Sivil Polis - POV : 1

27 1 1
                                    

Hava yağmurlu, dolunay var. New york'un sokaklarında, ışıkların yerdeki su birikintisinden yansıdığı bir gece. Genç adam kuaför görünümlü yere girdi. İçeri girdiğinde içerde 50'li yaşlarda bir adam oturuyordu, sigara içiyordu. "Cole bey siz misiniz?" dedi genç adam. 50'li yaşlardaki adam sigarasını küllüğe bırakıp onayladı. "Evet. Cole, Cole Adams." diyerek onayladı. İsmi Cole'du. Cole, genç adama kendisini takip etmesini söyleyip gizli görünen bir geçitten aşağı doğru indi genç adam onu takip ediyordu. Aşağı katta bir bayan vardı. "Cole? Bugünkü müşterin mi? Ne istiyormuş?" diye sordu. Cole, "Mary, kasamı getirir misin?" dedi ve kadın yukarı çıktı. Genç adam, "Şey- s-sevgilimden a-ayrıldım k-kafamı dağıtmam lazım. Sizde şey varmış-" derken Mary kasayı getirdi. "İşte burada." dedi. Cole kasayı açıp genç adama döndü. "Ne kadar lazım?" Genç adam ise "Sadece 1 paket." dedi ve Cole, adama 1 paket "Saç Spreyi" verdi. Adam, "Biraz borç batağındayım. Ne zaman ödemeliyim?" diye sordu ve Cole, "Fark etmez." diyerek kasayı kapatıp yukarı doğru çıktı. Genç adam da onu takip etti. Genç adam, tekrardan teşekkür ettikten sonra dükkandan çıktı. 

 - 1 saat sonra -

 Cole, minik televizyondan haberleri izliyordu. Haberlerde, bir araba kazası haberinden sonra bir haber çıktı. Haberde şu yazıyordu:
Dave Poo Adındaki adam, yanında yüksek dozda #?!# taşımaktan tutuklandı.
 Bu adam, Cole'dan alışveriş yapan adamdı. Cole, "u*uşturucu" satın almak isteyen insanların tutuklanmasını sağlayan bir sivil polisti.

POV : İnsanlara *y*şturucu satıp onların yakalanmasını sağlayan bir sivil polissindir. 

POV - BÖLÜM 1 : SİVİL POLİS

 Uyandı, elini yüzünü yıkadı ve kuaför gibi giyindi. Yeni bir iş günü zamanıydı. Yeni yakalanacak insanlar. Devletin ve polislerin Cole'un yaptığı şeyden haberleri vardı fakat bu koca bir sırdı.
Cole siyah arabasına bindi, kuaföre doğru sürdü ve kuaförün yakınındaki bir otoparka bıraktı arabayı. Yürüyerek kuaföre gitti. "Mary?" "Geldin mi tatlım?" diye seslendi fakat ses seda yoktu. 

-15 dakika sonra-

 Cole, tüm tezgahı ve her şeyi hazırlamıştı. Burası sabahları ve öğlen kuaför, geceleri ise "illegal" şeyler satan bir yer oluyordu. Zil çaldı. Gelen Mary'di. "Göz torbalarını görebiliyorum. Geç mi yattın?" dedi Cole, Mary utangaç bir şekilde başını salladı. "Biraz.. şu kitap beni çok sardı ya." dedi Mary. "Hangi kitap?" diye sordu Cole ve ardından Mary, "Her bölümünde ayrı bir hikaye, ayrı bir evren var. Mükemmel." dedi. Cole'un ilgisini çekmişti kitap, kitabı eline aldı ki bir müşteri geldi. Bir anne. Yanında 8-9 yaşlarında elinde balon bir çocuk. Kadın çok uykusuz gözüküyordu. Kadının yüzünden sıkıntıda olduğu anlaşılıyordu. Kadın, "A-adım Samatore. Çocuğumun saç kesimi için- geldim. Çocuğum burada." diyip çocuğunu gösterdi. "Adı Noah. S- saç kesimi kaç- paraydı-?" Kadın başka bir şey ima ediyor gibiydi. Cole çocuğun elinden nazikçe tuttu ve başını okşadı. Bir koltuğa oturttu. Kadın, "Benim- bir işim var hemen gelicem Noah. s-sen abinin yanında dur tamam mı?" dedi ve kasaya 50 dolar bırakıp koşarak dükkandan çıktı. Noah, sevgiyle Cole'a bakıyordu ve Cole, "Mary! Gelir misin?" diye seslendi. Mary aşağı kattan geldi. Geldiği an, "Aay sen ne tatlı bişeysin canım!" diyip çocuğun başını okşadı. Çocukları seviyordu, bu belliydi. Çocuğa bir önlük bağladı. Çocuk çok mutluydu. Saçı kesilirken masadaki saç spreylerine, parfümlere, şampuanlara ve her şeye bakıyordu. Saçı kesildi. "Ee, tatlı şey! Beğendin mi saçını?" diye zevkle bağırdı Mary. Çocuk başını evet anlamında salladı ve annesi geldi. "Gel Noah. Gitmemiz lazım annecim" diyip çocuğunun bileğinden tutarak dükkandan çıktı.

