5. Buz Pateni

10.8K 651 32
                                    


Sabah telefonuma gelen mesaj ile uyandım. Uykulu halimle ilk yirmi saniye telefonu bulamadım. Elim komodinin üzerinde gezdirdim. İşte burada! Onlarca mesaj ve 2 arama. Sevinç'tendi. Okumaya başladım.

Geliyorsun değil mi?

Sabah buluşmaya karar verdik.

Saat 11.30 gibi seni almaya geleceğiz.

Mesajları kapattım ve telefonu sakin bir şekilde yerine bıraktım. Ani farkındalık hissi ile gözlerim genişledi ve telefonu tekrar elime alıp saate baktım. 10.30 mu?

Hazırlanmak için 1 saatim kalmıştı, hatta daha erken de gelebilirlerdi. Yani en fazla bir saatim vardı. Ayaklarıma terliğimi giyip banyoya yöneldim. Elimi yüzümü yıkayıp aynadaki halime baktım. Neyse ki duş almam gerekmiyordu. Banyoda saçımı tarayıp dişimi fırçaladım ve buradaki işimi bitirerek odama geri döndüm. Acelemi Selen fark etmiş olacak ki, odama girmeden yolumu kesti.

"Ne bu acele? Bi randevun falan mı var? Yoksa Aras ile mi buluşacaksın?" Aras ismini duyunca kızlar odalarından fırladı ve yanımıza geldiler. Nazlı suratında sinsi bir gülümseme ile bana bakıyordu.

"Aras ile mi buluşacakmış? Ne biçim arkadaşsın sen, bize haber bile vermiyorsun." Yağmur durur mu? Tabii ki hayır.

"Seni kınıyorum. Ben bile Batu ile buluştuğumda haber veriyorum hazırlanmama yardım edin diye. Birde Aras ile aramızda bir şey yok diyorsun. Resmen çocukla baş başa gezeceksiniz."

Ben tüm bu konuşmaları şaşkınlıkla dinliyordum. "Böyle şeyleri nerden çıkarıyorsunuz? Evet, bir buluşmam var ama Aras'la değil. Yani Aras'la ama tam olarak değil. Buluşmada o da var fakat sadece o yok. Off! Kafamı karıştırdınız benimde yahu. Geç kalıyorum zaten saat 11.30'ta beni almaya gelecekler."

"Bu gelenlerin içinde Aras'ta olduğuna göre seni hazırlamalıyız! Tam olarak 45 dakikamız var. Çabuk olun!" Selen'in emriyle beni iterek odama soktular ve dolabımın karşısına geçip içini talan etmeye başladılar. Beş dakikalık araştırma ardından birbirlerine baktılar ve başlarını sallamaya başladılar. Anlaşmaya varılmıştı.

"Karar verilmiştir."dedi ve ardından hepsi arkasından bir şey çıkarmaya başladı. Selen'in elinde bir t-shirt, Yağmur'un elinde açık renk bir kot, Nazlı'nın elinde ise mavi bir hırka ve minik kedi işlemeli bir bere vardı. Sanırım unuttukları bir şey vardı: ayakkabılar.

"Pekâlâ, bunlar harika fakat ayakkabı yok." Nazlı odadan çıktı ve yaklaşık beş dakika sonra elinde kahverengimsi iki botla içeri girdi. Elindeki botları sallayarak

"Buradalar,"dedi. Sonra hep beraber beni aşırı şekilde dağılmış bir dolap ve seçilen güzel bir kombin ile baş başa bıraktılar. Dolabı şu an toparlayamazdım bu yüzden hemen giyinmeye başladım ve aynada kendime baktım. İdare ederdim.

Odadan çıktım ve kızların yanına gittim. Karşılarına geçtim ve etrafımda bir tur dönerek:

"Nasılım?" dedim. Yağmur ıslık çaldı ve "Harikasın bebeğim,"dedi. Onun tepkisini küçük bir kahkaha attım. Selen de düşüncesini dile getirdi.

"Harika olacağını biliyordum. Şimdi sıra saç ve makyajda. Nazlı ve ben saçlarını yapacağız; Yağmur'da makyajını yapacak, tamam mı?" Kafamı olumlu şekilde salladım daha sonra da Selen'in odasına doğru ilerledik. Ben makyaj aynasının karşısına oturdum ve kızlarda işe koyulmaya başladı. Yirmi dakika içinde hazır olmuştum. Selen ve Nazlı saçımdaki bukleleri belirginleştirmiş, Yağmur ise kıyafetime uygun sade bir makyaj yapmıştı.

Adını Sen Koy (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin