"Yanlış bişey mi yaptım özür dilerim" dedim dudaklarımız ayrıldığında. Çünkü birbirimize boş bakıyorduk.
"Hayır hayır. Ve lütfen özür dileme. Güzeldi. Sadece garipti. Bu kadar çabuk olacağını sanmıyordum."
"Çabuk değildi Ekin. 3 haftadan belki de fazla oldu. Farkında değilsindir ama." dediğimde güldü.
"Birde saydın mı ?" diye sorduğunda evet anlamında başımı salladım. Güldük. Telefonu çalmaya başladı. Hoparlöre aldı.
'Efendim Aral.'
'Ekin nerdesin. İki masayı toplamaya gittik Gökçe'de yok. Birlikte misiniz. Birşey olmasın kıza üzülürsün.'
'Yanımda Gökçe. Beraber yürüyüşe çıktık. Geliyoruz'
'Gökçe'ye sorsana Lilith'e ne maması verelim'
'Janset'e sor. Müsait değiliz. Kapat' dedikten sonra telefonu kapatıp cebine soktu.
"Öyle demene gerek var mıydı?"
"Vardı. Yoksa rahatsız ederdi. Eee nerde kalmıştık" diye sorduğunda gülümseyip burnumu burnuna sürttürüp dudaklarımızı birleştirdim.
..
"Hele şükür ya nerede kaldınız. Vallahi jandarmayı arayacaktım" diye telaşla bağıran Aral'a gülümsedim. El ele dönmüştük. Kimse bunun farkında değil diye düşünsem de Lena ıslık öttürmüştü.
"Ya Lena napıyorsun" diye çıkıştı Aral.
"Salak. Biz gönderdik onları beraber. Baksana" diye kızdı Janset Aral 'a. Gözlerini pörtletip baktı.
"Bunu gece konuşalım" dedikten sonra hehe diyip geçiştirdi. Şarap bardağımı Lena'ya kutsal birşey gibi gösterip baktım.
"Blush bitti yavrum. Başka bişey vereyim mi ?" dediğinde mutsuz bir şekilde baktım.
"Ben bir mahzene bakayım." diye kalktı Pamir. Gülümsedim. "Ama olmayabilir olasılığını da düşün" dediğinde tekrar astım suratımı. Ekin'e baktığımda kadehine bakıyordu.
"İğrenmezsen benimki dolu, al iç." dediğinde gülümseyip onun yanına gittim. Kollarımı boynuna dolayıp yanağını öptüm.
"Teşekkür ederim aşkım" dediğimde gülümsedi.
Kadehindeki şarabı kadehime doldurup yerime geçtim. Bazen gerçekten alkolik olduğumu düşünüyordum. Öyle olabilir miydim ? Sanmıyorum. Belki ? Bir bacağımı kendime çekip tatlımı yemeye odaklandım. Yedikten sonra diğerlerine baktığım muhabbet ettiklerini döndüm. Ekin ise telefondaydı. Ve telefonum titredi.
ekinaslan: yemek yemeyi seviyorsun
gokcediyebiri: yemek yemezsem ölürüm gibi hissediyorum
gokcediyebiri: seni de seviyorum ama
ekinaslan: bir sonraki yemeğin ben miyim
gokcediyebiri: hayır tatlımsın
"Eee ama. Telefon yasak." diyip elimden çekildi telefonum. Lena yapmıştı. "Ekin telefonunu alayım" dediğinde Ekin telefonunu Lena'ya verdi.
...
gokcediyebiri: bir alkol bir ekin çok seviyorum
1374 beğeni/246 yorum
jansetdenisse: seni alkolik sanıcaklar artık
gokcediyebiri+jansetdenisse: alkolik olanlar kabul etmeyenlermiş, ben kabul ediyorum bu yüzden değilim
jansetdenisse+gokcediyebiri: ahhh! beynim
izelderya: masa örtüsü giyilmiş yine
gokcediyebiri+izelderya: napiiim
jansetdenisse+izelderya: çıkardı sonra onu ama merak etme
izelderya+gokcediyebiri: annenin ona o kadar para vermesine inanamıyorum halen
lenarengin: beğendin dimi şarap ve altın içecek karışımımı
gokcediyebiri+lenarengin: bayııldıııım
+178: Ekin'i görürüz umarıım
+200: Sonunda Gökçe de mutlu gibi
+240: Takılarından oluşan bir trendyol linki gelmez mi Gökçe ?
ekinaslan: bu kız ciddi değil +gokcediyebiri
301 beğeni/fotoğraf yorumlara kapatıldı
Saatler biraz daha ilerlerken masa toplanmış havuzun etrafındaki koltuklara geçmiştik. Ekin'in bacağına kafamı koyup muhabbete ortak olmaya çalışıyordum ama başaramıyordum. Telefonumu Lena'da almıştım. Kızlar grupta birşeyler tartışıyordu. Havuza mı girsek acaba ?? Sudan korkardım. Ama duşta saatlerce dururdum.
..
Havuza girmeye karar vermelerinin üstüne Janset'in istediği olsun diye üstüme bikini giyip havuzun kenarına oturdum. Diz kapaklarıma gelecek kadar bacağımı suya soktum. Eğlenmelerini izlemek güzeldi. Birden bire ıslak kollların bedenime değmesi ve ayaklarımın yerden kesilmesiyle küçük çaplı bir şok geçirip çığlık attım.
"Ekin, hayır" diye bağırdı Janset.
"Korkuyor musun" diye sordu Ekin. Gözlerine bakıp evet anlamında başımı salladım. "Güven bana" dedikten sonra dudaklarıma küçük bir öpücük kondurdu. Bende kollarımı boynuna sardım. Bizi suyla buluşturdu.
"Gökçe bişeyin var mı " diye endişeyle bakan Janset'e zor da olsa gözlerimi açıp baktım. Ekin ise kollarını bana sarmış, ardımda durarak bir güven ortamı sağlıyordu.
"İyisin dimi, benim yüzümden bişey olmadı" diye fısıldadı Ekin.
"Hayır ya iyiyim, sakin olun siz bakın eğlenmenize" dedikten sonra Ekin'e döndüm."Şey koala yada ahtapot gibi sarılsam"
"Nasıl yani" dedi tek kaşını kaldırıp. Kollarımı boynuna, bacaklarımı da beline sardığımda kıkırdadı. "Böyle" diye yanıtladığım gülüp önce dudaklarıma sonra da boynuma küçük öpücükler kondurup, kollarını belime sardı. Suyun içinde bir saate yakın sohbet ettik.
"Senin de çenen düşükmüş" dediğinde kıkırdadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kapat Işıklarını
Novela JuvenilHayatının çoğunu bir odada geçirip, bilgsayar oyunları oynayan, yayın yapan, gündüzleri uyuyan geceleri yoran bir kız ve bir tarafta da sosyal hayatta fazlasıyla başarılı bir çocuk. Yolları kesiştiğinde ne oluyor ?