-5 saat sonra-

5 saat içersinde onlarca müşteri geldi, birbirinden farklı tipler. Ve gece olmuştu. Kuaförün kapanma saati. Kuaför kapandığı gibi içeri Samatore geldi. -perişan gözüken ve Noah isimli çocuğu olan anne- "Saç spreyi. Lütfen nedenini sormayın." dedi. Cole'un kafası karışıktı. Eğer satarsa çocuğu olan bir anne tutuklanacak, çocuk tek kalacaktı. Cole, "Emin misiniz?" diye ciddi bir şekilde sordu. "Bu büyük şeylere yol açabilir. Tüm hayatınız zehir olabilir, başkalarının geleceği dahil." dedi Cole. Kadın, "Benim geleceğim beni ilgilendirir. Hayatım zaten zehir duydun mu! Başkası derken? Kimim var benim? KİMSEM YOK." diye bağırdı. Cole, "Oğlunuz?" dedi.

"O-oğlum mu?" "Oğlum.." "benim.. tek.. yaşama.. nedenim.." "oğlum mu?" "Oğlum'un geleceği," "NOAH!" "Ama hayatım zehir.. ama oğlum var-" 

Derin düşüncelere girdi kadın. Yere çöktü. 

"Tek yaşama sebebim kalmışsa neden yaşıyorum ki?" dedi ve dediği an yere çöktü. "Ya kötü şeyler olursa.. benim yüzümden.. oğluma." dedi, "Noah'ın iyiliği.." "Hayatımı sadece *y*uşturucu iyileştirebiliyor Cole. b-başka her yolu denedim. Babası.. Noah'ın babası.. Noah'ın 5.yaşında öldü. Buna rağmen Noah mutlu. Ben neden değilim? Ailemden reddedildiğim, tüm arkadaşlarım tarafından ayrıştırıldığım, tüm herkes tarafından dışlandığım için mi?!" içindeki tüm her şeyi dışa çıkararak zeminde ağlıyordu, ağlaması git gide derinleşiyordu. "Bu hayatta yaşamayı da hak etmiyorum ama çocuğum- çocuğumun ne suçu var! GERİZEKALI MISIN SAMATORE! KENDİNE GEL SENİN BİR ÇOCUĞUN VAR! BUNU YAPAMAZSIN. İNSANLARIN SANA YAPTIĞINI ÇOCUĞUNA YAPAMAZSIN!" kendiyle tartışıyor, kendine bağırıyor, kendiyle ağlıyor, kendiyle dertleşiyor, kendiyle kavga ediyordu. 

Güzeller güzeli GÜÇLÜ kadın ayağa kalktı. "Şu ana kadar hep dışlandım, itildim. Benle dalga geçtiler. Her şeyimden tiksindiklerini söylediler. Ben onlar için bir oyuncaktım. Duygusuz, kalpsiz. Şu an bunu alırsam, kendimi böyle kabul etmiş olacağım değil mi? O zaman ALMIYORUM. Hem oğlum, hem kendim, hem hayatım, hem dünyam. Her şey için." dedi. Mary, ağlamaya başladı. Kadının yanına koşup kadına sımsıkı sarıldı. "Sen, o söylenenlerin aksine. Güzeller güzelisin. Bunu sakın unutma." dedi. Cole'un gözünden bir damla yaş geldi. Kadın gözyaşlarını silip Cole ve Mary'den özür diledi. Dükkandan koşarak, çocuğuna yetişecek gibi çıktı. Koşuyordu. Başarmıştı. Kendine karşı olan nefretini kırmıştı. 

"Bugün- için- bu kadar olsun mu Mary?" dedi Cole. Mary, "Tamam. Nasıl istersen. Hayatım." 

- Pov 1 : Sivil Polis Sonu - 

 Kendinize karşı gelin. İnsanların sizi bitirmesine izin vermeyin, nolursa olsun güçlü olduğunuzu bilin ve kendinize bunu hatırlatın.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 11, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

POV : Bakış AçısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin