Çantamın içini karıştırarak anahtarlarımı bulmaya çalıştım. Çanta o kadar doluydu ki bulmam normalden uzun sürmüştü. Anahtarlığıma taktığım süslerden birini gördüğüm gibi yakaladım ve yukarıya çektim. Zafer!
"Tuvaleti ben temizlemem. Banane Yağmur temizlesin. Hep bize kakalıyor pis işleri!"
Eve geldiğim gibi duyduğum ilk şey buydu. Evde temizlik yapılacaktı ve iş bölümü yapılıyordu. Her öğrenci evinde olduğu gibi bizim evde de temizlik kavgası baş göstermişti ve şu an Nazlı kendine verilen banyo temizliği görevini yapmak istemiyordu.
"Yok öyle bir şey. Geçen sefer de ben temizlemiştim tuvaleti," diyerek karşı saldırıya geçti Yağmur. Nazlı hışımla ona döndü.
"Senin temizlediğin falan yoktu. Temizlemeye başladıktan üç dakika sonra ayağımı dolaba çarptım deyip, işi yine bana bırakmıştın." Dedi. Her an Yağmur'un üzerine atlayabilirmiş gibi duruyordu. Yağmur, Nazlı'ya kötü kötü bakarak, cevap verdi:
"İnsan arkadaşına yaptığı iyiliği hiç başa kakar mı? Öyle olsun Nazlı, ben temizlerim tuvaleti." Dedi ve tuvalet girişindeki malzemeleri dramatik bir şekilde alıp kendini tuvalete kilitledi.
"Bunların tartışmaları bir gün beni delirtecek vallahi!" Dedi Selen nefesini öfkeyle dışarı vererek. Gülerek, "Her öğrenci evinde olur böyle şeyler. Kızma bu kadar," dedim. Selen de başını sallayarak onayladı. O bir şey demediğinde "Ben nereyi temizleyeyim?" Diye sordum.
Selen düşündü ve sonunda "Sen mutfağı temizle, Nazlı'yla ben de kalan odaları temizleriz." dedi. Başımı sallayarak onayladım ve görevimi yerine getirmek için mutfağa yöneldim.
İşten gelip üstüne bir de temizlik yapmıştım. Haliyle fazla yorulmuştum. Temizlik bittiği gibi kendimi yatağa attım. Tam uyuyacakken aklıma bugün kafeden çıkarken çarptığım çocuk geldi. Yanımdan geçip bir masaya geçse de bana bakmaya devam etmişti. Birde ilk çarpıştığımızda bana şaşkınca bakması ve arkasından bir sille küfür patlatışı vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adını Sen Koy (Düzenleniyor)
Teen Fiction"Bu çocuğu hatırlıyorsun demek." Diyerek albümdeki fotoğrafı gösterdi. "Evet, elbette hatırlıyorum." Dedim ve ona garip garip bakmaya devam ettim. Ne oluyordu böyle? "Sanırım yüzünü pek hatırlamıyorsun?" Deyip bana baktı. Fotoğrafa baktım ve yüzünü...