Hayatının çoğunu bir odada geçirip, bilgsayar oyunları oynayan, yayın yapan, gündüzleri uyuyan geceleri yoran bir kız ve bir tarafta da sosyal hayatta fazlasıyla başarılı bir çocuk. Yolları kesiştiğinde ne oluyor ?
Bir ayrılığın ne kadar iç acıtacağını kendim birçok yaşadığıma eminim. Ama her defasında düştüğüm yerden büyük bir güçle kalktım ve artık yaşımın olgunlaşması ve yaşadıklarımdan aldığım derslerle küçük yıkıntılar yaşamaya başladım. Bir süre sonra bunların bile olmayacağına inanıyorum.
Hastaneden çıkıp eve dönmemim üstünden 6 ay geçti. Herkes kendi yaşantısına döndü. Ekinle günde 3 öğün görüntülü konuşarak bu ilişkiyi ilerletmeye çalışıyoruz. Bu sırada Janset bir evlilik teklifi aldı. Ve ben onun o gününde ona komikliğimi sanaldan yapabildim. Esin ve Kaan ise büyük ve gümbürtülü bir ayrılık yaşadı. Bu ayrılık sadece onları değil Bartu ve Azra'yı da etkiledi. Esin ortamdan ayrılıp e-spor hayatına devam etti. Ve bizi hayatından öyle bir sildi ki sanki hiç tanışmamıştık. Kaan İspanya'ya gitti. Bartu ve Azra ise güzel bir arkadaşlık kurdular. Kim demiş eski sevgiliden arkadaş olmaz diye ? Oluyormuş ve en büyük örnek olarak onları gördük.
Derslerimi online'a dönüştürüp buradan her şeyimi hallediyordum. Mayıs ayı geldiği için annem kemiklerinin açılması için denize gitmek istiyordu. Bilgisayarda derslerimi bitirip hazırlanmaya başladım. Odamdan çıktığımda televizyon karşısında oturan anneme baktım.
"Hazırlandın mı ?" dediğinde evet anlamında başımı salladım. Lily'i alıp aşağı indim. Arabaya sandalyeleri ve her günkü deniz çantasını koydum. Lily'i arabaya oturttuktan sonra camlarını açtım ve eve çıktım. Büyük bir omuz çantama eskiz defteri ve bir okuma kitabı, kalemlerimi, telefonumu ve kulaklığımı attım. Güneş gözlüğümü takıp arabaya geri indim.
"Aman da benim toşunum dilini çıkarmış. Giderken su alalım sana da." diyip burnuna minik öpücük kondurdum. Islak burunlu yaşlı teyzem.
Annemin de çantasını bagaja koyduktan sonra arabaya bindik ve gitmek için yola çıktık. Arabayı boşa alıp bayır aşağı salsam daha iyi olacaktı sanki ?.. Markete uğrayıp birşeyler aldıktan sonra sahile gittik. Arabayı park ettikten sonra annem çantasını ve sandalyesini alıp Lily'i de koluna takıp denizin kıyısına doğru ilerlerken ben de çantamı ve sandalyemi, poşeti ve su kabını alıp onların yanına gittim. Kendine bir şemsiye almıştı bile. Yakıcı bir sıcak yoktu ama Lily'nin tasmasını bağlayacak bir şeye ihtiyaç duyması normaldi. Kaçmıyordu ama kendimizi sağlama almamız gerekiyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
