Dördüncü Bölüm - İhtiyar Kahin

84 22 140
                                    

"Geçmişten geleceğe yaşamın birçok gerçeğinin bilincinde olmak, taşınamaz bir yüktü ve Barlique ömrünü buna adamıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Geçmişten geleceğe yaşamın birçok gerçeğinin bilincinde olmak, taşınamaz bir yüktü ve Barlique ömrünü buna adamıştı."

Morensus'un iki kıtasından biri olan Zuar, Bilge Zorganlar ve Yeşil Zorganlar için ev sahipliği yaparken, Zuar Kıtası'nda sert kışlar yerine, daha çok alabildiğine yeşilliğin uzun süre devam ettiği mevsimler yaşanırdı. Yeşil Zorganlar'ın, burada büyülü bitkilerini ve hayvanlarını yetiştirebilecekleri verimli topraklar fazlasıyla mevcuttu, bu yüzden de Bilge Zorganlar yaşamları süresince yapacakları iksirlerin ihtiyaçlarını karşılamak için Yeşil Zorganlar'a muhtaçtı. O yüzden bu iki grup için de Zuar, vazgeçilmez bir yerdi. 

Bir Bilge Zorgan olan Bayan Barlique, iyice yaşlanmıştı artık. Nedendir bilinmez ama çevresi tarafından itibar gören bir kâhin olmasına rağmen,sevenlerinin olduğu kadar da sevmeyenleri vardı. Belki de kesin, net ve açık sözlü biri olmasının bunda payı çok yüksekti. Gençken çok güzel bir kadın Zorgan'mış Barlique. Gençlik yıllarını gören tüm Zorganlar aynı şeyi söylerdi. Şimdilerde ise oldukça ihtiyarlamıştı Barlique, omurgası iyice çökmüş ve kamburu çıkmıştı. Yıllarca biriktirdiği tecrübelerini, yüzündeki girintilerden ve çıkıntılardan okumak pek mümkündü. Tabi ki, geçmişten geleceğe yaşamın birçok gerçeğinin bilincinde olmak, taşınamaz bir yüktü ve Barlique ömrünü buna adamıştı. İhtiyar gözleri şimdiye kadar neler görmüş ve geçirmişti,bir dile gelseydi neler anlatırlardı. Son zamanlarda kendini, "Belki de artık hizmet etmeyi bırakmalıyım" derken bulmuyor değildi. Zaten çok uzun yıllardan beridir,ardından gelecek olan Zorganlar'a bu işi öğretmişti ama, yine de gönlü el vermiyordu,Zorgan ırkı için bu işi yapabildiği yere kadar sürdürmeliydi.

Ara ara siyah renginin de olduğu gri saçlarını topuz yapmayı çok severdi Barlique. Topuzunu siyah bir kumaş parçası ile bağlayıp fiyonk yapar ve iki yanından kalan parçaları sarkıtırdı. Her zaman derli topluydu saçları. Bir kadına göre oldukça kaba, şiş bir burnu vardı Barlique'nin ama, yine de yüzüne çok yakışırdı bu. İnce kaşları ve aynı incelikte dudakları olan Barlique, atık ve allık sürülmüş gibi duran elmacık kemikleri altındaki gülüşüne, her şeyi sığdırabilirdi. Tabi, eğer gülerse... 

Her şeye rağmen, Barlique'nin siyaha yakın koyu kahve gözlerinde, hâlâ küçük ışıldamaları yakalamak mümkündü. Çok renkli parlak taşlardan yapılmış broşuyla iliklediği boyunluğu ile vişne çürüğü rengindeki parlak kumaştan dikilmiş cübbesi, hayatına renk kattığı yegâne aksesuarlarındandı belki de. Cübbesinin kol kısımları oldukça boldu ve resmen kolları içinde kayboluyordu. En sevdiği renk siyahtı Barlique'nin ve neredeyse hayatının büyük çoğunluğunu siyah giyerek geçirmişti.

Farklı bölgelerinde olsa bile Algaryon'un Zuar Kıtası'nda devamlı bir işi olurdu. Daha önceden de Visyus için bu kıtaya, Vahalor'a, panzehir almaya gelmişti. En Bilge Yüce Zorgan olmak kolay değildi tabi, zaten bu ünvana da sahip sadece tek bir kişi vardı. 

AKTOPETİST DERİN KEHANETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin