GİRİŞ

601 53 54
                                    

Git gide daha çok hasar gören ozon tabakası artık neredeyse yok olmak üzereydi. Ilk sular altında kalanlar kutup bölgeleri ve alçak kesimler oldu. Hayatta kalan herkes daha yüksek bölgelere göç etmeye başladı. Bunun amacı sadece biraz zaman kazanmaktı. Bütün devletler birleşmiş bu felaket için bir çözüm ararken yeni bir felaket meydana geldi. Ozon tabakası delindikçe Dünya uzayda başıboş gezen meteorları kendine çekemeye başladı. Gezegenimizin tek uydusu olan Ay, bu meteorları engellemekle görevli olduğu için gün geçtikçe kraterleri büyüyüp genişledi ve yüz yıllar sonra son meteorun onu tamamen parçalara ayırmasını izledik. Bundan sonra bilim insanları; Ay olmadan Dünya'nın dönüş hızının artacağını, her an Güneşin yörüngesinden çıkma tehlikemiz olduğunu ve meteorların çarpacak bir uydu bulamayacaklarından gezegenimize büyük hasarlar verebileceğini açıkladığında herkes vatanını, doğduğu toprakları bırakıp güvenli yerlere göç etmeye başladı. Göçler sırasında ilk meteor yer yüzüne indi ve herkes akrabalarını, arkadaşlarını kaybetti bende babamı... Geldiğimiz yerdeyse ne kadar kalacağımız belli değil. Artık herkes öleceği zamanı beklemeye başlamış gibi gözüküyor. İntihar edenler çok fazla, geriye kalanlarsa ailesiyle vedalaşıyor, başkanlar ve kendini bilime adamış insanlar sürekli bizi motive etmek için çabalıyor, etrafta yeni bir gezegen dedikoduları dolaşıyor ama kurtulacağımıza inanan tek bir kişi bile olduğunu sanmıyorum... herkesin aklında "artık Dünya'nın sonu gelmeli, bu şekilde yaşamayı kim ister ki?!" Düşüncesi var, tabi benimde...

Arkadaşlar lütfen kurgu ve konu hakkında düşünce ve eleştilerinizi yazın. Okuyanlar lütfen oylasın, oy ve yorumlara göre hikayeye başlamaya veya başlamamaya karar vereceğim. Eğer kurgu beğenilmezse hikayeyi kaldırabilirim. Bir saniyenizi ayırıp oylamak ve bir dakikanızı ayırıp yorum yapmak zor değil. Size güveniyorum. Şimdiden desteğiniz için teşekkür ederim :*

3185 (askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin