Okuyup bir şans veren herkese tek tek teşekkür ederim. =)
Eylül'den***
Günaydın yeni gün... Yepyeni bir gün. Yaz bana bir şeyler unutturur sanıyordum. Fakat yatmadan önce yatakta dönerken veya sabah gözümü açtığımda her şey tekrar tekrar kafamın içinde tekrarlanıyor. Onun bana söyledikleri. Ve diğer her türlü problem. Ne yazık ki hayat promblemsiz olmuyor. Tam mutlu oldum dediğin anda her türlü sorun etrafını sarıyor. Ve o zaman anlıyoruz. Yaşadığımız birkaç saatlik mutluluğun bedelini günlerce ağlayarak ödüyoruz. Evet hayat sürprizlerle doludur ama sürprizlerin hepsi iyidir diye bir kural da yoktur.Uyandığımdan beri sanırım yarım saat yatakta boş boş oturduğumu yeni farkediyorum. Felsefe yapmak da bir yere kadar. :D Durup gülümsedim.
*İşte burda hikayeyi durduruyoruz*
Bir düşünelim. Yatağında yarım saat oturan etrafa bakan ve en sonunda da gülümseyen bir kız görüyoruz. Evet ben olsam ben de psikopat olduğunu düşünürdüm. :D
Neyse yatağımdan kalkmayı NİHAYET başardığımda odada hiç kimse olmadığını farkettim. İyi güzel de Nehir neredeydi ki? Ben birlikte odaya geldiğimizi hatırlıyor gibiyim. Etrafa bakındım ve heryer topluydu. Bu da demektir ki odaya birlikte gelmişiz. Sadece ben olsam heryer dağınık olurdu ve muhtemelen yatağımın üstü de kıyafetlerle dolu olurdu.
Dün Gece Nehir'den***
Ozan'la şu sevgili meselesini daha çok konuşmak istemiyordum ve konunun kapanmayacağını da biliyordum. Eh bu durumda da kurtarıcım Eylül oluyor.Eylül'ün yanına gittim ve kolundan çekiştirmeye başladım.
-Napıyorsun şapşal çikolatam beniim ya :D
Yanılmıyorsam uykusuzluk bu kızda kafa yapıyor. Yoksa bu davranışlarının başka bir açıklaması olamaz. Tabii "bay Öküz'e" aşık olmadıysa...-Eylül benim çok uykum geldi ve konuşmamız gereken şeyler var. Eminim ki senin de uykun gelmiştir. Hadi biz artık odamıza gidelim. Onlar da biraz erkek erkeğe takılsınlar?
-Of. Peki geliyorum.
Bunu söyleyip benim tuttuğum koluyla beraber koşmaya başladı. Yolda sürekli:
-Ne konuşucakmışız? Nehir? Söylesene! Konu ne? Emre öldü mü?!?
Gibi saçma sapan sorular sordu. Bu kızın çenesi ağırmıyor mu ya?! Her gün o kadar yükü taşımak zor olmalı. :/
En sonunda odaya geldiğimizde tabii ki beni rahat bırakmadı ve sormaya devam etti.
-Konu ne Nehir?
-Aslındaaa....
-Söylemeyi düşünüyor musun yoksa ben gidip uyuyayım mı?
-Bak kızma ama sadece Ozan'la daha fazla konuşmak istemedim ve sen diğer türlü asla ayrılmazdın Rüzgar'ın yanından.
-Peki anladım ama anlamadığım bir nokta var. Ozan'ın sana ne zararı var? :D Tüm gün üstünde bir çift göz olmasından rahatsız mı oldun yoksa? :D
-Ya ne alakası var.
-Bilmem ki =) Söyledim sadece hep sen mi yapacaksın?
-Unuttun sanırım canım ama benim bir sevgilim var ve onu çok sevdiğimden emin olabilirsin. Ayrıca çok özledim onu ya.
-Tamam anladık atar yapma :D Git Emre'yle mesajlaş.
-Aynı şeyi düşünüyormuşuz. =)
Ciddi anlamda kafamı toplamam gerekiyor. Ozan. Bilmiyorum. Tuhaf çocuk fakat ilgi çekici.Ama ben Emre'yi seviyorum değil mi? Evet seviyorum tabii ki de. O zaman bu çocuğun aklımı karıştırmasına izin veremem.
Telefonumu aldım ve Emre'ye mesaj attım. Odun olmayan odunum. Siz anında cevap veren başka bir odun gördünüz mü? :) Sanırım Eylül uyumuştu çünkü kıyafetleri yerdeydi. Onları katlayıp bavuluna geri koydum ve ben de gidip yatağıma uzandım.
Uyumaya karar verdiğim sırada birisi kapıyı tıklamaya başladı. Beş dakika boyunca umursamamazlıktan gelip uyumaya çalıştım ama kapının arkasındaki her kimse öyle bir ayıydı ki yumruklamaya başladı.
Ve yerimden kalkmak konusunda beni ikna edebildi. Kalkıp kapıyı açtım. Ozan salak gibi bana bakıyordu. Sonra da sırıtmaya başladı.
-Napıyorsun bu saatte sen ya?!?!
-Bilmiyorum =)
-Nasıl bilmiyosun? Ozan iyi misin sen!? Saat kaç haberin var mı?
-Vaar. Ama gelmeme engel olamadım. Ya da olmak istemedim bilmiyorum aslında.
-Ya Eylül uyuyor. Kusura bakma bu saatte seni misafir edemeyeceğim sabah görüşürüz.
Diyip kapıyı kapatıcakken eliyle tuttu kapıyı.
-Nehir ya. Sana bir şey göstermek istiyorum. Sahilde.
Evet herkes böyle bir cümleden korkardı. Ama Ozan'ın yüzüne baksaydınız anlardınız ne demek istediğimi. Uykusundan yeni uyanmış gözlerini tam açamıyordu. Ve şapşal şapşal sırıtıyordu. Bu tipli bir sapık olamaz. Sanki ona hayır dersem üzülücekmiş gibi bakıyordu.
-İyi peki fakat uzun sürmesin.
Ve üstüme bir şey alıp çıktım. Birikte yanyana yürürken hiçbir şey konuşamıyorduk. İkimiz de tek kelime etmemiştik. Ortada bir şey olmasa bile kendimi Emre'ye karşı suçlu hissediyordum. Bir erkek arkadaşımla konuşmama bile sinir olan sevgilim Ozan'ı mahvederdi sanırım.
Uzun bir yürüyüşten sonra bir kayanın yanında durduk. Gitti ve kayanın üstüne oturdu. Ben de yanına gittim. Bir şey anlamayınca durup suratına baktım. Hiç bir şey söylemedi. Dayanamadım.
-Ne yapacağız ki burada?
-Hiçbir şey. Sadece bekleyeceğiz.
-Neyi?
Yepyeni günü. =) Bir arkadaşınla birlikte başlamak istersin diye düşündüm. Güneş'in doğuşunu izlemek için daha güzel bir yer olamaz. Güven bana. :D
-Saçmalama. Sabaha kadar burada oturamayız.
-Otururuz. Tabii istersen?
Hayır diyemedim. Benim düşünceme göre dayanabildiğim kadar oturur sonra da geri dönerdim.
Öyle olmadı. Sabaha kadar oturduk. Sanırım ben iki saat kadar uyudum fakat sonra Ozan beni bağırarak uyandırdı. Güneşi izledik. Ve sonra da otele geçip kahvaltı yapmaya başladık.
***Eylül'den***
Kot şortumu ve beyaz tişörtümü üstüme geçirip otelin kahvaltı kısmına indim. Ve :O Ozan'la Nehir bensiz kahvaltıya mı inmişler? Sabahın köründe? Başbaşa?Neyse ya öğrenirim bir şekilde. Rüzgar nerde? Nerde bay öküz??
Önceden Nehir sayesinde öğrendiğim için oda numaralarını biliyordum. Fakat ben kimim ki? :( Hem nerden çıktı bu şimdi? Asıl o kim? Daha bir iki gün önce tanıştığım çocukla ne ara bu kadar samimi olduk!? Ben aşık olmam...
Gidip onu uyandırmam çok yüzsüzlük olur. Ve belki de döver beni :D
KURAL 1. İlk adımı erkekler atar!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaz Aşkım
ChickLitHer yazın bir hikayesi vardır. Her yaz bize sürprizler yapar. Bir bakarsınız ilk bakışta nefret ettiğiniz kişi hayatınızın aşkı olmuştur. -Summer Love. =)