sıcak gelen mahallenin önünde durdum.
Peter'ın evini görebiliyordum. O gittikten sonra evinin rengi soldu, mutsuz ve huzursuz görünüyordu.
Camlarındaki yağmur izlenirine bakılırsa o gittikten sonra May hala daha evi toparlamadı ya da vakti olmadı.
May halayı bildim bileli çok güçlü bir kadındı, eşi öldükten sonra peter'a ve eve o baktı.
Bu ölümü atlatması zor olmalıydı ama yine de atlatabilirdi. Ona güvenim sonsuzdu, annem yokken bana yardımını hiç esirgemedi, benim de ona.

Eve boş boş bakarken aklım rüyama kaydı, rüyada peter'ın evindeydik.
O günlükte onun evinde olmalıydı.
Hızlı davranarak çantamdaki maskeyi çıkardım yolun kenarında maskeyi taktım ve ağımın olabildikçe yakın bir mesafeden peter'ın camına attım. Bir iki adımdan sonra ağlarıma tutunarak kendimi oraya çektim. Demek özlem gidermek böyleydi. Ağlarımı, maskemi ve spider gweni özlediğimi anladım.
(Ne kadar bana onlar woman dese de ben her zaman kendime gwen derim.)

Camı yavaşça araladım ve kendimi içeriye attım.
Peter'ın odası hala eskisi gibiydi, süper kahraman posterleri ,figürler ve deney aletleri...

Spider Gwen Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin