sevmedim hiç kimseyi

427 17 0
                                    

Azra'yı almaya gittiğimizde ben arka koltuğa geçmiştim. Evi tarif etmesi kolay olsun diye.. 

"Gökçe niye bu kadar mutsuzsun?" diye sordu arkaya dönüp. 

"Benim yüzümden ayrılmışlar gibi hissediyorum" dedim dudaklarımı büzüp. 

"Birincisi gerizekalı, sevgili değillermiş takılıyorlarmış. Hem senin yüzünden olsa nolcak ?" diye atladı Janset. Dikiz aynasından bize bakıyordu. 

"Belki o kızla mutluydu ?" diye atladım. 

"Saçmalamayı kes. Ekin bu. Bir takılır sonra koyar kapının önüne" dedi Azra.

"Ya Gökçe senle de gönlün olsun diye takılır iki mutlu olur sonra bakarsın önüne" diyerek moral verdi Janset. Ardından telefonu çalmaya başladı. Kulaklığı kulağına takıp açtı. 

'Efendim. Evet geliyoruz. Birşey istiyor musunuz ? Anladım. Son sapaktan önceki markete girer alır geliriz. Öptüm' dedikten sonra kulaklığı çıkarıp Azra'ya baktı. 

"Son sapak hangisi?"

"Işıklardan sonraki, market var zaten dediğin gibi ordan alırız. Ki bunu ben dedim zaten. Eee ne istiyorlarmış" diye sordu. 

"Bira, sigara, cips falan." dedi ve yola devam ettik. 

"Neyse Gökçe yavrum. Ben sana çok ısındım gerçekten. Neden daha önce tanışmadık diye de kızdım kendime yani." dediğinde gülümsedim. "Sakın moralini bozma. Ekin bu sağı solu belli olmaz belki o da sana yanıp tutuşuyordur." dedi. 

"belki her şey bu gece ortaya çıkar" diye mırıldandı Janset. Janset birşeyleri düşündüğünde genelde o şeyler olmak zorunda gibi hissederdim. 

...

Ev ormanın içinde kalıyordu ve 25 dönümlük bir arazinin içindeydi. Evin kocaman bahçesinde Lilith'i saldım. Ama o gitmek yerine peşimden ayrılmamıştı. Lena çantalarımızı alıp üst kata çıkarmıştı. Ve bahçede güzel bir masa kurulmuştu. Kızlar erkek arkadaşlarının yanına gitmişti direk. Bende Lilith ile beraber havuzun kenarındaki koltuklara atmıştık kendimizi. Şehirden uzak olmak güzeldi. Hava hafif kararmaya başlamıştı. 

"Gökçe de burdaymış, niye söylemediniz" diye yanımıza geldi Behiç. 

"Söyledim ya gerizekalı sana odada. Nerenle dinledin kim bilir" diye söylendi Pamir. Ayağa kalkıp onlara sarıldım. Sıra Ekin'e geldiğinde durdum. Nasıl hareketlerden hoşlandığını bilemedim. 

"Sarılmak istemezsen önemli değil" 

"aslında kokunu merak ediyorum" diye içime doğru mırıldandım ve yaklaşıp beline kollarımı dolayıp sarıldım. Çünkü boyu uzundu. Boynuna saramazdım ellerimi.

"Güzel kokuyorsun" dediğinde kalbimin hızlanmasını engellemem gerekiyordu. 

"Kız arkadaşın yok galiba bugün" dediğimde ayrıldık. 

"Kız arkadaşım değildi, takıldığım bir kızdı. Kalbimi ona veremedim ilişiğimizi kestik. Sende biri yok mu ?" diye sorduğunda gözlerimi devirdim. 

"Yemek hazıır hadi gelin" diye bağırdı Lena. 

...

Yemek yerken konuşmayı pek sevmezdim ama dinlemeyi severdim. Gelen soruyla tüm kafalar bana dönmüştü.

"Ee Gökçe, sende birileri yok mu ?" diyen Ekin'in sorusu üzerine çatalı bırakıp, ağzımdaki makarna salatasını yutarak ona baktım. 

"Ne gezer bende birisi, hem ben beni sevebilecek birinin olduğuna inanmıyorum" dediğimde tek kaşını kaldırıp bana baktı. 

Kapat IşıklarınıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin