.00.22.
yaşlanmışsın.
yüzündeki kırışıklıkları saydım.
yalnız bir şiirimi bastırman için parnas'ın kapısını tekmelediğim günleri hatırlıyorum. ilk şiirimi sen bastırdın.
içmiştim, bir gece kapıyı çaldım. theodor bacaklarımı kıracağına yemin etmişti, sinirden ağlayacaktım. beni belimden çekip arşive götürdün. ilk kez öpüşmüştük ve ben senin ilkin değildim.
on sekiz yaşımdaydım, ilk seninle seviştim. karın vardı, yirmi yedindeydin. onu sevmiyordun ama ona gülümsüyordun marie. bir gece seninle onun yatağında seviştik, burnumda kadın kokusu vardı marie. çarşafı kirlendiği için değil, mathilde'nin kokusunu duymamak için değiştirdik o gece. bana âşık olduğunu söyledin, yastık kılıfını değiştirirken.
karına kahve döküldü dedik.
yaşlanmışsın marie. on sekiz yaşımdaki o pürüzsüz yüzün yoktu.
keşke theodor bacaklarımı kırsaydı da yanına gelmeseydim. yüzündeki kırışıklıkları saydım, onlarcaydı. dokunup da her birini öpmek istedim.
yaşlanmışsın marie. benimle ilk seviştiğin yaştayım, seni son kez gördüm.
karının yanına gittin.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
grafomani
Contojean arthur, paul marie'den ayrı uyuduğu her yıl için ayrı bir mektup yazdı.