nothing like us, taekook

7: "Gonca yüklü dallarıma ayaz vurdu."

⚠️

bölümde bir cinayet ve öldürülen karakter detaylı olmayacak bir şekilde tasvir edilmiştir.

merhabalar,
bu bölümün mimarı sezen aksu-gülümse(MEDYADA, LÜTFEN ŞARKIYLA DİNLEYİN) VE sezen aksu-güllerim soldu

***

Sehun, parmak uçları saç diplerimde usul usul dolanıp uykunun kucağına düşmeme neden olurken, "Söyle bakalım," diye mırıldandığında göz kapaklarım gözlerimin üzerine örtülüydü, dudaklarım birbirine yaslıydı ve başım, yapılı olduğu için birazcık sert olan fakat bana bulutların üzerinde yatıyormuşum gibi hissettiren sağ uyluğunun üzerindeydi. "neden bugün bu kadar sevgi dolusun bana?"

Meraklı sesi dudaklarımın hafifçe kıvrılmasına neden olduğunda, "Ben sana karşı hep sevgi doluyum." dedim. Dudaklarımdan taşan sesim elimde olmadan cilve yapar gibi tizleşmişti ve ben Sehun'un bunu tatlı bulduğuna adım kadar emindim. O bayılırdı tatlı şeylere.

En azından söz konusu ben olduğumda.

Söylediklerimin üzerine sahte bir sinirle "Siktir oradan! Sol göğsümü kaplayan tenimin rengi yumrukların yüzünden mora döndü." dediğinde parmak uçları saç diplerimden yükseldi ve onunkilerin aksine oldukça uzun olan kıvırcık tutamlarımı kavradığını hissettim, yalnızca bir saniye sonraysa bana hiç kıyamadığını bir kez daha anlayacağım şekilde parmakları arasındaki tutamlarımı yavaşça çekiştirdi. Parmaklarının hareketiyle saç diplerime yoğun bir sızının yayıldığında hislediğim sinir bozucu acıyla hafifçe sızlanmadan edememiştim. Pekâlâ, normalde olsa hiçbir şekilde canımın yanmayacağı bir çekiştirmeydi bu fakat sabah çok fazla ağladığım için başım, gözlerim hatta saç diplerim bile hâlâ daha ağrıyordu ve bu yüzden bu hareketinin canımı yakmaması işten bile değildi işte.

Dudaklarımdan dökülen acılı sızlanmayla beraber Sehun'un parmakları anında gevşerken hafifçe yutkunuverdim ve o parmak uçlarını yeniden sanki tüm acımı almak istermiş gibi usul usul saç diplerimde dolaştırmaya başladığında oldukça muzip çıkan bir sesle, "Bu seni sevdiğim gerçeğini değiştirmiyor ama? Yalnızca...yalnızca sert seviyorum." dedim ve dudaklarımın sinsice iki yana doğru kıvrılmasına neden oldum.

"Sert sevdiğini en iyi ben biliyorumdur sanırım." Sehun'un bana cevap olarak söylediği cümle elimde olmadan kıkırdamama sebep olduğunda başımın altındaki uyluğunun hafifçe titremesi onun da benim gibi güldüğünü fark etmemi sağlayan yegâne şeydi. Ben hâlâ daha usul usul kıkırdamaya devam ederken o, "Ne? Yalan söylemiyorum tamam mı? Neredeyse bir gün boyunca oturamadım." dediğinde sesindeki oyuncu tonu hemencecik fark etmiştim. Omuzlarımın hafifçe sarsılıp sağ uyluğuna temas etmesine neden olan kıkırtılarım yerini kendini beğenmiş, iri bir sırıtışa bıraktığında, "Sert olduğumu hep duyuyorum, kanıtlamak için çabalamana gerek yok." dedim ve derince bir nefes aldım keyifle.

"Puşt herif, benden başkasına iktidarsız olduğunu bilmediğimi mi sanıyorsun?" dedikten hemen sonra alnıma bir fiske attığında çok da sert bir fiske olmadığına yemin edebilirdim ama başımdaki ağrıyla birleşince canım cidden de yanmıştı. Keyifle kıvrılmış dudaklarımın kenarları hemencecik aşağıya doğru büküldüğünde amacım tatlılık yapıp bana ilgi göstermesini sağlamak, belki de birkaç öpücük almaktı fakat odayı dolduran zilin sesi tüm bunlara engel olmuş, ifademin ciddi bir hâle bürünmesine neden olduktan sonra ayağa kalkıvermiştim. Bedenimi oturur hale getirip yattığım sıra belime kadar sıyrılan siyah Sweat'imi aşağıya doğru çekiştirirken hemen yanımdaki beden, "Birini mi bekliyordun?" diye merakla sorduğunda ayağa kalktım ve, "Hmhm," diye mırıldandım biraz oyuncu bir tonda. "İki kişi sıktığı için artık grup seks yapmamız gerektiğini düşündüğümden iki arkadaşı daha çağırdım." Muzip sesim çıktığım salonu doldurduğunda arkamda kalan bedenin, "Seni var ya..." diyip güldüğünü işitmiştim. Onun kahkahası sırıtışımı genişlettiğinde, "Bakıyorum da hoşuna gitti, adi." diye mırıldanmadan duramadım.